Demliyazılar
Şeytan Bile Gıpta Ediyor Zalim Siyonistlere
Bizim habername.com sitesindeki yazarların whatsapp grubu var. Sağ olsun orada bir arkadaşımız haklı bir serzenişte bulunarak “Sitemizde birkaç yazarımızın dışında Gazze'deki soykırım hakkında yazan olmamış. Acaba neden?” diye mesaj atmış.
Evet, ne yazalım acaba bu soykırım için.
İçimizi nasıl dökelim?
Neleri nakış gibi işleyelim kalemimizle kâğıda?
Ne yazsak boş…
Yıllardır durmadan “Kahrolsun İsrail” diye bağırıyoruz ama yine biz kahroluyoruz.
Neler yapabiliriz diye düşünüyoruz, ama hep cılız kalıyor yaptıklarımız.
Bağırmaktan, çağırmaktan, haykırmaktan öteye gitmiyor.
Sanki elimiz kolumuz bağlı.
Elimizle düzeltemiyoruz, dilimizle düzeltemiyoruz ancak buğzumuzu yapabiliyoruz.
Onu da hakkıyla mı, büyük soru işareti.
Aslında yapabileceğimiz çok büyük silahımız var. O da ekonomik ambargo.
Ama günümüz Müslümanları hiçbir zaman kendi keyiflerinden ödün vermiyorlar.
Evinde kola içilmediği zaman büyük bir eksiklik hissediyor.
Gösteriş meraklısı günümüz Müslümanları illa ki markalı kahveler içecek ya.
İçme, ne olacak?
Başın göğe mi erecek?
Kullanma temizlik malzemeleri.
O kadar da parlamasına gerek yok perdelerin.
Zaten her tarafımızı kuşatmış bu zalimlerin ürünleri.
Biz ne kadar uzaklaşsak da evimize kadar reklamlarla giriyor ve çocuklarımızı etkiliyor.
İşte o bilinci vermeliyiz çocuklarımıza.
Hele ki şu zamanda bu bilinci yerleştirmeliyiz onların ruhlarına.
Belki mermi atamayız ama onları almayarak, onların attığı mermileri azaltabiliriz.
Bir şeyler yapacaksak kesinlikle ailemizden başlamalıyız.
Bilinçlenmeliyiz ve bilinçlendirmeliyiz çoluk çocuğumuzu, çevremizi.
Kâfir her zaman vazifesini yapmakla memurdur.
Şeytan bile onlara gıpta etse de her zaman bu zalim Yahudiler, öncelikle Müslümanların daha sonra da Hristiyanların kanlarını akıtmaktadırlar.
Bu tarih boyunca böyle olmuştur.
Çünkü bunlar tarih boyunca kendilerini Hakk yola çağıran, onları uyaran peygamberleri bile acımadan katletmişlerdir. Zekeriya (as) ile Yahya (as) gözlerini kırpmadan katletmişler ve hatta bunlara peygamber olarak gönderilen Âşiya (AS)‘ı testere ile ikiye biçip şehid ettiler.
Bunlar o kadar zelil, o kadar gaddar, o kadar vahşi, o kadar insanlıktan çıkmış bir kavim ki, Musa (as) zamanında Fir’avun bile sadece erkek çocukları katlederken bunlar kız, erkek çocuk demeden, hamile kadın, gücü kuvveti olmayan yaşlı demeden hep katletmişlerdir.
Fir’avun bile bunların yanında masum kalır.
Bu lanetli kavim Hz. İsa’ya (as) ve onun yolunda gidenlere de her türlü eziyeti yapmışlardır. . Hıristiyan kaynaklarına göre İsa, Yahudiler ve Romalılar tarafından çeşitli sözlü ve fiilî eziyetlere maruz kalmış, daha sonra da İsa’nın dünyadan ayrılmasının ardından M.S. 313’teki Milan Fermanı’na kadar ilk Hıristiyan cemaatleri çeşitli eziyetlere ve işkencelere maruz kalmışlardır.
Bunlar dünyada kendilerinden başka hiçbir insanı kabullenmemişler, narsist kafayla kendilerini herkesten üstün görmüşlerdir.
Eğer biraz Hz. Musa’nın (as) hayatını okursak bu lanetli kavmin ne kadar alçak, ne kadar zelil, ne kadar nankör, ne kadar sapkın olduğunu anlarız.
Aslında sadece Hz. Musa’nın (as) değil zalim Yahudilere gelen tüm peygamberlerin hayatını okumalıyız ve okutmalıyız.
Hem kendimizi hem de çocuklarımızı, gençlerimizi, çevremizi tarihi bilinçle donatmalıyız. Tarihten ders çıkartmalıyız.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi meydanlarda coşkulu şekilde bağırarak, çağırarak bu işler olmuyor.
Müslüman toplum olarak bilgilenmeliyiz ve bilinçlenmeliyiz.
Kuru kalabalıklar olarak değil bilinçli ve donanımlı kalabalıklar olarak hareket etmeliyiz.
Belki silahımız yok ama yapacağımız iki önemli husus var; önce Yahudilerin tarihini okuyarak bilinçlenmeli ve bilinçle birlikte onlara karşı en büyük silah olan ekonomik ambargoyu uygulamalıyız.
Bunları yapmazsak ne kadar da bağırsak, çağırsak hep beyhude.
Rabbim bizleri bilinçlenmeyi ve şuurlu hareket etmeyi nasip eylesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.