Teslime Gülsen NURDOĞAN

Teslime Gülsen NURDOĞAN

Sevgi Her Derde Şifadır

Bugün tarihe not düşmem gereken bir gün. Neden mi?

42 yıl sonra öğretmenimle görüştüm. Ama nasıl bir görüşmeydi? Şaşırtıcı şeyler oldu. Bunları yazmak istiyorum.

42 yıl önce, 1983 senesinde Kahramanmaraş’ta yatılı okulda 7. sınıf öğrencisiydim. Çocukluğumu dolu dolu yaşadığım bir zamandı. Arkadaşlarımla keyifli vakitler geçirirdim. Bizim sınıfta tam 12 kız öğrenci vardı. Erkek öğrenci mevcudunu hatırlamıyorum. 12 kız, birlikte yürüyüş yaptığımız olurdu. Bu yürüyüşlerde bazen el ele tutuşurduk. Kahramanmaraş’ın kiremit uçuran rüzgarlarında yarışırdık. Ayaklarımızı yerden kesercesine hızlandıkça biz de inatlaşır ona meydan okurduk. İliklerimize kadar işleyen soğuk, rüzgarla mücadele etme aşkımızı daha da artırırdı. Bununla beraber bazen bir yalnızlık duygusuna kapılır okulun devasa kütüphanesinde gözlerim ağrıyıncaya kadar kitap okurdum. Çoğu kez de pencere kenarındaki sıramda okul bahçesini ve karşıdaki Mercimek tepesini seyre dalardım. Ne düşünürdüm, ne hatırlardım bilmiyorum. Fakat kalbimde her zaman hiç geçmeyen bir hüzün bulunurdu. Annemi, babamı, kardeşlerimi, emmimin kızı Sultan’ı özlerdim. Uzun hayallerim olurdu. Kendimi okuduğum bir romanın, ya da izlediğim bir filmin içinde hissederdim.

Birgün okulumuza genç ve güzel bir öğretmen hanım atandı. 20-22 yaşlarında olabilirdi. Okul lojmanlarında daire kalmadığı için olsa gerek, kızlar yatakhanesindeki küçük bir odayı bu hocahanıma vermişlerdi. Onu sık sık görüyordum. Çok naif, çok zarifti. Arada sırada selamlaşıyorduk. İsmi Selma idi. Bana karşı çok müşfikti. Belki bütün öğrencilere karşı öyleydi. Selma öğretmen benimle oturur sohbet ederdi. Bu da benim çok hoşuma giderdi. Kendimi değerli hissederdim.

Selma öğretmen çok güzel elbiseler giyerdi. Sarı, beyaz, yeşil… Her biri birbirinden güzel çıtır kumaşlardan. Onun bu hali elbise zevkime tesir etmiştir diye düşünüyorum. Çıtır desenli, cıvıl cıvıl kumaşları halen seviyorum.

Selma öğretmen yıllar sonra bana diyor ki; “Gülsencim bir kızla geziyordun sonra onu bıraktın başka bir kızla gezmeye başladın. Onu tamamen bıraktın. Çok kızmıştım sana!”

Böyle zalim taraflarım varmış demek ki. Arkadaşım beni çok kızdırmıştı ben de onu ebediyyen bırakmıştım. Oysa çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Zahirde bırakmıştım ama batında bırakmamıştım. O ise bunu hiç bilmedi. Okul bitti ve bir daha birbirimizi görmedik. İsmi Elif Sarı idi. Belki yaşıyorsa bu yazımı okur. Buradan Elif’e selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Kardeşim ben seni kalbimden hiç bırakmadım diyorum.

Selma öğretmenimle bugün bir arkadaşının, annesi için okuttuğu mevlitte buluştuk. Hocam beni oraya davet etti. Ayrıyeten buluşacaktık fakat benim İstanbul’da kalacağım vakit kısıtlı olduğu için böyle oldu. Hem ben mevlid meclislerini severim. Kur’an okundu, sohbet anlatıldı, ilahi söylendi, salavat getirildi, tekbir ve şehadet kelimesi söylendi. Hocamla yanyana oturduk. Salavat ve tekbirlere birlikte eşlik ettik. Bir ara ben de Kur’an okudum. Hem de bana öyle bir coşku geldi ki… Hiç tanımadığım Istanbullu hanımlarla bu sayede kaynaştık. Mevlid sohbetini yapan hoca hanımla tanıştık. Beni Ramazan mukabelesine davet etti. Kendisine kitaplarımı hediye ettim. Sol yanımda oturan Zeliha isminde bir hanım vardı. Babası Es’ad Coşan’ın sohbetine gidermiş. Fabrikatörmüş. O fabrikatör 75 yaşında kitap yazmış. Zeliha hanım, Es’ad Coşan bir derya idi dedi.

Selma hocam kulağıma eğildi ve: ”Gülsencim parfüm kokusu senden mi geliyor?” dedi. Ben dışarı çıkarken parfüm kullanmam ki! Yoo bende parfüm yok dedim. Ama benim de burnuma nergis kokusu geliyor dedim. Böyle söyler söylemez Selma hoca arkamda sehpada duran nergisi gördü. Hımm kendini gizleyen güzellik hemen yanı başımızdaymış.

Selma hocamla karşılaştığımızda ona sıkı sıkı sarıldım. Bu güzel ve zarif kadın bana annemden sonra annem gibi davranmıştı. Beni sevgisiyle sarıp sarmalamıştı. Uzun uzun sarıldım ve hıçkıra hıçkıra ağladım. Sonra onunla ilgili rüyamı hatırlayıp daha da çok sarıldım. Sosyal medyadan birbirimizi bulduğumuz o zamanda Selma hocamı rüyamda görmüştüm. Rüyada Es’ad hocamızla bir grup halinde hac ya da umre yapıyormuşuz. Bir de bakıyorum ki Selma hocam kabe’de beyaz bir gömlek giymiş, gene çok şirin ve güzel. Ama tek başına öylece duruyor. Ben onu görür görmez koşmaya başladım. Es’ad hocamızı ve grubumuzu geride bırakmıştım. Birden kendime geldim ve geri döndüm. Mahcup bir şekilde Es’ad hocama özür beyan ettim. Es’ad hocam Selma hocama gitmemi istedi ve,”Sarıl sarıl!” dedi. Ama hocam!.. dedim. Çünkü tesettüründe zafiyet vardı ve o yüzden tedirgin olmuştum. Fakat Es’ad hocam tekrar ve ısrarla,”Sarıl sarıl!”dedi. Ve bugün bu kavuşma gerçek oldu.

Mevlidin sohbet konusu sevgi idi. Sevgi her derde şifadır. Sevgi her şeyi güzelleştirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • Selma Özdoğan / 28 Şubat 2025 11:20

    Canım Gülsen nasıl güzel yazmış duygularını nasıl güzel kaleme almışsın. Beni Kahramanmaraş Yatılı Bölge Okuluna götürdün. Çok memnun oldum. Güzel günlerdi. Sizle de çok hoş,terbiyeli.saygılı çalışkan çocuklardınız. Ne mutlu bana ve anne babama ki öğretmenlik mesleğimde onlardan aldığım sevgi ve iş ciddiyeti ile çalıştım. İyi ki sen Gülsenciğim ve siz kıymetli öğrencilerimi tanıdım. Ve hep mutluluk duydum. Yolun açık olsun canım Gülsen ve yazıların da daim. Sevgiyle kal merhametli, kibar Gülsen kızım.

    Yanıtla (1) (0)
  • Meltem KvK / 26 Şubat 2025 20:20

    Sizin adınıza çok sevindim bu güzel buluşma için. Nice güzel buluşmalarınız olsun, hocam.
    Ben öğretmenimi göremedim, ukbaya kaldı buluşmamız.

    Yanıtla (1) (0)
  • Teslime Gülsen Nurdoğan / 26 Şubat 2025 21:43

    Allah rahmet eylesin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Türkan kaplan / 26 Şubat 2025 20:10

    Çok güzel bir anı ve duyguların ifadesi,dunyayida sevgi kurtaracak ınsaallah,

    Yanıtla (1) (0)