Demliyazılar
Sayın Erdoğan Bu Vebalden Nasıl Kurtulacak?
Başbakan Tayyip Erdoğan tüm düğünlerde derneklerde olsun, bazı platformlarda olsun “en az üç çocuk”söylemini dile getirmekte.
Bu söylem çok yerinde bir söylem.
Çünkü nüfusumuz git gide yaşlanmakta.
Çocuk sayısı azaldıkça gelecekte Avrupalıların durumuna düşme tehlikesiyle karşı karşıya geleceğiz.
Onun için Sayın Tayyip Erdoğan’ın bu söylemini çok yerinde buluyorum.
Sayın Başbakan bir taraftan bunu derken diğer taraftan da çocuklara bakmakla yükümlü olan kadınlarıiş hayatına teşvik için birçok kolaylıklar getirdi.
En başta kadınlara verilen doğum izinleri.
Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ “doğum izninin kendi iktidarları döneminde artırıldığını ifade ederek, ''Şu anda 4 ayı buluyor. Süreleri biz artırdık zaten. Süt izinlerini artırdık, süt izinlerine verilen süreyi artırdık'' diye konuştu.
Yeni yapılan çalışmayla doğum izninin altı aya çıkartılması düşünülüyor.
Bunun yanı sıra çalışan anneler için en büyük sorun olan çocuk bakımına da devlet kolaylık sağlayarak 0 – 5 yaşındaki çocukların kreş parasını üstlenecek.
Sabah Gazetesi’nin 29.11.2012 tarihli nüshasında kreş yardımı ile ilgili olarak şu habere yer verilmiş;
“Çalışan anneye kreş müjdesi
Hükümet, kadın istihdamını arttırmak için tarihi bir düzenlemeyi hayata geçirme kararı aldı. 200'ün üstünde işçi çalıştıran işveren, kreş açmak zorunda olacak. Hali hazırda işverene kreş açma şartı, 150 ve üzerinde kadın çalıştırması durumunda getirilirken, patronların kreş açmamak için 150'den daha az kadın çalıştırdığı ve fazlasını işe almadığı tespit edildi. Bu konuda gelen şikâyetlerin yoğunlaşması üzerine, "kadın çalıştırma" kıstası yerine "200 çalışan" şartının getirilmesi kararı alındı.
300 TL. Yardım
Yasal düzenleme gerçekleştiğinde gelecek en çarpıcı yeniliklerden biri de maddi durumu yetersiz olan çalışan annelere "kreş yardımı" sağlanması. Bakanlık bürokratlarının yaptığı ön çalışmada kadınlara yapılacak kreş yardımının 300 liranın altında olamayacağı saptandı. Alınan olumlu görüşler ile çalışan kadınların 0-5 yaş arasındaki çocukları için aylık 300 lira maddi yardım yapılması planlanıyor. Bu yardım anneye nakit olarak değil, doğrudan kreşe ödenecek. Yardımı alabilmenin en önemli şartı ise kadının çalışma hayatında kalması.”
Hükümetin uyguladığı bu politika Türk Aile Yapısına vurulan büyük bir darbedir.
Bir taraftan en az üç çocuk diye söylemlerde bulunacaksınız, bir taraftan da kadının asli görevi olan anneliği özendirecek yerde onların çalışması için teşvikte bulunacaksınız.
Ne büyük tezat.
Bir çocuğun en büyük mürebbii annesidir. Çünkü çocuk annesinin kokusuyla büyür.
Hiçbir koku anne kokusunun yerini tutamaz.
Bir kuzu bile koyun sürüsündeki annesini ancak kokusuyla tanır.
Anne ile çocuk arasındaki bağ daha doğum önce başlar. Bu bağ doğumdan sonra emzirmeyle zirve yapar.
Anne kokusu hayatın her safhasında vardır.
Bu, anne ile çocuk arasında özel bir bağdır.
Kreşe giden çocuklar eğer huysuzlaşırsa bunun sebebi anne kokusundan uzak olmalarıdır.
Bazı eğitimciler bunun farkında olduğu için annelere çocuklarının çantasında, kendilerine ait bir elbise bulundurmasını önerirler.
Hal böyleyken kadınların istihdamı teşvik edilirken, onların çocuklarına bakması neden bu kadar teşvik edilmiyor?
Toplumun temelini oluşturan ailedir. Ve aileyi de şekillendiren büyük ölçüde kadınlardır.
Bir kadın çocuğuna tam olarak annelik vazifesini yerine getirmiyorsa ileride o çocuktan da evlatlık vazifesi beklemesin.
Çocuk annesinden ne gördüyse onu uygular.
Eğer kendisine hakkıyla bakılmış olsaydı, ileride annesini acımadan huzur evine yerleştirmesi ona normal gelmezdi.
Hükümet kesinlikle bu politikasını gözden geçirmelidir.
Bu politika devam ederse, ileride çözülmesi mümkün olmayan problemler doğacaktır.
Onun için akil insanlardan oluşan bir komisyon kurularak aile yapısının Türk örf ve ananelere göre yeniden nasıl düzenlenmesi için çalışma yapılmalıdır.
Hükümet bunları göz ardı ederse en büyük vebal de Sayın Tayyip Erdoğan’ın olur.
Kendisi bir İmam – Hatipli olarak bunu iyi düşünmelidir.
Toplum kreşlerde yetişen değil, ana kucağında yetişen çocuklardan kurulursa daha sağlıklı olur.
Sağlıklı toplum her zaman dimdik ayakta durabilir. Ama sağlıksız toplum vatanın bütünlüğü için de büyük bir tehlikedir.
Sayın Başbakan, acilen akil insanlardan oluşan bir komisyon oluşturarak bu konuyu tartışmalı.
Yoksa milyonlarca kişinin vebalinden Sayın Başbakan kurtulamaz.
Bizden söylemesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.