Naim ÖZGÜNER
SAHABELERİN HAYATLARINDAN -1-
Hz. BilAL-İ Habeşinin Şam da ki türbesi
Naim ÖZGÜNER 13.07.2013
HZ. ABDULLAH BİN CAHŞ. Peygamberimizin halasının oğludur. Annelerimizden Hz. Zeynep’in kardeşidir. Hz. Ebu Bekirin vesilesiyle ilk Müslüman olanlardandır. Peygamberimiz onun için: “Açlığa ve susuzluğa en çok katlananınızdır” buyurmuştur. İlk ordu kumandanlığını Nahle seferinde yapmıştır. Sa’d bin Ebi Vakkasla Uhud savaşında bulundu. Savaşta kılıcı kırıldı. Peygamberimiz ona bir hurma dalını uzatarak savaşa devam etmesini buyurdu. Hurma dalı mucize olarak kılıç oldu. Savaştı. Sonunda bir müşrikin attığı okla şehit oldu. Yaşı 40 tı. Şehitlerin efendisi olan dayısı Hz. Hamza ile aynı kabre defnedildi.
ABDULLAH BİN HUZAFE HZ. Peygamberimizin mektubunu İran Kisrasına götürendir. İran kıralı Kisra Peygamberimizin mektubu eline alıp yırttı. Parçaladı ve Huzafe hazretlerini de huzurundan kovdu. Durumu gelip Peygamberimize anlattı. Peygamberimiz: ‘paça parça olsun’ dedi. Kisra bir gece oğlu tarafından hançerlenerek parça parça edildi. Saltanatı dağıldı. Hz. Ömer zamanında Bizans kıralı kendisine hırıstiyan olması halinde hem kızını vereceğini, hem de malına ve mülküne ortak edeceğini söyledi. Ama kabul etmedi Huzafe hazretleri. İşkence ettiler. Kaynar suya attılar. Ellerini ve ayaklarını kaynar suya attılar. Okların hedefi oldu. Yinede dininden dönmedi. 80 Müslümanla serbest bırakılarak Medineye döndü. Hz. Ömer başından ve alnından öptü. Hz. Osman döneminde Mısır da vefat etti.
HZ. ABDULLAH BİN SELMAN. Medine nin Yahudi alimlerindendi. Soyu Hz. Yusufa dayanır. Ensarın büyüklerinden oldu. Peygamberimiz ashabı ile sohbet ederken buyurdu ki: “Şu kapıdan ilk girecek olan cennet ehlindendir” buyurdu. Ashab merakla beklemeye başladı. Abdullah bin Selmanın girdiği görüldü. Daha sonra bu müjdeli haber kendisine bildirilerek sordular: “Bu dereceye hangi amelle ulaştın?” –Ben zayıf bir kimseydim. En kuvvetli ümidim kalp selameti, yani kimseye karşı içimde kötülük beslememem ve boş sözleri terk etmemdir. Bundan başka beni kurtaracağından ümitli olduğum bir amel bilmiyorum.” Çok zengin olduğu halde kendi işini kendisi görüyordu. Sorduklarında; nefsimi terbiye ediyorum, derdi.
HZ. ABDULLAH BİN ÜMMİ MEKTUM. Hz. Hatice validemizin dayısının oğludur. Dünyadayken Cebrail a.s. dan Cennet müjdesini alan gözleri görmeyen sahabedir. “Ben bir kulumun gözlerini aldığım zaman ona cenneti mükafat olarak veririm” Allahın sözünün muhatabı olandır. Abese Suresinin ilk on ayetinin inmesine sebep olandır. Peygamberi ikaz eden bu ayetler geldikten sonra Allah Resulü tarafından daha çok iltifatlara ve ikramlara mazhar olandır. İlk Müslümanlardan ve ilk muhacirlerdendir. Peygamberimizden Kur’an ayetlerini dinleyerek hafız oldu. Mescid-i Nebinin müezzinlerindendir. Ramazan ayında sahurun bittiğini ilan etmek için ezan okumakla görevlendirildi. Evi Mescid-i Nebiden uzak olmasına ve gözleri de görmemesine rağmen cemaatten ve mescitten uzak durmadı. Veda haccında veda hutbesinin duyulması için yüksek sesle hutbeyi tekrarlayandır. Hz. Ömer zamanında Pers imparatorluğuna karşı yapılan Kadisiye meydan savaşında İslam sancağını kucaklamış olarak yerde kanlar içinde yatan, canını vererek şehit olan Abdullah İbni Mektum’ dan başkası değildi.
ABDULLAH BİN ZEYD. Sahibü’l Ezan, ezanın sahibi olarak tanınan sahabedir. Bugünkü okuduğumuz ezanı rüyasında kendisine ta’lim ettirilerek öğrenen sahabedir. Medineli ilk Müslümanlardandır. Veda haccında bulundu. Hac esnasında elinde bulunan hayvanlarını fakirlere sadaka olarak dağıttı. Hz. Osman zamanında 64 yaşında Medine de vefat etti. Bilal-i Habeşi nin de ilk okuduğu o ezanı 1400 senedir minarelerimizden okuduğumuz ve dinlediğimiz ezandır.
HZ. ABDURRAHMAN BİN AVF. İlk Müslümanlardan, hayattayken cennetle müjdelenen sahabelerdendir. İsmini Peygamberimiz vermiştir. Fil hadisesinden 20 yıl sonra dünyaya geldi. Habeşistan’a ve Medine ye yapılan hicretlere ilk katılandır. Medine de Ensar dan Sa’d bin Rebi ile kardeş ilan edilmişti. Mekke deyken çok zengindi. Hicrette malını mülkünü müşriklere bırakarak Medine ye gitti. Orada da çok geçmeden zengin oldu. Bir defasında Hz. Aişe validemize 700 devesini sırtındaki ticaret yükleriyle beraber sadaka olarak dağıtması için vermişti. Bir orduyu giyindirip teçhizatlandıracak kadar zengin olmuştu. Hz. Ömer kendisinden borç para isterdi. Peygamberimiz bir namazda kendisine uyup iktida etmişti. Kırk bin dinar değerindeki arsasını satarak parasını Peygamber eşlerine annelerimize dağıtmıştı. Hz. Ömer, zalim, satılmış, hain ibni Mülcem tarafından şehit edildiğinde yarım kalan namazı tamamlamıştı. Medine de vefat etti. Cenaze namazını Hz. Osman kıldırdı.
HZ. AMMAR BİN YASİR. İslam da ilk şehit çocuğudur. Cennete layık olan üç kişiden biridir. İbni Erkam ın evinde otuzuncu Müslüman olarak İslam la şereflendi. Ardından babası Yasir ve annesi Sümeyye de Müslüman oldular müşriklerin kendisine ateşle dağlayarak işkence ettiklerini gören Peygamberimiz: “Ya Rab! Bu ateşi İbrahime soğuk ve selametli kıldığın gibi Ammara da serin ve zararsız eyle!” diye dua etti. Annesi ve Babası Ebu Cehilin ve arkadaşlarının işkenceleri altında can verdiler. Nalh suresi 106. Ayeti onun hakkında nazil oldu. Hz. Ali zamanında Cemel ve Sıffin savaşlarında çarpışırken 93 yaşında şehit oldu. Hiçbir namazını kazaya bırakmadı. İlk Müslümanlardan olmasına rağmen sadece 62 hadis rivayet etti.
HZ. ASIM BİN SABİT. Akabe biatından önce Müslüman oldu. Müşriklerin tuzağa düşüp esir edilen on öğretmen sahabeden biridir. Raci su kuyusunun başında 200 müşrik tarafından etrafı sarılıp onlarla ok savaşına tutuldular. On sahabeden yedisi şehit oldu, üçü esir edildi. Şehit olanlardan biri de Asım bin Sabitti. Sağ ve ya ölü olarak getirene yüz deve bahis koymuşlardı müşrikler. Başın kesip getiren alacaktı bu zehir zıkkım cehennem yiyeceği mükafatı. Müşrikler şehidin yanına yaklaştıklarında Allah bir arı sürüsünü onlara musalla etti. Arılar hem müşrikleri oradan uzaklaştırdı hem de şehidin cesedini korudular. Akşam olunca cesedi alırız dediler müşrikler. Ama akşam olunca da Allah öyle bir yağmur gönderdi ki şehidin cesedini alıp götürdü. Arılar tarafından korunan bu şehit sahabe cesedine ait bu gün bir mezar bilinmemektedir.
HZ. BİLAL-İ HABEŞİ. İlk iman edenlerden şanlı sahabelerdendir. Müslüman olduğunda Umeyye bin Halefin kölesiydi. Açık arttırmayla yüksek bir fiyatla Hz. Ebu Bekir onu satın aldı. İşkencelerden kurtardı. Hürriyetine kavuştu. Medine de Mescid-i Nebinin müezzini oldu. Peygamberimizin hem muhasebecisi hem de özel kalem müdürüydü. Hane-i Saadete lazım olan şeyleri tedarik etmekle de görevliydi. Peygamberimizin vefatından sonra Medine de kalmak istemedi. Vefat-a Nebinin ayrılığına tahammül edememişti. Gidecekti. Israr ettiler Medineliler kal diye. Hz. Ebu Bekir: ‘Sen Resulüllahtan bize hatırasın, emanetisin, kal gitme ne olur!’ dediyse de kalmadı. “Ya Eba Bekir! Sen beni Allah için mi azat ettinse bırak gideyim, yok eğer kendin için azat ettinse beni yanında alıkoy!” Hz. Ebu Bekir gitmeye ısrarlı olan bu şanlı sahabeye bir şey diyemedi. Ama herkes de ağlıyordu onun gidişine. Şam’ a gitti. Oraya yerleşti. Hz. Ömer Kudüse girdiğinde Hz. Bilal yanındaydı. Peygamberin vefatından beri Bilal hiç ezan okumamıştı. Ömer de duymamıştı. Ezan okumasını istedi Ömer. Israrlara dayanamadı Bilal. Ezan okumaya başladı. Herkes Peygamberin yaşadığı zamanına gitti. Sanki o anı yaşıyorlardı. Çünkü ses, o dönemi hatırlattı. Herkes ağlıyor, gözyaşlarını sel etmişti. Bilal yine Medine ye dönmedi..Bir gece rüyasında Peygamberini gördü ve kendisine şöyle diyordu: “Ya Bilal! Artık beni ziyarete gelmeyecek misin?” Ağlayarak uyanan Bilal yol hazırlığına başladı. Şam dan Medine ye gidecekti. Gece ulaştı Medine ye. Şair Nabi gibi ağlaya ağlaya Ravzaya vardı. Onun geldiğini görenler duyanlar koşa koşa gelmişlerdi. Ravza da gözyaşlarına boğuldu Bilal. Sevgilisinin yanında özleminden hasretinden heyecanından dizlerinin bağı çözülmüştü. Ondan istenecek ne vardı ki.! Elbette ezan okumasını isteyeceklerdi. Bilal ezan okumaya başladı. O okuyor herkes ağlıyordu. “Eşhedü enne Muhammeden Resulüllah” a gelmişti ki cümleyi tamamlayamadı hıçkırıklar boğazında düğümlendi. Bilal ezanı tamamlayamadı. Olduğu yere yığıldı. Mescid-i Nebide ağlamayan yoktu. Hıçkırık seslerinden içerisi inliyordu..Bilal kendine geldiğinde ezanın geri kalan kısmını zar zor tamamlayabildi. Bu sabah ki ezan sesi Medinelilere Peygamber devrini yaşatmıştı..Bilal Medine den ayrıldı. Hz. Ömerin, Hz. Osmanın bütün sahabe-i güzinin ısrarlarına rağmen kalmadı Medine de. “Gül devrinin GÜL insanın olmadığı yaşamadığı yerde ben ne yaparım, yaşayamam” dedi ve ayrıldı Medine den. Tekrar Şama döndü. Bir daha da uğramadı. M 581 de Mekke de doğmuştu, M 641 yılında Şam da vefat etti.
www.naimozguner.com e-mail: naimozguner81@gmail.com