14 Haziran’da Aksaray-Havalimanı Metrosu’nun, İstanbul Otogarı’ndan Olimpiyat Stadı ve Başakşehir yönüne entegrasyonunu sağlayan KBO (Kirazlı-Başakşehir-Olimpiyat) metrosu, sessiz sayılabilecek bir törenle hizmete açıldı.

Bir zamanlar, Bakırköy’ün kasabası olan Bağcılar’ın tam kalbinden geçen bu metro hattı, zamanın bahrinde Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın, kendisinden Bağcılar’a çöp arabası göndermesini rica ettiğinde; ‘ Yahu Feyzullah Bey, bu canım canım çöp arabaları, Bağcılar’ın çamurlu caddelerine gönderilir mi hiç?’ diye reddedip rencide ettiği, dönemin Bakırköy Belediye Başkanı ve daha sonralarının ‘Çevre’ veDevlet Bakanlarından ve de Anap Genel Başkanı, Ali Talip Özdemir’in tam üzerinden geçmiştir..!

İyide etmiştir!

O adam birde, Ali Müfit Gürtuna’ya karşı İBB başkanlığı için yarışmıştı.

Kendisi hala yaşıyorsa bir zahmet gelip bu muhteşem metroyu, tabiki yakıp yıkmadan(!) bir gezi/versin. Çöp arabalarını göndermekten imtina ettiği Bağcılar’a metronun nasıl hizmet verdiğini görsün. Belki utanır... Ve belki CHP genel müdürüne gidip, varoşlarda metro trenlerine nasıl bakakaldığını anlatır!

Belki bu sayede, bir nebze olsun tefekkür ederek, efkarı umimiyeye karşı yelken açmaktan vaz geçer Çarkçı Kemal.

Gezi Parkı Protestoları’nın ülkeyi sarsmaya devam ettiği bir dönemde ve Taksim Platformu adlı ne menem bir şey olduğu belli olmayan, ama bizzat Türkiye’nin Başbakanlık  makamınca demokrasi gereği muhatap alınan yapının; 3. köprü, 3. havalimanı, Kanal-İstanbul projelerinin hemen durdurulması yönünde, sözde kendine göre ültimatom verdiği ve 1., 2. ve üçüncü nükleer santrali istemediğinide çok iyi bildiğimiz duruşlarına karşı bir cevaptı, anlayabilenler için bu metronun açılması.

Yani ‘daha çok beklersiniz bu dev projelerin durdurulmasını’ deyip, 1.5 Milyar Dolar’lık bir maliyeti aşkın bir projeyi hizmete sokarak, ‘Taksim Platformu denen zerzevatçı dükkanının’ dışarıdaki esas sahiplerine, direkt olarak mesaj veriliyordu.

Dünya’nın kalbi İstanbul’un kalbini olimpiyat stadına bağlayan bu proje, 2020 Olimpiyatları için Türkiyenin elini güçlendiren ve ülkemizin 2023 vizyonuna yönelik yaptığı sunum ve projelerin içinin ne denli dolu olduğunun dünya-aleme ilanı oldu.

Şimdi şöyle bir başımızı toprağa gömdüğümüz kumdan çıkardığımızda;

Japonya,2020 Olimpiyatları’nı Türkiye’nin düzenlemesine karşı.

Almanya,3. Havalimanı’na karşı.

İngiltere,Kanal-İstanbul’a karşı.

Hollanda,GAP’a karşı. Hiyarlarını Araplara satmaktır tüm dertleri... Masumcuk sayılır!

Rusya,Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi TANAP’a karşı.

İsrail,terörü bitirmek için başlatılan barış sürecine karşı.

Fransa,Avrupa Birliğine girmemize karşı.

Bin Ali, Esed, Mübarek, Salihi, Kaddafi ve bilumum devrik Arap dikdatörlerin tümü, Tayyip Erdoğan’a karşı.

ABD, Yunanistan, İran ve adını anmadığımız çok sayıda ülke, Türkiye’nin bizatihi varlığına karşı.

Ayrıca bunların tamamı, ayrı ayrı değişen oranlarda, bu projelere, Tayyip Erdoğan’a ve onun ayağa kaldırdığı Bağımsız Türkiye’ye karşı.

Tüm bunlara birde, Gezi Parkı’nda çadır kuran ve kendilerine 90’lar denilen nev zuhur ahmak nesil karşı.

O zaman, tüm bu karşı olanların tamamına, karşı oldukları şeylerin bir benzeriyle, esaslı bir karşı cevap vermek gerekti.

Otogar-Başakşehir metrosu, aynı zamanda böyle hayırlı bir mesajada vesile olmuş oldu.

CHP Genel Müdürü ise hala, Nişantaşı köhnemişliğinden medet umarcasına halka sırtını dönmüş ve her şeye karşı olan ‘Çarşı Grubu’ gibi, slogan atmakla meşgul.

Bundan daha da kötüsü, Türkiye’yi buz hokeyi kulübü veya Tosbağa Yarışdıranlar Derneği falan, oynanan oyunları ise sahiden oyun zannetmesi.

Kafayı kumdan çıkarmanın, çevrede olup biteni anlamaktan başka birde, kafa kuma gömüldüğünde, dışarda kalan uygunsuz yerlerin kollanması gibi bir faydası olacağını da bilmek gerekir. Bunu en çokta, girdiği her seçimde iktidar partisine yenilen muhalefetin bilmesi gerekir.

E mail:   akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin