OĞUL BALI

BİZE lazım olan oğul balıdır. Çok yara aldık, çok yaraladık. Gözümüz görmedi hiçbir şeyi…

Elimizde dost evini viran eden baltalar…

Saldırdık durduk.

Yetişir artık. Bundan gayrı bize başkalarını kötü gösteren karanlık gözlükleri çıkaralım.

Göreceğiz ki, sevmediklerimizin de en az bizim kadar sevimli yanları var.

Onların da en az bizim kadar iyilik yanları, dostluk tarafları mevcut…

Kendimizden gayrı iyi yok düşüncesi insanın kendisini zehirlediğinin itirafıdır.

Ne demiştik; bize oğul balı gerek.

Baharda çıkan arı yavrularının yaptığı beyaz ve iyi bala talip olalım.

İçimizin baharını bulamazsak, o bahar rüzgârlarının içimizi hem ısıtan, hem serinleten ikliminde bağdaş kuramazsak eğer durumumuz şimdikinden daha da vahim olacak.

Bize oğul balı gerek; zehir değil.

Bize bahar gerek; soğuk iklimler değil.

Bize sevgi sofraları gerek; ağular değil.

Bize gülen gözler gerek; nefret saçan değil.

Bize sımsıcak selamlar, merhabalar gerek; görmezden gelmeler değil.

Bize sulh gerek. Oğul balını bulamayacağız yoksa.

İç dünyamızda savaşıp duran duyguların barışını tesis edemezsek ağız tadıyla bir hayatımız olmayacak.

Başımızda dolanıp duran fettanlıklar sona ermeyecek.

Ruh buhranlarımız sükûnete ermeyecek.

İki cümle edemez olduk dostlukla…

Cümleler hemen kavga yokuşlarını tırmanır oldu.

Gözler sevgiyle bakmak yerine karşı taraftan hangi hamle gelecek acabalarına odaklandı. O nedenle de güzellik görmeye hasret kaldı.

Kışımız daha fazla sürmesin.

Soğuk iklimlerin süresini uzatmayalım kendi yanlış müdahalelerimizle.

Çözelim zihnimizdeki problemleri…

Sorularla uyumak, uyumak değil.

Ertesi güne soru taşımak sorunları biraz daha çoğaltmak demek belki de…

Giderek oğul balından uzaklaşmak demek…

Soruları ertelemek biriken meseleler demektir… Çözümsüzlük demektir.

Soruların seslenişini duymazsak, bunu âdet haline getirirsek çözümünde zorlanacağımız sorunlar yığını oluşturmak demektir.

Kendimize varmamızı, özümüzü bulmamızı, canımızla bayram etmemizi ertelemek demektir.

Bunu daha fazla yapmayalım.

Oğul balına, taze baharlara olan ihtiyacımızı tekrar gözden geçirelim.

Olumsuzluğa bilenmiş söz ve eleştiri baltalarımızı elimizden bırakalım.

Kendimize ikrar verelim.

Diyelim ki; artık olumsuzluklar benden ırak olsun. İçimizi gül kokusu ile dolduran baharlar gelsin.

Gelsin ki; oğul balını bulalım.

 

Bulalım ki; dost sofrası kuralım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.