Salim YILMAZ
Neşe Ve Hüznün Bir Arada Yaşandığı Mekân İzmir Basmane Tren Garı 1
“Kara tren gelmez m’ola?
Düdüğünü çalmaz m’ola?
Gurbet ele yar yolladım,
Mektubumu almaz m’ola?
Bizim kuşaktakilerin bir kısmı hatırlar kara treni. Hani şu buharla çalışan kara trenleri. Kömür yakılarak buhar elde edilen ve buhar gücü ile çalışan kara trenleri. Makine lokomotife bağlı birkaç vagon dolusu kömür olurdu, birkaç görevli düzenli aralıklarla ellerinde kürek, habire kömür atarlardı trene. En dıştaki bize göre kollar bir ileri bir geri gider gelir ve tren hareket ederdi. Rüzgara karşı giderken, bir tünele girdiğinizde trenin bacasından çıkan kömür tozları vagonların penceresinden yolcuların ağzına burnuna dolardı. Tecrübeli olanlar böyle durumlarda tedbir alırladır.
Kara trenler devirlerini çoktan tamamladılar ve yerini dizel lokomotiflere bıraktılar. Hatta dizel lokomotiflerin ömrü de bitmek üzere. Artık elektrikli lokomotifler var şimdi. Diğerlerine göre hem daha hızlı ve güçlü hem de daha ekonomik.
Pek çoğumuzun kara trenle olmasa da trenle bir hatırası vardır. Kimimiz öğrenciliğe giderken, kimimiz askere giderken binmişizdir trene. Şarkılarımızda türkülerimizde yer etmiştir tren.
“Almanya treni kalkıyor gardan,
Gönül ayrılmak ister mi yardan?”
Son yirmi yılda tren yolcuğu eski günlerdeki gibi rağbet görmüyordu. Tren yolculuğu bitti mi, bitecek mi derken, TCDDY’nin “Turistki Doğu Ekpres”i ile Ankara – Kars seferleri nostaljinin geri gelmesini sağlamıştı. Bu defa da araya zorunlu korona virüs molası girdi.
Dedik ya, sevincin ve hüznün aynı anda yaşandığı yerlerdir tren garları. Bir yanda sevdiğinden ayrılanların yaşadığı hüzne şahit olan gar binaları ve içindekiler; bir yandan da sevdiğine kavuşanların sevincine şahit olmuşlardır. Bu gar binalarının en önemlilerinden biri de yazımızın konusu Basmane Garı’dır.
Basmane Garı:
Adını, yapıldığı semtten alan Basmane garı; 1876 yılında, İzmir'in Konak ilçesi Basmane semtinde, ünlü Fransız mimar Gustave Eiffel tarafından klasik tarzda tasarlanmış olup, Regie Generale adlı Fransız firma tarafından inşa edilmiştir.
Anti parantez belirteyim ki Fransız Mimar Gustave Eiffel aynı zamanda kendi adıyla anılan Paris’teki meşhur Eyfel kulesinin de mimarıdır. Basmane garı Fransa Lyon Tren garı planının aynısıdır. Malum o yıllar, pek çok yönden batı ile “alangirli ilişkilerin olduğu” bir dönem. Hattın işletme hakkı Fransızların elinde olduğu için, gar binasını da Fransızların yapması normaldir zannımca… Basmane garı, 19. yy'da Avrupalıların, İzmir Limanı ile ard alanı arasındaki ticareti kolaylaştırmak için giriştikleri demiryolu yatırımının bir parçasıdır. 1922 de büyük İzmir yangınında Basmane Garı da büyük hasar gördü. 1926 yılı sonrası TCDD’nin kurulması ile onarımdan geçirildi. Basmane garı yapıldığı günden bu yana kesintisiz olarak aynı binada hizmete devam etmektedir.
Garın bulunduğu Basmane semti İzmir’in Konak ilçesine bağlıdır. Konak, eski Türk evleri ve konakları ile meşhur bir semtti. Çok kültürlü yapısının etkisiyle pek çok farklı mimari yapının bir araya geldiği Basmane ayrıca Yahudilerin İzmir’deki ilk yerleşim yerlerindendir. 17. Yüzyıla denk gelen zaman aralığına tekabül eden bu dönemden günümüze ulaşmış 9 sinagog bulunmaktadır. Sefarad Yahudilerinin Kortejo dediği Yahudi evleri Basmane semtinin birçok noktasında hala karşınıza çıkacaktır. Avlu anlamına gelen kortejolar tek giriş kapısı bulunan, ortak avluya alt ve üstte birer odanın eşlik ettiği bir mekân özelliği taşımaktadır. 20.yy.'ın ortalarına kadar Yahudiler ve Türkler bu bölgede birlikte yaşamışlardır. Basmane otelleriyle bilinen bir semttir. Semt, adını bir zamanlar buralarda kurulmuş olan ve çoğunluğu gayrimüslimlere ait olan basma kumaş işletmelerinden almıştır. Basmane semti içinde tren garı ve fuar alanı bulunmaktadır. Gar, Basmane’nin merkezindedir ve Endüstri Devriminin özelliklerini yansıtır.
Demiryolu mimarisi, başta gar binaları olmak üzere dönemin Avrupa’da geçerli yönelimlerini, özellikle de inşa sürecinde egemen olan İngiliz ve Fransız etkilerini göstermektedir. Binaya girildiğinde Fransız Mimarisinin izlerini rahatça görebiliriz. Basmane Garında eski Fransız Mimarisinden esintiler fark edilse de yapımında kullanılan materyallerle Basmane semtinden de kopuk değildir. İçinde bulundurduğu demir makaslarla beraber Endüstri Devrimi’nin izlerini de taşır. Ve binaya girildiğinde 1800lerde bir insanın binaya girdiğiyle aynı hisleri hissedersiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.