Lütfi AYHAN
Mutlu İnsanlar Ülkesi: Türkiye
Üstad Necip Fazılın meşhur Canım İstanbul Şiirinde şöyle iki mısra var:
"...Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar..."
Aynen şiirde belirtildiği gibi Canım ülkemde de herkes huzurlu, herkes mutlu, herkes mesut. Güleni değil ağlayanı da bahtiyar. Sadece kazanan sevinmez bu ülkede kaybedende sürur içindedir. Şampiyon olanlar ve birinci gelenler kadar olmasa da, küme düşenler de, sonuncu olanlar da bahtiyar olur bu cennet vatanda. Yaşlısı da mutlu genci de. Hastası da sürurlu sağlıklısı da. Fakir de saadetli zengin de...Niye? Çünkü bu vatanın kültürü sonsuzluk bilinci ile yoğrulmuştur. Bu diyarda yaşayanlar bilirler ki bu dünya son durak değildir. Son durak, bitmeyecek bir hayatın sürüleceği mekan ahirettir. ve orada tüm greçekler ortaya çıkacaktır. Haklı haksız, zalim mazlum, iyi kötü, çirkin güzel... tam bir adalet içinde orada belirlenecektir. Bu nedenle de bu temel inancı kendine rehber kabul eden ülkem insanı umutsuzluğu kendine yoldaş yapmaz, en zor zamanda, en umutsuz anda bile "Allah var keder yok" der ve kalbini mütmain kılar. Bu ülkenin kültürünün ana temellerinden biri de ;"Allahtan ancak kafirler ümit keser" umdesidir. Bu sebeple de en zor zamanlar da bile insanımız hep mesud, hep saadetli, hep huzurludur.
Bu hale en güzel örnek Türkiyedeki siyasi hayattır. Türkiye'de yaşıyorsanız ve az veya çok siyasetle, toplumsal olaylarla ilgileniyorsanız mutlu olmak çok kolay. Yukarıda söylediğim temel ilkelerin yanında, ülkemizde verilen eğitim ve içinde bulunduğumuz cemiyet hayatımız ön yargılarımızı sürekli (hem de hormonlu gıdalarla) beslediğinden, zihnimiz, tefekkür dünyamız analitik kritik düşünme okyanusundan uzaklarda seyretmeye devam ediyor. (ama buna rağmen mutluyuz saadetliyiz çünkü kültürümüzn bize kazandırdığı iksirler var) Bu durum hakikatte kötü bir hal olmasına rağmen uygulamada, pratikte bizlere sahte bir mutluluk sunduğundan güzel bir şey. Buna batılılar Felix Culpa diyorlar. Benzetmek gibi olmasın bu halimiz sorunlardan bıkan, dünyadan usanan, dertlerine, sıkıntılarına normal yoldan çare bulamayan insanların bunlardan kaçmak, sıkıntılarını unutmak için sigaraya, alkole, maazallah uyuşturucuya dalması gibi bir şey.
Türkiye'de yaşıyorsanız ve mutlu olmak istiyorsanız çok fazla çaba sarf etmenize gerek yok. Çünkü hem kültürümüz bize bunu sağlıyor hem de gazeteler, televizyonlar bu hali mümkün hale getiriyor. Maşallah basınımız (genel olarak) karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta iktidar (hükumet, Erdoğan) karşıtları; öbür tarafta iktidar (hükümet, Erdoğan) yanlıları. Bu iki kategorinin dışında kalan ve üçüncü taraf diyeceğimiz grup o kadar az ve etkisiz ki onların kıymeti harbiyesi yok gibi. Şimdi diyeceksiniz ki mutlu olmak için her şeyin yolunda olduğuna inanmalı ve ülkenin güllük gülistanlık yönetildiğini düşünmeliyiz. Böyle olanların mutlu olması kolay, ya karşı taraf? Yani, " ülke batıyor, yolsuzluk hırsızlık çoğalıyor, özgürlükler azalıyor, diktatörlüğe doğru gidiyoruz, AB , ABD neredesiniz? " diyenler niye mutlu? Onlarda hem işin teferruatına girmeden Türkiye'nin Türkiye halkının sosyolojisini, psikolojisini çözme zahmetine katlanmadan vatandaşlık vazifelerini yerine getirdiklerine inandıkları için mutlular hem de girişte belirttiğim kültürel kaynaklarımızdan beslendikleri için mutlular. Hem "yalancı bir aldanış" onları zihni ve vicdani huzura götürüyor hem de kültürel temelleri buna müsait. .
Bu girişten sonra düşüncelerimi müşahhaslaştırıyorum. Eğer Türkiye'de yaşıyorsanız öyle veya böyle iktidar yanında saf tutmuşsanız mutlu olmak için, her şeyin yolunda olduğunu görmek için ; TRT, A haber, ATV, Kanal a, Kanal 24, Kanal 7, Beyaz TV, Ülke tv, TV Net, TGRT, Kon TV ... Gibi kanalları seyredin, bu kanallardaki tartışma programlarını kaçırmayın. Yine Hükümeti destekliyor ve "her şey yolunda gidiyor" düşüncenizi bozmak istemiyor saadetinizin devamından yana iseniz, Sabah, Takvim, Akit, Türkiye, Akşam, Star, yeni Şafak, Vahdet... gibi gazeteleri okumaya devam edin. Çok mutlu, huzurlu, saadetli, selametli olursunuz.
Yok, mutluluğu acılarda arıyorsanız, mutluluğu yenilmişlikte buluyorsanız, saadeti mücadelede, huzuru "kavgada" arıyorsanız, hırçınlık, bağırma, çağırma, her şeye muhalefet etme ... yaşam tarzınız haline gelmişse o zamanda televizyonlardan Kanal D, CNN Türk, Fox tv, Star, STV, Bugün, Meltem tv, Halk tv... Gibi kanalları seyredip; Zaman, Bugün, Taraf, Hürriyet, Milliyet, Posta, Vatan, Cumhuriyet, Sözcü, Milli Gazete, Yeni Çağ, Birgün... gibi gazeteleri okuyun! Tabi bu arada basında önemli bir yeri olan HABER TÜRK gazetesini ve televizyonunu, NTV televizyonunu Ulusal Kanalı ve Aydınlık gazetesini ayrı tuttum. Çünkü onlar diğerleri kadar taraf değiller. Bilhassa aydınlık ve Ulusal Kanal özgün bir yayın politikası izlemekteler. Haber Türk ve NTV kanalında da hem programlar, hem katılımcılar genelde dengeli. Ha bu arada taraf dediğimiz bu kanalların ve gazetelerin hepsinin tarafgirlikleri yüzde yüz değil elbette. Bu oran gazete ve kanalına göre değişiklik gösteriyor. Ben genel durumu yansıtmaya çalıştım.
Bu manzaranın vatandaşlarımızı mutlu etmesi, bizleri yalancı bir mutluluk diyarına hicret ettirmesi çok gerçekci olmasada yine güzel bence. Elbette bu durum fıtrata aykırı. Ne iktidar yüzde yüz doğru işler yapıyor, ne de muhalefet yüzde yüz doğru şeyler söylüyor. Normal bir ülkede, normal bir toplumda, insanların, partilerin, cemiyetlerin, hükümetlerin, muhalefetin hem doğru, hem yanlış yapabileceği düşüncesi temel düşüncedir. Bu hal zaten insan olmanın tabi bir sonucudur. İnsanımız bu gerçekten hareketle zafer kazandığında da, mağlup olduğunda da saadetli ve mutlu.
O zaman hep beraber diyelim: Yaşasın mutluluk! Yaşasın Türkiye! Yaşasın kökleri ezelde dalları ebed de olan kültürümüz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.