MÜLTECİ KARDEŞLER NEREDESİNİZ ŞİMDİ SAHNE SİZİN

 Suriye krizinden en çok zarar gören devlet T.C devleti,  en fazla ziyana uğrayan millet ise Türkiye’de yaşayan bizleriz. Türkü, Arabı, Kürdü, Lazı ,Çerkez’i fark etmez… Bu zarar ve ziyan hepimizin. Terör örgütlerinin ( PKK-PYD, DAEŞ, FETÖ, DHKPC… (hainler o kadar çok ki yaz yaz bitmiyor.) verdirdikleri can ve mal kayıpları, bu katiller sürüsünü durdurmak için harcanan para, zaman, kaybolan moral motivasyon, devletimizi sadece içerde değil dışarıda da zora sokuyor.

Dünyanın güçlü, zalim, katil, kalleş, emperyalist devletlerin hemen hepsi yanımızdaki bölgede (SURİYE VE IRAK BAŞTA olmak üzere ) cirit atıyorlar. İstedikleri toprakları elde etmek, hayalini kurdukları gayelerini gerçekleştirmek için pek acımasız davranan,  masum insanlara, sivil halka, çoluk çocuğa hiçbir merhamet göstermeyen,  şehirleri, köyleri yüzlerce çeşit bomba ile yerle bir eden,  insanları köylerinden şehirlerinden göç ettiren, bunları yaparken ne insani ne islami  hiçbir kural tanımayan ABD  si Rusya’sı Fransa’sı İsrail’i; Türkiye, kendi ülkesini korumak, kendi sınırlarında oluşan terör devletine engel olmak için savaşa başlayınca  ve teröristlere saldırınca ciyak ciyak bağırmaya başlıyorlar. Binlerce masumun ölümüne, binlerce çocuğun mahvına, milyonlarca insanın evinden yurdundan olmasına sebep olan bu caniler, bizim devletimiz, sınırlarımızı korumak,  binlerce masum insanın ölümüne sebep olan terör yuvalarını dağıtmak için uçaklarını havalandırınca, toplarını ateşleyince birilerinin bir yerlerine bir şeyler oluyor. Binlerce kilometre uzaktan gelip buradaki işlere burunlarını sokanlar, Türk devletinin 900 km sınırı olduğu bu ülkedeki düşmanlarını sindirmek için Suriye’ye girmesine karşılık ,” ne işin var burada niye girdin Suriye’ye...?” gibi abuk sabuk, akla mantığa zıt sualler sormaya başlıyorlar.

                                Biz Orada Olacağız Çünkü
1-  Suriye savaşından en çok zarar gören ülke biziz.

2- Bu kaos ülkesine 900 km sınırı olan biziz

3- Bu ülkeden kaçıp mülteci olan insanlardan 4 milyona yakını bizim ülkemizde

4-Bu ülke (Suriye) asırlarca bizim yönetimimizde kaldı. Daha dün kaybettik orayı.

5- Bu ülkede yaşayan ve mülteci olan insanlarla hem tarih, hem din, hem sınır, hem mezhep (Alevi Sünni fark etmez) hem etnik bağlarımız mevcut.

6- Bu savaşın bitmesini en çok biz istiyoruz Çünkü maddi manevi en büyük zarar hala bizim hanemize yazılıyor.

      

                          MÜLTECİLER NELER YAPABİLİR? BİZ NE YAPMALIYIZ ?

 Teröre karşı milletimiz can ve mal kaybetmesine rağmen mültecilere çok cömert davranırken buna karşılık dünyadan teşekkür beklerken tam tersi oluyor. Sanki 4 milyon mülteciyi biz misafir etmiyoruz, sanki bu savaştan en çok maddi manevi zarara biz uğramamışız. Birileri bizden hesap sormaya kalkıyor. Kendileri yaptıkları en küçük yardımları abartarak tüm dünyaya duyururken bizim yaptıklarımızı hem görmemezlikten geliyorlar hem de bize parmak sallamaya kalkıyorlar.

Bu mevzuda bizim de hata ve eksiklerimiz elbette var. Lakin ne yaparsak yapalım Dünyadaki iletişim araçlarının, büyük gazete ve tv kanallarının, haber ajanslarının, sosyal medya araçlarının(facebok, tvetter)   çok büyük bir kısmı, dünyaya hem parasal, hem siyasi yönden hükmeden bir azınlığın elinde olduğundan başarı kazanma ihtimalimiz çok zayıf. Buna rağmen bizler devlet olarak, STK lar olarak, yerel yönetimleri olarak, fert olarak üzerimize düşeni yapmalıyız. Neler yapabiliriz?  En başta yapacağımız tabi ki kulluğumuz güçlendirmek, kardeşliğimizi kuvvetlendirmek.                

                       SURİYE YANGINI EN ÇOK BİZİ YAKIYOR 

 Yapacağımız en baş iş haklılığımızı ve yaptıklarımızı dünyaya duyurmaktır. Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyelinin yüz binlercesini Türkiye - Suriye sınırına yığarak tüm dünyaya “Suriye’nin sahibi biziz. Evimiz, arsamız, malımız, mülkümüz, şehirlerimiz, köylerimiz PKK PYD örgütünün işgalinde. Ey dünya, bu işgali sona erdirmek için çalışan Türkiye’ye yardım edin. Türkiye bize çok iyi ev sahipliği yaptı. Laikin biz vatanımıza dönmek istiyoruz. Halep bizim, Azez bizim, İdlip bizim, Münbiç bizim, Telabyad bizim, Afrin bizim. Burayı işgal eden PKK-PYD DAEŞ katil ve işgalcidir. …”Diye bağırtmalıyız. Aynı toplantıları tüm şehirlere tekrarlamalıyız. Tabi bunun yanında ülkemizde bulunan Suriyeli misafirlerimiz arasındaki gençlerinden çok güçlü askeri birlikler kurmalıyız.

 Eğer Suriyelilere bizim yaptığımızın yüzde birini başka bir ülke yapsaydı, yaptıklarını tüm dünyaya öyle bir anlatırdı ki ağızlar açık kalırdı.  Eğer herhangi bir ülkeye bu kadar mülteci yığılsaydı onlardan başta ordu kurmak üzere yararlanma konusunda çok büyük işlere imza atardı. Suriyeli olup da bizim ülkemizde mülteci olan kardeşler! lütfen gerek sosyal medyadan gerekse yaşadığınız şehrin meydanlarında  bir araya toplanarak,  hakkınızı arayan bu ülkeye teşekkür ettiğinizi haykırın. Sınıra yakın yaşayan Suriyeli mülteci kardeşler! Lütfen sesinizi ve sizi her zaman konuk eden Türkiye’nin haklı davasını PKK-PYD nin zulmünü tüm dünyaya haykırınız.

 Yerel yöneticilerimiz, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, stk larımız, basın yayın kuruluşlarımız!  Ülkemizde yaşayan Suriyelileri örgütleyerek hem onların hem Türkiye’nin sesini tüm dünyaya duyurma konusunda elinizden geleni yapmalı.  Savaş birazda propagandadır unutmayalım.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.