Tahsin AKPINAR
Mısır’ı Yemek Mısır Yemeye Benzemez (II)
Ne demişti Diktatör Milli Şef?
‘Onlar hükümet olabilir ama iktidar olamazlar’.
Peki kimin için dercetmişti bu büyük özdeyişi Yüce Milli Şef.!?
El cevap: ‘Açık oy gizli tasnif’ sistemiyle, ancak bir dönem engellemeyi becerebildiği, ama II. Seçimde halkın sandıklara sahip çıkmasıyla, kendisini Ankara’nın en yüksek tepesinden tepe takla düşüren Demokrat Parti için.
Yani?
Yanisi şu: Halk için... Halkın sandıkta vuku bulan milli iradesi için.
‘Yeter Söz Milletindir’diyerek suratının ortasına patlatılan tokatın sersemliğiyle ‘hayırdır inşallah’ demek yerine, yukarıdaki sersemce lafı etmişti. Yılların kurt politikacısı Milli Şef’in, bu lafı edebilmiş olması gayet normal... Çünkü bunların tıyneti, meşrebi bu. Bunlar, İttihat ve Terakki Partisi’nin arkaik sürgüleri.
‘Demokrasi sadece sandık demek değildir’repliği, Gezi Parkı’ndan Mısır’a eksen kayması yaparken, ABD ve Avrupa’nın aslında demokrat falan olmadıkları, iki yüzlü oldukları, böylelikle ortaya çıkmış oluyor. Sandıkların başına jandarma dikmekten utanmayan bir siyasal geleneğin, bugün yarı utangaç bir ruh halinde, bizlere demokrasinin yalnızca sandık olmadığını mırıldanıyor olmasına ne demeli.
Yo dostum... Çekinmenize ve mahcup durmanıza gerek yok. Zira biz sizin Cemaziyel Evvel’inizi çok iyi biliyoruz. Bakın, CHP Genelbaşkan Yardımcısı, tatlısu demokratı ‘Orantı Umutsuz’ bey gibi, veyahutta başka bir Profesör etiketli, CHP’li afeti devran Gaye hanım gibi, utanmadan dilinizin altındaki baklayı çıkartabilirsiniz. Bunların ‘Bana Türk’le Kürt’ü bir gördüremezsiniz’ diyen vitesten atmış, balata yakmış ve hatta su kaynatmış tipleride var.
Bakın, Kral Faruk’tan devraldıkları Mısır’ın kesintisiz iktidar sahipleride aynı şeyi söylüyorlar. Dahada beteri, söyledikleri alçakça yalanlara inanıyor olmaları. 80 yıllık iktidarlarında, habis ur gibi kemikleşen bütün sorunların faturasını, devirdikleri Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 1 yıllık iktidarına kesmeye kalkışmaları ne ucuz bayağılık.
Hele şu, helikopterlerden tencere-tava promosyonları atmaları ise ayrıca bir rezillik. Demek ki bunların kafası Türkiye’de de Mısır’da da aynı çalışıyor. Eee... N’aparsın. Efendileri bir... Mandacı zihniyetin civcivleri bunlar!
Şimdi bunların efendileri Türkiye’de başaramadıklarını, Mısır’da başardıklarını, başaracaklarını zannediyorlar... Nah başarırsınız... Siz öyle zannedin.
Olan ve olacak olan şudur ki; Mısır’da geleceğin mutlak sahibi olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın pişme sürecini kemale erdirmek ve henüz, belki Adeviye Meydanında, belki İskenderiye’de, belki de milli iradenin tecessüm ettiği diğer 20 meydandan her hangi birinde, şu anda kısa donla gezmekte olan, Mısır’ın Tayyip Erdoğan’ının yetiştirilmesi sürecinin devam ettirilmesi. Yusuf veya Musa. Belkide Talut... Belkide’ Şarkın en sevgili Sultanı Selahaddin...’ O meydanlardan birinde, mektebi Yusufiye’de yetişiyor. Kader ağlarını örüyor şimdi... Başkaca da bir şey değildir.
Mısır’ı, mısır zannedenler; Mursi’yi de Tayyip zannederek devrildi diye göbek atmakta oldukça acul davranıyorlar. Mursi’yi mum yakıp arayacakları günler oldukça yakındır.Bakın Türkiye’deki muadilleri, rahmetli Erbakan Hoca’yı nasılda arıyorlar! Çünkü bunlar, kendilerine darbe için malzeme veren adamı sevmeseler bile hatalarından darbe yumurtlatma ihtimalini sevmişlerdir.
Ha bu, birde şu demektir. Bu yaptıklarınızın hesabını, millet burnunuzdan fitil fitil getirecek ve sizlerden bunun hesabını soracaktır. Sahi siz, şimdi kendinizi dokunulmaz kılan şatolarınızın içinden emir buyurarak, dalkavuk hukukçularınıza, kendinizi garantiye aldırtacak anayasal maddeler koyduracaksınız değil mi? Yapın yapın... Bu yaptıklarınızın hesabını en ağır şekilde, Mısır ve tüm Dünya halkları önünde vereceksiniz. Size daha kötü bir haberim var. Efendinizin pili bitti. Okeye dönüyor. İkiz kulelerden daha hızlı yıkıldıklarında bakalım size kim sahip çıkacak?
Independent Gazetesi'nin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk bir yazısında, ‘Müslüman Kardeşler modern Mısır tarihinde, en çok yanlış anlaşılmış kurumdur. İslamcı bir parti olmaktan uzaktır.Kökleri dindar değil her zaman sağ eğilimlidir. 2011 devrimin doruk noktasında ve milyonlarca Mübarek karşıtı göstericinin Tahrir Meydanı'nı doldurduğu zamanda dahi Müslüman Kardeşler, masada kendileri için de bir kırıntı bulabilirler umuduyla Mübarek'le müzakerede bulunmaya çalışmakla meşguldü. Müslüman Kardeşler'in önderliği, Mısır ayaklanması sırasında hiçbir zaman halkın yanında durmadı...’
Robert Fisk’in bu değerlendirmesinde maalesef ciddi manada haklılık payları var. Burdan birkaç çıkarım yapılabilir ki ta ozaman Müslüman Kardeşler’in, Hüsnü Mübarek’i deviren halk hareketlerine yeteri kadar destek vermediği ve çekimser kaldığı en çarpıcı olanıdır. Zaten yeteri kadar siyasal derinlik ve tecrübeden yoksun olan hareket ve o hareketin içinden gelen Cumhurbaşkanı Mursi, tecrübesizlikleri sonucu, bodoslama ve göstere göstere duvara çarptılar. Şimdi yanlış yaptıklarının muhasebesindeler ve kırılan dökülen parçaları tamir etmekle meşguller. 22 tane büyük meydanı, milyonlarca taraftarrıyla doldurarak, çalınan iradelerine sahip çıkmalarını, İslam ve Dünya tarihi altın harflerle gök kubbeye yazacaktır.
Milyonlarca Mısır’lının, şiddete bulaşmadan meydanlarda sabırla bekleyişi, azametli ve büyük bir doğumun sancısıdır. O doğum gerçekleştiğinde, değil bir daha milli iradeyi çiğnemek, bunu aklılarından bile geçiremeyecekler.
Halkın iradesini çiğneyen tankların üzerinden, Mısır’ın sivil milli iradesi tank gibi geçecektir. Kum saati işliyor.
Kurucu liderleri Hasan El Benna, ideologları Seyyid Kutup ve daha çok sayıda liderini şehit veren bu insanları, ölüm ve zulümle korkutabileceklerini sananlara, şunu hatırlatmakta fayda var ki, bu insanlar bunları bilerek bu yola giriş yaptılar. Hamas’ın, İsrail tarafından şehit edilen lideri Şeyh Ahmet Yasin’in halefi, Profesör Dr. Abdulaziz Rantisi’nin şehit edileceğini bilmesine rağmen, görevi devralması ve sergilediği metaneti ne çabuk unuttular. Sizce aynı cesareti bu Fettan General sergileyebilir mi Mısır için?
Sahi siz hiç kefen giydiniz mi? Yok... Kefen giyen adamın kaybedecek nesi vardır sizce? 3,5 milyon insanın mezarlıklarda yaşadığı bir Kahire... Bence korkutmak için kendilerine yanlış insanları hedef seçtiler. O Kahire ki; satılık darbecilere bırakılamayacak kadar kıymetlidir. Çünkü Karamani Piri Mehmet Paşa, 500 yıl önce tarihin derinliklerinden şöyle seslenmiştir:
Dünya’nın merkezi Kahire’dir.
Şehid Seyyid Kutub’un Mısır üzerinde dolaşan manaviyatını saygıyla selamlarken, çağlara ışık tutan sesine kulak veriyoruz.
Kardeşim sen parmaklıklar arkasında da olsan özgürsün
Kardeşim sen prangalara vurulsan da özgürsün
Sen Allah'a bağlandığın zaman
Sana kölelerin tuzağı ne zarar verebilir ki
Kardeşim karanlığın(küfrün) ordularını kökten sileceksin
Ve bununla yeryüzünde bir fecr doğacak
Sen ruhunu fecrin doğuşuna teslim et
O zaman fecrin bizi uzaktan karşıladığını göreceksin
Spartaküs’e destanlar dizip, Milyon Dolarlık filmler yapanların, Spartaküs’ün dramından fersah fersah daha sahicisi gözlerinin önünde cereyan ederken, üç maymunu oynamayı tercih etmeleri, İslam düşmanlığından başka neyle açıklanabilir ki..?
E Mail : akpinartahsin@hotmail.com
Twitter: @akpinartahsin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.