Raif MEDETOĞLU
"MEMLEKET'E DAİR "
"MEMLEKET'E DAİR "
Memleket meseleleri bir milletin namus ve şerefidir.
Eğer ; Toplumda saadet değil ,huzursuzluk hakim olmuşsa ,Devletin milli şahsiyeti,milli haysiyeti,milli siyasetine zarar vermek için bir çabanın içinde olanlar var ise o vakit devletin birleştirici gücü devreye girmelidir.
Bu huzursuzluğun temeline inerek sorun çözülmelidir...
Onun için millet ve ümmet olma bilinci ile yöneticileri milli ahlak kuralları içerisinde hak ve adaletin kölesi olmaya davet etmek her bir ferdin görevidir.
Eğer yönetimde adam kayırma varsa ,güçlü zayıfı eziyorsa ,devletin verdiği imtiyazı kullanarak mülakatlarda liyakat temelinde görev dağılımı yapılmıyorsa, hükümdarın adalet kavramı çökmüştür...
Ve toplumda emniyet sarsılır.
huzursuzluk belirginleşir.
Fitne tohumları zehirli sarmaşık gibi bedenleri sarıp sarmalar...
Burdan çıkmak ancak Adil bir yönetim anlayışı ile fitnenin galip gelmesine engel olmakla mümkün olunur ..
Devletimizin yonetim kadrosu milletimizle gönül bağını koparmamalıdır.
Şuanda ülkemizde düzeni bozan aklı dışarda törpülenmis bir kısım mihrakların trenine binenler o tren'den inmiş başka bir trene binmek için durakta bekliyorlar.
Bu toplum fertlerini ehli dalaletin bozuk fikirlerine kurban vermemek devletin görevidir.
Bakınız hırsızlık, arsızlık, uyuşturucuya mübtela olmuş inancımızın birleştirici ilkelerinden uzak başı boş bir insan profili ortaya çıkmışsa bu milletin ve devletin en büyük sorunudur...
Çok acil bir eylem planı ile en az terör tehdidi kadar önemli olan ,ülkemizin istikbalini tehdid eden ahlak sorununa çözüm üretilmelidir.
Eğer toplumda insaniyet,mertlik,cesaret,güzel ahlâk,vicdan,merhamet, şefkat,hürmet, paylaşmak, huyu ve hoş sohbet olan , Allah korkusunu ve onun sevgisini netice veren bir toplum inşaa edilirse ,böyle bir toplumun yöneticileride bu minvalde olur.
Ve devlet millet ilişkileri hürmete dayalı eşitlik ilkesi ihya edilerek toplumun saadetine vesile olunur..
Ve Malesef bugün ki ahvalimiz boğazına kadar ahlâksızlığı içine düşmüş bu konuda sabıkalı olan bir zümre çok temiz ayaklarına yatarak menzillerinden okları ile yaralayıcı sözler ile bizim onay verdiklerimize saldırmaları ve onları kelimeleri ile dövmelerini nasıl izah edebiliriz?
Adalet ve kalkınma tasavvuru ile devleti yönetmek isteyen bir yönetim anlayışına parmak sallamak suretiyle ahlaksızların ahlak dersi vermelerini çok manidar buluyorum.
Bu tasavvur ile yola çıkanlar bu hatalara müptela olmuşlar ise mutlak suretle bunların bu davanın içinden ayıklanmaları gerekir..
Raif Medetoğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.