Malumun İlanı

Her öğretmenler günü hatırlarım…

Yıllar evvel de kalmış olsa da bu anım.

İlkokul öğretmenimiz son sınıfta sık sık uyarırdı bizi.

Sakın ola ki İmam Hatip Lisesi’ne gitmeyin. Kimsenin beyninizi yıkamasına izin vermeyin. Kimse zorla başınızı örttürmesin. Hangi çağda yaşıyoruz!

Zira o yıllarda aileler adeta yarışırdı çocuklarını bu okullara vermek için.

Benim ise gideceğim okul çoktan belliydi.

Nitekim bir sonraki yıl tam da öğretmenimizin uyardığı üzere ben tehlikenin kucağına atılmış başında örtüsüyle küçük bir  İmam Hatipli kıza dönüşüvermiştim.

Halimden memnundum.

Ta ki eski öğretmenimle yüzleşinceye  dek.

O zamanlar servis lüksümüz olmadığından yürürdük okul ne kadar uzak olsa da.

Bir okul dönüşü  çıkıverdi karşıma Yaşar öğretmen.

İsmine aldanmayın. Bayandı kendisi. Heyecanla yaklaştım yanına. Masum yıllarımızdı malum.

Sadece’ iyi akşamlar öğretmenim’ dedim. Gerisi gelemedi.

O çocuk aklımla kendisini bizlere çoktan tanıtmış olan öğretmenden iyi bir muamele bekliyordum ne yazık ki.

O, bana hırsla baktı ve hala unutamadığım sözleri sıralayıverdi.

Bu halin ne senin umacı gibi. Ben size İmam Hatip’ten uzak durun demedim mi. Bir daha bana selam falan vereyim deme.

Öylece kalakalmıştım karşısında. Ne olduğunu, neden böyle davrandığını anlamayadan.

Ama o gün ders oldu bana.

Yıllar geçtikçe daha iyi anladım kimlere  selam verip vermeyeceğimi;  kimlere değer verip, vermeyeceğimi.

İşte tam bu yüzden ‘ben sadece bir öğretmen olarak gönderildim ‘diyen peygamberimizin yolundan giden eğitimcilerimizin ve dahi kendimin öğretmenler günü kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum