Erhan BAĞ
Kurt Buhranı
“Hangisi daha kötü olurdu; bir canavar olarak yaşayakalmak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?” Shutter Island (Zindan Adası) /2010
“Kızılderili Cherokee Kabilesinden büyükbaba ve torunu dertleşiyor… Yaşlı adam, daima içimde bir kavga var dedi. İki kurt arasında geçiyor. Biri kötüdür: öfke, kıskançlık, gam, pişmanlık, açgözlülük, kibir, kendine acıma, suçluluk, kızgınlık, aşağılılık, yalan, bilumum kötü karakter ve egodur. “Büyükbaba torununa şöyle bir baktı ve devam etti. Diğeri olumlu duygular taşıyor: Cesaret, neşe, barış, sevgi, umut, dinginlik, tevazu, nezaket, iyilik, empati, cömertlik, gerçeğe bağlılık, şefkat ve inanç. Bu iki kurt, kendimi bildim bileli ölümüne savaşıyor. Aynı kavga senin ve diğerlerinin içinde de devam ediyor…Torun bunu düşünüp biraz duraksadı ve sonra büyükbabasına baktı ve sordu: “sence hangi kurt kazanacak?” Yaşlı Cherokee torununa basit bir cevap verdi: “Beslediğin.”
Kurtlar cevval, hareketli, çevik, dayanıklı ve güçlü hayvanlardır. Ancak benim asıl üzerinde durmak istediğim onun karakter özellikleri… Doğudan batıya birçok toplumun tarihine baktığımızda kurda karşı bir ilgi, sevgi, saygınlık ve hayranlık olduğunu görürüz. Bunu, bayraklarında bu asil hayvanın resmine yer vermelerinden, edebiyatlarında işgal ettiği yerden, müzik ve sanatlarında, değiş ve söyleyişlerinde rahatlıkla fark ediyoruz. Özellikle eski Türklerde kurdun (Börünün) ayrı bir yeri vardır. Tarihsel metinlere baktığımızda kurdun asıl ismi börüdür; bu kelime Orhon kitâbelerinde, Uygurca vesikalarda ve Oğuz Kağan Destan’ında da geçer. Börü, kendi cinsinin en asil özelliklerini taşıyan, batılı kaynaklarda “Grey” denilen kurttur. Kurt figürü Türklerde toplumun kültürel dokusuna işlemiş, bozkırda doğal yaşam içinde ondan öğrendiklerini hayata tatbik ede gelmişlerdir. Bir nevi kutsallık atfettikleri ve toplumsal yada şahsi karakterlerinin yansımasını buldukları “Börü” Türk kültüründe birçok yerde kullanılan müstesna bir sembol olmuştur.
Yaptığım okumalarda nedir “Börü”yü böylesine saygın yapan nedir diye baktığımda onda birçok “erdemli karakter” özelliğinin işlendiğini gördüm:
“Kurt (Börü) öncelikle özgürlük aşığıdır; asla esaret altında yaşayamaz, hür yaşamak hakkından asla feragat etmez.”
“Cesur ve güçlüdür, gücü temsil eder; bu bakımdan örnektir. Hayatta kalmak ve düşmanına karşı durabilmek için güçlü olmak gerektiğini bilir ve hep hazırdır.” “Tedbirlidir; herhangi tehlike veya düşmanla karşılaşabileceğini hissederek uyguladığı tedbirler vardır.”
“Ailesine/grubuna sadık ve düşkündür; sürünün güvende ve aç kalmaması için muazzam bir çaba içindedir. “Tek eşli olan nadir hayvanlardan biridir.” “Eğitici ve kılavuzdur; yavrularını eğitir ve büyüdükten sonra da hayatta kalabilmeleri için onları her yönüyle hayata hazırlar.”
“Yardımsever ve paylaşımcıdır; avlanamayacak derecede hasta, yaralı, yaşlı veya eşi olmayan düşkün kurtların yiyecek ihtiyacı grubun diğer kurtları tarafından karşılanır.”
“Temizliği sever; asla leş ve artık yemez, temiz olmayan suyu içmez, temiz olmayan yerde yatmaz, yavrularına da bunu öğretir.”
“O, töreli bir hayvandır; öğrendiği kuralları uygular, kural dışı hareketleri benimsemez. Çok uzun zaman önceki atalarındaki karakter özelliklerini koruduğu görülmüştür. “
“Planlı ve sabırlıdır; hareket tarzını önceden plânladığı fark edilmiştir. Avını kovalarken de düşmanla karşılaştığında da davranış tarzı ile, hayranlık uyandıran bir planı olduğu fark edilmiştir. Planını sabırla uygulayan çok zeki bir hayvandır”
“Topluca bakınca o hürriyetine düşkün, güçlü, ailesine ve grubuna sadık, eğitmen ve kılavuz, ata karakterini koruyan, yardım sever, tedbirli ve plânlı mizaç özellikleri uzun yüzyıllarda toplumsal kabul görmüş ve özellikle Türk kültüründe saygıyla benimsenerek simgeleşmiştir.”
Şimdi şöyle arkamıza yaslanıp derin düşünelim; geçmişten günümüze toplum yapısının, gerek coğrafyamızda ve gerekse küresel ölçekte negatif yönde hızla nasıl değiştiğini ve bunun asıl nedenin de hemen tüm coğrafyalarda saygınlık uyandıran “erdemli karakter özelliklerinin erimesi” olduğunu fark edelim.
Hürriyetin önemsiz görülüp çürütücü konforun ön plana çıkarıldığı, gücün sadece maddi olanda aranıp bilginin ve bilgeliğin alay konusu edildiği, derbeder ve pespaye yaşamın özgürlük diye yutturulup tedbirli ve planlı olmanın sıkıcı gösterildiği, kolaycılıkla elde etmenin yüceltilip eğitim ve yetkinliğin tu kaka edildiği, kozmopolit hetorodoks yaşam tarzının cazipleştirilerek ailenin önemsiz gösterilip asaletin küçümsendiği, kadim inancın kuşku ve bilinmezlik ile yer değiştirdiği, zayıf karakterin ve ezikliğin sıradanlaştırıldığı ve güçlü şahsiyetin bireysellik eliyle tiksinerek gömüldüğü, ata mirasının modası geçmiş olarak lanse edilip nevzuhur(Yeniyetme) pervasızlığın gündemde tutulduğu “günümüz materyalist dünyasında” genel insani erdemler yaygın olarak gündemden bilinçli çalışmalarla düşürülüyor.
George Orwell’in “*Hayvan çiftliği”nde çok çeşitli yavan türleri vardır. Hakikati görmezden gelen devekuşu, maneviyata ve değerlere dadanmış domuz sürüsü, fırsat düşkünü sırtlanlar, hain köpekler, kurnaz tilkiler, leş kargaları, insanlığın kıymetlerini ve birikimlerini emen sülükler, asalak keneler, kurt rolü yapan çakallar, taklitçi maymunlar, ezik aygırlar ve korkak tavuklar meydanı doldurmuş; bu ortamda sadık köpekler aşağılık domuzlara hizmetten gayet memnudur ama hür ve asil Börü(kurt) erdemleriyle birlikte burada yoktur…
Kapitalizmin tüketim dünyasında tüketilen sadece mallar, kaynaklar ve doğa değil; bunlarla birlikte insanlığın asil erdemleri de hızla tüketiliyor. Cesur, güçlü, doğruya sadık, yardımsever, planlı-projeli, töreli, saygılı, fikri olan hür ve erdemli insanlar meydanda ve iş başında istenmiyor. Gayet zayıf karakterli, aileyi önemsemez, değerlerden yoksun, sorgulamayan, bol tüken, kontrol edilen bir profil; filmler, diziler, romanlar, belgeseller, sosyal medya ve çeşitli vesilelerle yüceltilip kutsanıyor…
*Bu yazının ana fikrini beğendiyseniz, paylaşıp daha çok kişinin istifade etmesine katkı sağlayabilirsiniz. İlginize teşekkür ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.