Komşunuz Kaldı Mı?

Bakalım kaçımız komşuculuk oynarken kaçımız bu oyunculukta eksiğiz. Çocuklarımız komşularını tanıyor mu? Bizler komşularımızı yeterince tanıyor muyuz? Sıkıntılı zamanlarında yanların da olduk mu?

Özelliklede salgın süresince insanı, insana soğuttular, aman birbirinize gitmeyin aman birbirinizi görmeyin. Öyle bir hal aldı ki anne evlatlarını, torunlarını göremedi. Acı üstüne acı yaşadık her birimiz. Yetmedi özgürlüklerimiz kısıtlandı sokaklara dahi çıkamadık. Şu an baktığım zaman kim kiminle nerede geziyor ama komşular birbirine gidip geliyor mu?

Haydi, kendi hayatlarımızı değerlendirelim birazcık, hiç tanımadığımız insanlarla bir araya gelmeye çekinmiyoruz. Restoranlarda, sinemalarda, alış veriş merkezlerinde, okulda, işte bir arada oturup kalkıyoruz ama komşularımıza gelince corana var! Kimse kimseye gidemiyor, hastalansa hasta olduğunu bilmiyor. Cenazesi olsa onu da bilmiyor sonra biz insanlar elhamdülillah Müslümanız. Komşusundan sorumlu olan millet oluyoruz. Sahi kim komşusundan sorumlu gerçek bir mümin! Ben dediğinizi duyar gibiyim o zaman sizleri tebrik ediyorum, onun dışında ses çıkarmayan dostların hanelerine bir eksi işareti koyuyorum.

Öyle bir hal aldı ki büyük sitelerde yaşayan insanlar daha iyi bilir. Asansöre bile kimseyi almak istemeyen bencil insanlar var. Sanıyor ki iki kişi binince koranayı alacak, tek kişi binince corana mikrobunu almayacak. Bu basit hareketleri sonucu hayatlarını tek başına idame ettirecek ömürleri boyunca.

Bir yemek yapılsa komşularımıza tattırmadan o yemeği yemeyen insandık. Şimdi yemek ocakta pişerken fotosunu yedi cümrüye tattıran nesiller olduk.

Maksat sohbet muhabbet olsun diye komşularımızı davet etmek için türlü türlü yiyecekler yapan insanlar, bugün komşusuna bir selam dahi vermeye korkuyor. Biz bu uzak kaçan nesli nasıl toplayacağız soruyorum? Cenazeler bile sessizleşti? Acılar bile artık tek başına çekiliyor. korkularla yaşayan insan? Vadenin nasıl dolduğunu bilmiyor mu? Belki bir yaptığın iyilik senin gelecek hayatına yön verecek. Kim bilir.

Geçtiğimiz günlerde kızım ile çocukluktan kalma güzel bir oyun oynuyorduk. Söyleyince hepinizin hatırlayacağı ve bu konunun çıkmasını bu güzel oyun sağladı. Aslında bu iki kişi ile oynanan bir tekerlemedir. İçimden vay be dedim. Her kim yazdıysa işte eski zamanın kültür ahlakı dedim.

1-1.jpg

  • Komşu komşu hu..
  • Oğlun geldi mi?
  • Geldi.
  • Ne getirdi?
  • İncik Boncuk.
  • Kime kime?
  • Sana bana!
  • Başka kime?
  • Kara kediye!
  • Kara kedi nerde?
  • Ağaca çıktı.
  • Ağaç nerde?
  • Balta kesti.
  • Balta nerde?
  • Suya düştü.
  • Su nerde?/
  • İnek İçti.
  • İnek nerde?
  • Dağa kaçtı.
  • Dağ nerde?
  • Yandı bitti kül oldu…

Bu tekerleme bile komşular arasında ki samimi diyaloğu ifade ediyor. Kızımla bu tekerlemeyi oynarken aklıma gelen duygulardı bunlar. Nerden nereye gidiyoruz dedim. Komşusu açken tok yatan bizden değildir! Diyen peygamberin ümmeti ile asansöre salgın var diye tek binen komşuları görünce utandım.

Rabbim affet bizleri…

Dipnot: Senin komşun var mı? diyeceklere. Ben her zaman komşularımdan şanslıyım her daim kendime güzel insanlar buluyorum. Yolları açık olsun. Allah(C.C.) onlardan razı olsun. :)

“Cebrâîl Aleyhisselâm bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, komşuyu vâris kılacağını zannettim.” Hadîs-i Şerîf

komsuluk-001.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum