Son yıllarda el kaide, daeş, nusra, Fetö ve benzer terör örgütlerinin yaptıkları katliamlar ve zulümler, İslamı ve  Müslümanları çok kötü bir duruma düşürdü.  Bu terör örgütlerinin İslami bir dil ve dini bir söylem kullanmaları Allah’ın son dini olan İslam’a ve  İslam’a ait olan her şeye (İtikad, ibadet, muamelat ve ahlak )  ve bu dine mensup insanlara büyük bir saldırının başlamasının manevilası oldu.

          Ümmet-i Muhammede, İslam dünyasına dışımızdaki kâfirlerin bilerek,  içimizdeki gafillerin bilgisizce yaptıkları bu saldırılar karşısında hem yöneticilerimiz hem “Müslüman Aydın” diye vasıflandırabileceğimiz münevverlerin çoğu ile, dini önder diyebileceğimiz insanların ekseriyeti  gereken tepkiyi vermiyorlar veya veremiyorlar.

           Sanki IŞİD gâvurdan çok Müslüman öldürmemiş,  sanki Elkaide Müslümanlara değil gayri Müslimlere en büyük zulmü yapmış, sanki fetö Türkiye’de değil de ABD de, Almanya’da darbe yapmaya kalkışıp 250 yakın Almanı veya ABD vatandaşını öldürmüş, sanki Beş Tepe Külliyesini değil de beyaz Sarayı bombalamış…En basit bir soru IŞİD kaç corc, kaç hans  öldürdü, kaç Mehmet, Ali, Ayşe…? El Kaide, fetö, Daeş ABD nin Almanyanın hangi şehirlerini yaşanmaz hale getirdiler? Haşdi şabi ve diğer şii, Sünni, vehhabi terör örgütleri kaç gavur öldürdü kaç Müslüman?  En büyük zararları İslam’a ve Müslümanlara olan bu terör örgütlerinin yaptıklarından, onlara her türlü (silah, lojistik, basın…) desteği veren Batı ve hempalarını ve de Batının dini olan Hristiyanlığı ve bu dinin mensubu olan Hristiyanları,  Yahudiliği ve bu dine mensup Yahudileri değil de onların zulümlerine duçar olan Müslümanları ve İslam’ı sorumlu tutmak en büyük ihanet en büyük zulümdür.  

                                             Mazlum OLan Biziz Zalim Gösterilen Yine Biziz 

          Dünyadaki siyasi sosyal askeri gelişmeler dikkatli incelediğinde görülür ki son iki yüzyıldır tüm dünyayı ve insanlığı mahveden İslam ve Müslümanlar değil,  Hristiyanlar, Yahudiler, Budistler, Komünistler, Faşistler, Kapitalistler, sosyalistlerdir. Fazla Uzağa gitmeye gerek yok, daha dün 1. Dünya savaşında 10 milyon insanın ölümüne Müslümanlar değil, Hristiyan olan İngiltere Fransa Rusya ABD İtalya…   olmuştur. Hele 2. Dünya savaşında 50 milyondan fazla insanın ölmesinde, ülkelerin yerle bir olmasında,  Japonya’ya atom bombası atılmasında… Hiçbir Müslüman ülkenin, hiç bir Müslüman ferdin bir gram rolü olmamıştır. Bu katliamlardan, bu ölümlerden sorumlu olanlar, bu gün İslam’ı haşa kanlı bir din,  Müslümanları kana susamış teröristler gibi göstermeye çalışan, Hristiyanlar, Yahudiler,   komünistler faşistler ve kapitalistlerdir.

         Tarihi bırakıp günümüze baktığımızda ise kimin zalim, kimin katil, kimin şiddet yanlısı olduğu daha açık görülür. Şöyle ki: Dünyanın en büyük terör örgütlerinin elindeki silahları Müslümanalar mı üretiyor yoksa ABD, RUSYA, İNGİLETERE, FRANSA, ALMANYA …  Gibi Hristiyan ülkeler mi? Barışçı, çağdaş diye bize yutturulmaya çalışılan dinler ve düzenlere mensup ( yani Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm, sosyalizm, kapitalizm,  Liberal demokrasi…) devletlerin askerleri, ajanları, ümmetin diyarlarında cirit atarken;  Almanya’yı, İngiltere’yi, ABD yi, Rusya’yı… Bölmek için bu ülkelerde terör örgütleri kurdurup, onlara her türlü silah para lojistik destek sağlamak üzere bu ülkelere gitmiş kaç Müslüman asker, kaç Müslüman  ajan, kaç Müslüman gazeteci, kaç Müslüman sözde stk mensubu  var?

         İşgale uğrayan, ( Kırım, Irak, Afganistan, Suriye…) , devletleri yıkılan, (Osmanlı,  Libya, Irak, Suriye…)  ülkeleri parçalanan, sürekli müntesipleri öldürülen (Afganistan’da 3,5, Irakta 1,5, Suriye’de 1 milyona yakın,  Filistin’de, Arakanda, Afrika’da sayısı belirsiz  …) İslam, “ savaşçı! Zalim! Katil... Ama Milyonlarca insanı öldüren, İslam diyarlarını paramparça eden, tüm dünya devletlerine ve kanlı terör örgütlerine para, silah, lojistik yardımı yaparak başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere  dünyayı, yaşanmaz hale getiren Hristiyan, Yahudi, komünist, faşist, kapitalist… Devletler ve onların yöneticileri vatandaşları, mensupları barışçı! Sevecen! Hoş görülü! ne güzel dünya değil mi?