Mehmet Y. ULUTAŞ
İstanbul: Yaşlı ve Engelliler İçin Seksek Oynama Yeri!
Geçenlerde Türkiye’nin en büyük marketlerinden birinde alışveriş yaptıktan sonra kasaya geldim. Aldığım ürünler kasadan geçerken yaşlıca bir hanım geldi arkama. Kasiyer hemen tanıdı ve “bu kadar zamandır neredeydin teyzeciğim” dedi. Yaşlı kadıncağız da “Başıma neler geldi bilemezsiniz. Kaldırımda yürürken takılıp düştüm ve aylardır iyileşmeye çalışıyorum” dedi. İşte o anda bu yazıyı yazma ve ilgilileri uyarma fikri zuhur etti.
Bırakın yaşlı veya engelli olmayı, sağlıklı bir insanın bile İstanbul’da yürümesi oldukça zor. Nedenlerini sıralayayım:
- Birçok sokakta kaldırım ya yok ya da genişliği birkaç karış bile değil! Yani yürüyebilmeniz ve düşerek yanınızdan geçen araçlara hedef olmamanız için profesyonel cambaz olmanız lazım!
- Kaldırım taşlarının birleşme yerleri düz değil. Aralarında bazen birkaç santimetreye varan farklar olabiliyor. Dolayısıyla önündeki her kaldırım taşına bakmadan ve düz zannederek yürüyen bir vatandaşın takılıp düşmesi çok olağan!
- Kaldırım taşlarının bazılarının altı boş! Eğer karonun boş tarafına basarsanız ayağınız o tarafa doğru eğiliyor, dengeniz bozuluyor ve düşüyorsunuz. Eğer bir şekilde düşmekten kurtulsanız bile o boşlukta birikmiş olan su ve çamur ayakkabınızı ve pantolonunuzu çamur içerisinde bırakabiliyor!
- Bazı kaldırım taşları hangi akla hizmet bilemiyorum ama kaygan yüzeylere sahip. Hele üzerinde ıslaklık da varsa o zaman daha çok kayıyorsunuz! Kayma momentumu tükendikten sonra şanslıysanız poponuzun üzerine, şanslı değilseniz kolunuzun üzerine ve çok şanssızsanız kafanızın üzerine düşebilir ve hastanelik olabilirsiniz!
- Binalara girişlerde engelli rampası yok; sadece merdivenler var. Tekerlekli sandalye kullanan engellilerin kendi başlarına binaya girmeleri mümkün değil! Yaşlı insanların da onlarca merdiveni hem de tutunabilecekleri bir tırabzan olmadan çıkmaları bekleniyor!
- Özellikle 15 yıldan daha yaşlı binaların birçoğunda asansör yok. O yüzden engellilerin bir yakınlarının sırtında çıkmaktan başka çareleri yok. Yaşlılardan ve nefes darlığı çekenlerden ise fedakarlık etmeleri ve zoraki idman yapmaları bekleniyor!
Yazının sonunda fotoğraflarını eklediğim bazı örnekleri çoğaltmak mümkün ama moralinizi daha fazla bozmak istemiyorum. Bu büyük sorunun ivedilikle çözülmesi şart! Ülkemizde yaşlı nüfusu hızla artıyor. Deprem felaketinden kurtulan ve fakat engelli kalan yüzbinlerce insanımız var. İşbu yüzden sokaklarımızın ve binalarımızın yaşlı ve engelli vatandaşlarımıza uygun hale getirilmesi lazım.
Bunları tek gayeleri daha çok kar etmek olan müteahhitlerden gönüllü olarak yapmalarını beklemek saflık olur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de hali pür melali ortada. O yüzden Devletimiz sorumluluğu üzerine alıp yeni kanunlar geçirmeli, bunları çok sıkı denetletmeli ve uymayanlara ruhsat ve iskan verilmemeli.
Nitekim ABD bu sorunu 1990 yılında “Americans with Disabilities Act (ADA)” yani “Amerikalı Engelliler Yasası” federal kanunlar manzumesini yürürlüğe sokarak halletti. Bu yasayla yaşlılar ve engellilerin diğer insanlar gibi hareket edebilmelerini sağlayan kolaylıkların ve hayata katılmalarını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması mecburi hale geldi. ABD’de bu kanunlara uymayan veya gerekli bakımları sağlamayan belediyeler ve bina sahipleri yüzünden düşen, sağlığını kaybeden veya zarar gören vatandaşlar dava açabiliyor ve tazminat kazanabiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti de benzer kanunları ve müeyyideleri hayata geçirerek yaşlı ve engellilerin hayat standartlarıni yükseltecek kolaylıkların sağlanmasını mecburi hale getirmeli. Madem yaşlanıp emekli olana kadar vergilerimizi muntazaman veriyoruz, karşılığında basit ama elzem şeylerin de yapılmasını istememiz kadar doğal bir durum olamaz.
ADA 1990 yılında ABD’de hayata geçirilince ekonomiyi canlandırmış, birçok şirket ve çalışana ekmek kapısı olmuştu. Çünkü mevcut sokakların ve binaların da ADA şartlarına uygun hale getirilmesi kanunlaştırılmıştı. Eğer ADA’nın Türkiye şartlarına uygun hale getirilmiş olan versiyonu kanunlaşırsa, aynı etki Türkiye’de de yaşanacaktır. Bu iş imkanları önümüzdeki senelerde tüm dünyada yaşanması beklenen resesyondan çıkmak için de bir fırsat sunacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.