Av. Mehmet YALÇINKAYA
İSTANBUL BARO SEÇİMLERİ
Bu sitede 23.04.2015 tarihinde Hukukun Üstünlüğü Platformunu (HÜP) tanıtmıştım. Yazıma, “HÜP’ün misyonu; hak ve adalet mücadelesini şiar edinmiş, hukukun üstünlüğünü tesis etmeyi amaçlamış, insan haklarına saygılı, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi ve teminatı durumundaki savunmanın önündeki her türlü engeli kaldırmak, layık olduğu mesleki, sosyal ve ekonomik konuma ulaşmasına yardımcı olmaktır.” şeklinde başlamıştım. (Lütfen bkz: http://www.habername.com/yazi-av-mehmet-yalcinkaya-hukukun-ustunlugu-platformu-11115.htm)
Bu yazımın üzerinden yaklaşık 18 ay geçti. İki yılda bir yapılan İstanbul Barosu seçimleri geldi. Bu Cumartesi-Pazar (22-23 Ekim) Baro Başkanlığı ve Baro Yönetim Kurulu seçimleri yapılacak. HÜP bundan önce olmadığı kadar ciddi bir çalışma ile seçimlere katılıyor. HÜP’ün başkan adayı, hem camiamızın hem de diğer grup ve adayların takdirini kazanmış, vizyonu, birikimi ile İstanbul Barosu Başkanlığı’nda çığır açacağına inandığım Hukukçular Derneği Başkanı Av. Mehmet SARI.
Av. Mehmet SARI, 2005 yılına kadar kamuda çalışmış, daha sonra serbest avukatlığa devam etmiş bir hukukçu. İlk bunu vurgulamamın sebebi, avukatlık camiasının üvey evlatları sayılan kamu avukatlarının ciddi anlamda desteğini almış olması. Av. Mehmet SARI, Selçuk Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış, akademik bilgi ve tecrübesi yanında, yurt dışında kaldığı yaklaşık dört yıldan sonra (Fransa ve ABD), 2015 yılında Hukukçular Derneği Başkanlığı’na seçilerek ulusal-uluslararası sosyal çevresini de oluşturmuş bir arkadaşımız.
Doğrusu, ciddi istişarelerden sonra oluşturduğu Yönetim Kurulu, Disiplin ve Denetleme Kurulu Adayları taraflı tarafsız bütün grupların dikkatini çekecek kadar geniş bir yelpazeyi temsil etmekte.
Bu listelerden, Yönetim Kuruluna en son değinerek birkaç isme atıfta bulunmak istiyorum:
Denetim Kurulu üyelerinden Av. Şebnem Taşan Kurt, mesleğimizin önemli isimlerinden bir tanesi. Hanım avukatlar içinde sosyal çalışmaları ile sivrilmiş bir isim. Öyle ki, hanım avukat kardeşlerimizin yaptığı bütün etkinliklerde açık veya gizli yer alan, görüşleri ile ortamı yönlendiren birisi. HÜP’ün seçimi kazanması durumunda İstanbul Barosu için yıllardır eksik olan Denetim hususunda büyük bir açığı kapatacağına inanıyorum.
İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Av. Doç. Dr. Ömer Çınar’ın akademik çalışmaları arasında bu görevi kabul etmesi bile HÜP için büyük bir şans. Sn. Çınar ile birlikte bir dönem mevzuat çalışmaları sebebiyle teşriki mesai yaptığımız için iddialı bir biçimde şunu söyleyebilirim: Varlığı, duruşu ve titizliği ile HÜP yönetimine güven verecektir.
Disiplin Kurulu üyelerinden Av. Hüsnü TUNA’yı anlatmama gerek yok. Camiamızın birkaç duayen isimlerinden birisi. Özellikle İstanbul’da avukatlık yapmaya niyetlenen camiamızın bütün avukatlarına (âcizane bana da) mutlaka bir şekilde iyiliği dokunmuş, maddi ve manevi yol göstermiş bir büyüğümüz. Av. Mehmet SARI’nın bu kadar yoğunluğu içinde Hüsnü Ağabeyi Disiplin Kurulu üyeliği için ikna etmiş olması bile büyük bir başarı.
Disiplin Kurulunun bir diğer üyesi, 30 yıllık (İstanbul’a ilahiyat okumak niyeti ile geldiğim 1986 yılından beri) dostum Av. Cihat MADRAN. Sn. MADRAN, daha o yıllarda bile haksızlığa karşı tahammülü olmayan, inandığı bütün fikirlerini sonuna kadar savunan tam bir hukuk savaşçısıdır. Gençlerin onun dinamizminden öğreneceği çok şey olduğuna inanıyorum.
Gelelim Yönetim Kurulu Üyesi dostlarıma. Hukuk fakültesinden sınıf arkadaşım Av. Esra HATİPOĞLU, gençliğini mesleki tecrübesi ile birleştiren, çalışkanlığı ile ön plana çıkan bir meslektaşımız. Gönül rahatlığı ile ifade ediyorum ki; HÜP bu seçimi kazanabilirse iki yıl içinde Av. Esra HATİPOĞLU, genç ve hanım meslektaşlarımız için ciddi bir farkındalık oluşturacaktır.
Av. Cem KAYA, Bakırköy’ün Yeşilay gönüllüsü dostumuz. Nerede Allah rızası için bir faaliyete katılacaksanız, haber verilmişse hiç tereddüdünüz olmasın orada sizden önce Av. Cem KAYA vardır.
Prof. Dr. Refik KORKUSUZ Hocamız ve Yrd. Doç. Dr. Abdullah İSLAMOĞLU kardeşimiz bu listenin adeta emniyet supabı görevini üstlenecek bilgi ve deneyime sahipler.
Yıllardır, engellilerin hayatını kolaylaştırmak için çalışmalar yürüten ve bu misyonu katıldığı her sosyal etkinlikte yerine getiren, çocukluğumuz abi-kardeş sevgisi içinde geçen, arkadaşımız Av. Yusuf DEMİR’in, Ulaşım A.Ş’deki yönetim tecrübesini İstanbul Barosu yönetimine aktarabilecek kişi olarak önemli bir göreve talip olduğunu düşünüyorum.
HÜP Yönetim toplantılarındaki katkılarıyla saygın bir konuma sahip olduğunu gördüğüm Av. Işıl Ilgın OKTAY, Av. Gülçin AVŞAR, Av. Dr. Rabia İLHAN, Av. Dalida YONTAN hanımefendiler büyük bir zenginlik.
Burada ismini anmayı unuttuğum diğer dostlarımdan özür diliyorum.
Yazıyı bitirmeden, HÜP açısından bu baro seçimlerinin görünmez kahramanından bahsetmemek olmaz. HÜP Yönetim Kurulu dönem başkanı üstadımız Av. Yasin ŞAMLI, her türlü özveri ve çalışkanlığın adeta bir sembolü şeklinde görevini yerine getirdi. Seveni sevmeyeni tanıdığım bütün meslektaşlar yanında önünü ilikleyecek kadar saygın bir isim Av. Yasin ŞAMLI. Bu dönem HÜP Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısında (son iki-üç döneme atıf yaparak); “Yasin Abi, bu görevi kabul etmekle önümüzdeki BARO seçimlerinde başkan adayımız da belli olmuş oldu” dediğimde tebessüm etti ve “Mehmet Kardeşimiz sormasaydı da söyleyecektim, baştan bir hususu bilmenizi istiyorum. Bu görev bana tevdi edildiğinde sadece bir şart koydum. Kesinlikle baro başkan adayı olmam. Bu şartımı kabul ediyorsanız varım dedim. İki sene sonraki Baro seçimlerinde aday olmayacağım.” şeklinde net cevap verdi. Sözünün arkasında da durdu.
Yazım biraz uzadı ama bir noktaya değinmek ihtiyacı hissediyorum. Av. Yasin ŞAMLI’nın toplantılarda aykırı bütün görüşlere rağmen yüzündeki tebessümü hiç eksik olmadı. Ayrıca, Av. Yasin ŞAMLI’daki özgüvenden çok etkilendiğimi belirtmeliyim. HÜP Yönetim Kurulu dışında da HÜP’e üye avukatlara yönetim toplantısını açtı hatta onlara oy hakkı bile tanıdı. Kendisi bu süreçteki tüm çalışmaları için takdiri hak etmiştir.
HÜP, 17-25 Aralık’tan sonra gruptan ayrılan malum kişileri saymazsanız İMAG’ın (İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu) bağımsız seçimlere katılma kararı ile güç kaybına uğramıştı. Av. Mehmet SARI’nın olağanüstü çabası ve etrafına yaydığı pozitif enerji ile bu sıkıntının aşıldığını düşünüyorum.
“Nasıl olsa kazanamayız” düşüncesiyle seçime katılmaktan imtina eden dostlarımıza, “Hele bir gayret et, gerisine hayret et” cümlesi ile karşılık veriyorum. Bizler “Zaferle değil, seferle yükümlü kişileriz.” Bu şuurla hareket edildikten sonra sonucu takdir edecek olan mülkün hakiki sahibidir.
Yazımı güzel ve olumlu bir slogan olarak gördüğüm, bu seneki baro seçimlerinde öne çıkan sloganla bitiriyorum: “KAZANACAĞIZ”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.