Milletimiz, vesayetçi yapıdan tamamen sıyrılmak istiyor.

Bir deli gömleği gibi üzerine giydirilen ihtilal yasalarından kurtulmak istiyor..

Kendisine dayatılan tanımlamalardan, yasaklardan…

Bir maddesinde kaşıkla verdiği hakkı, bir başka maddesinde kepçe ile alan Anayasa’dan..

Bu işi halletsinler diye millet; vekiller tayin etti, meclise yolladı. Denemeler de oldu. Ama bazı malum medyalarca: “411 el kaosa kalktı” şeklinde, basın ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen manşetlere konu oldu..! Devreye de Anayasa Mahkemesi de girince her şey ters yüz oldu..!

Yine bir seçim telaşı.. 12 Haziran’a çok az kaldı.. Ama halkın da artık tahammülü kalmadı!

Partilerin seçim beyannamelerinde yine “Yeni Anayasa” vaatleri var ama taahhütleri beklemeden halk kolları sıvadı, asıl olarak devreye girdi. Yani, iş başa düştü!

Sivil toplum örgütleri, yeni bir anayasanın hatlarını çizmek, partilere yol göstermek için şehir şehir, ülkenin her bir köşesinde beyin fırtınaları estiriyor. Paneller, seminerler…

Bundan önceki Anayasaları darbe sonrası, askerlerce yapılıyordu.. Kurucu irade tamamen değişiyor artık, yasaları artık bizzat halk şekillendiriyor. Çünkü Anayasa, tamamıyla siyasilere, hele hele askerlere bırakılamayacak kadar mühim bir iştir!

Evet, bu girişimlerden birisine de katılma ve o beyin fırtınalarına şahitlik etme fırsatı buldum.

Geçtiğimiz çarşamba akşamı Güngören Köyiçi Kültür Merkezi’nde ‘Yeni Anayasa Platformu Semineri’ gerçekleştirildi.  ‘Türkiye yeni Anayasasını arıyor’ sloganı ile gerçekleştirilen seminer, geniş katılımlı olurken, dinleyenlerin kürsüye çağrılarak önerilerinin alınmasıyla renkli bir görüntü oluştu.

Tuskon’a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürmekte olan GÜSİAD (Güngören Sanayi ve İşadamları Derneği) ve YAP (Yeni Anayasa Platformu) işbirliği ile gerçekleştirilen programda; eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Yücel Sayman, Doç. Dr. Ferhat Kentel ve İstanbul Barosu avukatlarından Mehmet Uçum konuşmacı olarak yer alırken, seminerin moderatörlüğünü Avukat Berrin Tezgen gerçekleştirdi. (Program sonrasında da, avukatlık ruhsatını bizzat elinden aldığım Sayın Sayman ile de kısa bir sohbet etme ve hasret giderme fırsatı buldum.)

HER FİKİR BİR KAZANIM..!

  ‘Katılın,  talep edin, birlikte yapalım” sloganının yer aldığı afiş altında gerçekleştirilen seminere ağırlıklı olarak İşadamları derneği üyelerinin katıldığı görülürken, her yaş ve kesimden dinleyicinin programa iştiraki dikkat çekti. Program öncesi, başka şehirlerde yapılan seminerlerdeki vatandaşların önerinin yer aldığı bir video izletilirken, video izleyicilerin takdirini topladı.

GÜSİAD adına Dernek Başkanı Ekrem Ateş ve YAP adına Ayhan Ogan’ın yaptığı açılış konuşmalarında; seçimlerden sonra gündeme gelecek olan ‘Yeni anayasa" oluşum sürecine tüm toplumun katılabilmesi için bu "Anayasa Toplantıları"nı düzenlediklerini ve de "Anayasa Toplantıları"nda ülkenin bu konuya kafa yoran aydınları, çeşitli meslek gruplarının temsilcileri, iş dünyasından ve toplumun her kesiminden katılımcılar bir araya gelmesini ve "yeni anayasa" sürecini tartışmalarını umduklarını belirttiler.

Daha sonra sırasıyla söz alan konuşmacılar, yeni anayasadan beklentilerini sıralarken, genel itibariyle özgürlüklerden yana düzenlemeler yapılmasına vurgu yaptılar. “Ben, yeni Anayasada bana nasıl olmam gerektiğini dayatmayan bir Anayasa istiyorum” diyen Yücel Sayman, başörtüsü meselesinin artık sorun halinden çıkarılması gerektiğini belirtip, seçmenlere de Anayasa teklifinde bulunması önerisi getirdi.

Söz alan İstanbul Barosu avukatlarından Mehmet Uçum, şuan yürürlükte 7 bin üzerinde yasanın olduğunu ve bunların çoğunun ya tek parti dönemlerinde, ya da ihtilallar sonrasında ortaya konulduğunu belirttikten sonra, geniş katılımlı bir Anayasa hazırlanmasında Güney Afrika örneğini verdi. Halktan ulaşan bir buçuk milyon önerinin derlenmesi ve ayıklanmasından oluşturulan Güney Afrika Anayasası örneğinin Türkiye için de bir model olabileceğini belirten Uçum, genel anlamda bir mantalite değişimine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Ferhat Kentel, konuşmasında; basit, anlaşılır ve herkesin anayasası olması olacak yeni düzenlemede, eşitlikçi bir yaklaşımla ve bireylerin her yönden kendisini bulabileceği bir yapının ortaya çıkmasının zaruretine işaret etti.

Konuşmaların ardından bir birey ve vatandaş olarak neler beklendiği sorularak, dinleyenlere söz verildi. Dinleyicilerin tek tek kürsüye gelerek ortaya koyduğu öneri ve teklifleri not alan konuşmacılar, programın son kısmında bu tekliflere ve sorulara cevap verdiler. Söz alan dinleyicilerden Mehmet Katar’ın, “Özetle hava gibi bir Anayasa istiyorum, her tarafımızı ve her hakkımızı kuşatan ve her zaman ihtiyaç duyabileceğimiz bir anayasa” sözleri salondan büyük alkış aldı.

Program sonrasında görüştüğüm GÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Ateş; toplumda yeni anayasa ile ilgili bir beklentinin olduğunu, iktidar ve muhalefetin de bu yönde taahhütlerinin bulunduğunu belirterek:

“Böylesi seminerlerle halkın yeni anayasadan beklentileri netleşecek ve ortaya çıkacaktır.  Bunu sağlama adına da biz işadamları olarak bir katkıda bulunmak istedik” diye ekledi.

Öncelikle, bu tür hayati programlara imza atan insiyatif sahiplerine buradan teşekkürlerimi iletiyor ve çalışmalarının devamlı olmasını temenni ediyorum.

Halkımız, insanımız ülkenin ihtiyacı olan ama vekillerinin bir türlü çıkaramadığı Anayasayı şekillendirmek için beyin yoruyor… Herkese de iş düşünüyor..

Zira, sözün başın da dedik ya:

İş başa düştü.. (14.05.2011)