HOMO SAPİENS ve HOMO LUDENS ARASINDAKİ DENGE

İnsan, hem "Homo Sapiens" (düşünen insan) hem de "Homo Ludens" (oyuncu insan) özelliklerini bünyesinde barındıran karmaşık bir varlıktır. Bu iki kavram arasındaki denge, insanı insan yapan temel unsurlardan biridir.

İnsan, düşünebilen, akıl yürütebilen ve bilgi üretebilen bir varlık olarak "Homo Sapiens"tir. Aynı zamanda dünyadaki rolünü oynayan, Oyuncu, eğlenen ve güzelliğini ifade eden bir varlık olarak da "Homo Ludens"tir. Bu iki özellik, insanın hem bireysel hem de toplumsal yaşamını şekillendirir.

Düşünme yeteneği, insanın dünyayı anlamlandırmasını, sorunlara çözüm bulmasını ve bilgi birikimini geliştirmesini sağlar. Oyun ise insanın hayal gücünü, sosyal becerilerini geliştirir. Oyun, sadece eğlence aracı değil, aynı zamanda bir öğrenme ve iletişim biçimidir.

Yaratıcının her bir insana bahşettiği görev ve sorumluluklar olarak ta okunmalıdır.

Anne kendi rolünü oynarken, baba da kendi rolünü, bireysel ve toplumsal anlamda roller sınırsızdır.

Kalp ve Akıl: İnsanın İki Yüzü

İnsanın çifte tabiatı, popüler kültürde kalp ve akılla sembolize edilir. Kalp, duygusal ve ruhsal hayatı temsil ederken, Akıl zihinsel hayatın sembolü olmuştur.

Ancak, kalp ve Akıl birbirine karşıt değildir. Aksine, birbirini tamamlayan ve dengeleyen unsurlardır.

Duygular, insanın motivasyonunu, değerlerini ve sosyal ilişkilerini etkiler. Akıl ise insanın bilgi edinmesini, analiz yapmasını ve karar vermesini sağlar. İdeal insan, hem duygularını hem de aklını dengeli bir şekilde kullanabilen insandır.

Semanın Yolu: Aşkın Olanla Uzlaşma

İnsanın sema ile, yani aşkın olanla uzlaşma yolu, hem "Homo Sapiens" hem de "Homo Ludens" özelliklerini kullanarak mümkün olur.

Düşünme yeteneği, insanın evrenin sırlarını keşfetmesini ve anlamlandırmasını sağlar. Oyun ise insanın içindeki var olan ,becerisini ortaya çıkararak ve kullanarak yeni anlamlar üretmesine ve kendini ifade etmesine yardımcı olur.

Kur'an'da:Ve Allah, göğüslerde olanı bilendir. ayeti. , insanın iç dünyasına, duygularına ve niyetlerine işaret eder. İnsanın sema ile uzlaşması, öncelikle kendi iç dünyasıyla barışık olmasını gerektirir.

Oyun ve Hayat: Anlamlı Bir Bütünlük içerir.

Johan Huizinga'nın "Homo Ludens" kitabı, oyunun kültür ve toplum için önemini vurgular. Huizinga'ya göre oyun, kültürün oluşumu sürecinde temel bir unsurdur.

Oyun, insanın sosyal ilişkilerini güçlendirir, becerilerini ortaya çıkarmayı teşvik eder ve toplumsal değerleri aktarır.

Alija İzzetbegović'in "Hayat, inanan ve salih ameller işleyenlerin dışında hiç kimsenin kazanamayacağı bir oyundur" sözü, hayatın anlamını ve amacını vurgular.

Hayat, bir oyun gibi, kuralları olan, rekabeti olan ve kazanma veya kaybetme olasılığı olan bir süreçtir. Ancak, bu oyunu anlamlı kılan, inanç ve salih amellerdir.

Nitekim,Kur'an-ı Kerim,

Dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise takva sahipleri için daha hayırlıdır.diyerek bu kavramlar konusunda ufkumuzu açmaktadır.

Özel Hayatın Dokunulmazlığı ve İnsan Hakları Günümüzde teknolojinin gelişimi ile birlikte,özel hayatın dokunulmazlığı ve insan hakları gibi temel kavramları tehdit etmektedir.

İnsanların kişisel verilerinin toplanması, izlenmesi ve kullanılması, mahremiyetin ihlal edilmesine ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açmıştır.

Bu durum, insanlığın geleceği için önemli bir sorundur. İnsanların kendi verileri üzerinde kontrol sahibi olması, mahremiyetin korunması ve insan haklarının güvence altına alınması gerekmektedir.

Homo Sapiens ile homo ludens arasındaki denge üzerine,Bazı anektodları paylaştım sizlerle, Asıl konumuza varmak istediğimiz noktaya gelecek olursak.

Yapay Zeka ve Biyoteknoloji: İnsanlığı Dönüştüren Güçler...

Yapay zeka ve biyoteknoloji alanındaki gelişmeler, insanlığı dönüştürecek potansiyele sahiptir.

Yapay zeka, insan benzeri düşünme ve öğrenme yeteneklerine sahip makinelerin geliştirilmesini mümkün kılarken, biyoteknoloji insan vücudunu ve biyolojik süreçleri manipüle etme imkanı sunar.

Bu teknolojilerin birleşimi, insanlığın geleceği için hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler barındırır.

İnsanlığın bu teknolojileri nasıl kullanacağı, geleceğin şekillenmesinde belirleyici olacaktır.

Mutluluk ve Sağlık: Yeni Bir Paradigma

Geçmişte mutluluğun kaynağı ahlak ve erdem,yaradılış amacına uygun yaşam olarak görülürken, günümüzde sağlık ön plana çıkmıştır.

İnsanların mutlu olması için sağlıklı olması gerektiği düşüncesi yaygınlaşmaktadır.

Bu durum, insanlığın değerlerinin değiştiğini gösterir. Sağlık, artık sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda bir mutluluk kaynağı olarak da kabul edilmektedir.

Mahremiyet ve İyi Hizmet Arasında Tercih İnsanlığın yakın gelecekte mahremiyet ile iyi hizmet arasında bir tercih yapması gerekecektir.

Daha iyi sağlık hizmetleri, kişisel verilerin paylaşılmasını gerektirebilir. Bu durum, mahremiyetin sınırlarını zorlayabilir.

İnsanların bu konuda bilinçli kararlar vermesi, hem mahremiyetlerini korumaları hem de sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmaları açısından önemlidir.

Sonuç: İnsanın Değişen Doğası

Teknolojinin gelişimi ve toplumsal değişimler, insanın doğasını ve geleceğini etkilemektedir.

İnsan, hem "Homo Sapiens" hem de "Homo Ludens" özelliklerini koruyarak, yeni teknolojilere uyum sağlamak ve geleceğe yön vermek zorundadır.

Bu süreçte, insan haklarının korunması, mahremiyetin güvence altına alınması ve etik değerlere bağlı kalınması büyük önem taşır.

İnsanlık, kendi geleceğini şekillendirme sorumluluğunu taşımalı ve bilinçli kararlar vermelidir.

Bütün bu kontrolsüz ve insanı tasarlamak için odaklanan teknolojik gelişmelerle İNSAN nasıl mücadele edebilir?

Sorusunu sormadan üzerinde düşünmeden ve bizi ilgilendiren rolü gereği gibi oynamadan sorumluluklarımızı fark etmek gerekir.

Geçmişi unutmadan, ilerkeyen teknolojik gelişmeler ile gelecek nasıl inşaa edilebilir. Sorusu gelecek yazımızda....

Ahmet sert...ahmet.has.sert@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum