Teslime Gülsen NURDOĞAN

Teslime Gülsen NURDOĞAN

Hile Kalpte Pas Yaparmış

Mutaffifin suresini okuyorum.

Mutaffifin, Kur'an'ın seksenüçüncü suresidir.

Veyl lül lil mutaffifin diye başlıyor sure. Mutaffifin, alışverişte hile yapanlar demekmiş.Yani yazıklar olsun alışverişte hile yapanlara diyor. Ve devam ediyor sure: "İnsanlara karşı kendileri için ölçtüklerinde tam ölçerler. Onlar için ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik yaparlar. Onlar kendilerinin büyük bir gün için diriltileceklerini zannetmezler mi? O gün insanlar alemlerin Rabbinin huzuruna gelecekler…"

Allah böyle diyor ey dost!

Haydi seni bir alışverişte görsünler!

Kim görsün?

Kimse görmesin,

Kiramen katibin görsün!

O kim? Kiramen keremli demek. Keremli, çok değerli demek. Kiramen katibin, çok değerli yazıcılar demek.

"Oysa üzerinizde çok değerli yazıcılar, bekçiler var! Her ne yaparsanız biliyorlar!" diyor.

Bunları kim söylüyor?

Allah!

Nerede söylüyor?

Kur'an-i Kerim'de.

Neresinde?

İnfitar suresinde

. …….

Kalbimizin içinde bir duygu vardır, ben ben der durur. Bencil diyoruz ya hani? Hep kendini düşünene bencil diyoruz. İşte hepimizin kalbinde bu bencil duygudan vardır.

Alışveriş yaparken de insan hep kendine atmak ister. Ben kazanayım ister. Kendi menfaatini düşünür.

Amma insanın sahibi olan Allah buyuruyor ki:

"Veyl olsun o alışverişte hile yapanlara…

İnsanlara karşı kendileri için ölçtüklerinde tam ölçerler.

Onlar için ölçtüklerinde ise eksiltirler.

Onlar kendilerinin büyük bir gün için diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?

O gün insanlar, alemlerin Rabbinin huzuruna gelecekler." diyor.

"O günü yalanlayanlara yazıklar olsun! O ceza gününü yalanlayanlara veyl olsun! Onu ancak haddi aşan, günaha düşkün olan kimse yalanlar. Karşısında ayetlerimiz okunurken; Bu eskilerin masalları dedi." diyor.

Sustum…

Zamanı durduran bir suskunlukla sustum. Saat yeniden işlemeye başladığında asırlarca zaman geçmiş olacak kadar sustum.

Gözyaşım ateş oldu yaktı beni. Eridi kemiğim. Ciğerime kadar geldi yangının acısı.

Doosst!.. Caann!.. Teselli etme beni, teselliye ihtiyacım yok!

"Hayır hayır, fakat onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır!

Hayır hayır, onlar o gün Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklar!

Sonra muhakkak onlar cehenneme yaslanacaklar!

Sonra da onlara:

İşte bu sizin yalanlayıp durduğunuz şeydir denilecek!"

Hayır hayır, fakat onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır, diyor ayet. Düşün şimdi neden yönelemez insan Allah'a?

İşte bundan! Kalbinin üzerine pas bağlattıran o haksız kazanç yüzünden yönelemez insan Rabbine.

Halbuki yönelse ne güzel olurdu. Göklerin, yerin ve aralarındakinin Rabbi olan Allah'a yönelmek, Ona ellerini açıp yardım istemek ne güzel olurdu.

Zalimin, zalim oluşu bundandır işte dost!

O, namaz kılamaz. Kılsa da huzur bulamaz.

O, malından harcayıp iyilik edemez!

O, kendisinden başka hiç kimseyi sevmez sevemez.

O, kendisindeki nimeti görmezden gelir başkasının üstündeki en küçük iyiliği kıskanır.

O, dünyanın hepsini kendisine verseler gene mutlu olamaz.

Çünkü onun kalbi pas bağlamıştır. Sevmek, ikram etmek, paylaşmak, ibadet etmek ona çok ağır gelir.

Bu pasları gidermenin bir yolu yok mudur dersen.

Bu kalpteki pasları gidermenin bir yolu vardır.

Tebliğ etmiş Allah'ın Rasülü, Allah'ı hatırlamak kalplerin pasını çözer demiş..

Allah'ın zikriymiş kalp pasını çözen şey! En büyük zikir ise Kur'an'mış.

Şimdi anladın mı Allah'ı zikretmek ne kadar önemliymiş?

Hani demiş ya, hani söylemiş ya, hani bülbüller gibi lisanıyla şakımış ya Hz. Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz.

"Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına:

“Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Onlar da:

"Evet, söyle." dediler. Resûl–i Ekrem de:

“Allah Teâlâ’yı zikretmektir.” buyurdu. (Tirmizî, Daavât 6. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 53.)

" Evet, Mutaffifin okuyorum ey dost!

İçim içim eriyorum!..

Allah ile konuşuyorum ey dost!..

Korkuyorum.

Korkuyorum bu korkunç dünyadan. Kendimi arzularımdan alıkoyamamaktan. Rabbe asi olmaktan korkuyorum. Çünkü kalbimizin içinde 'ben' var ey dost. Hepimizin içimizde bir 'ben'imiz var. Benciliz ey dost. Gel Kur'an okuyalım.

Okuyalım da Allah'a yakınlaşalım. Yoksa geçmez bu kalp ağrısı. Yoksa zulüm dünyayı sarar. Yoksa kendi günahımızda yanar biter kül oluruz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.