Önce iki alıntı:

1- "Forbes’un dünyanın en pahalı 10 evini topladığı listede iki Türk’ün evi ilk 5’e girerek dikkat çekti "

 2- "GEÇEN yıl cep telefonu ithalatına ödenen tutar, bir önceki yıla göre yüzde 56.7 oranında artarak 2 milyar 690 milyon dolar oldu..."

            Sonra bir ata sözü, "Dünyada mekan, Ahirette İman" Sonra bazı mekan isimleri: Topkapı Sarayı, Dolmahbahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Ihlamur Kasrı, Hidiv Kasrı, Hünkar Kasrı, Anıt Kabir, Çankaya Köşkü, Penbe Köşk, Bakanlık binaları...Ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı yani "Ak-Saray" Sonrada tarihten bir hikaye: Penbe İncili Kaftan" En sonda iki hadis:

  1-"Şu üç şey Âdemoğlunun saadetindendir; saliha bir hanım, geniş ev, rahat binek."

 2- "Bilin ki, zaruri olmayan her bina, sahibine bir vebaldir."
              Son saray tartışması yine duygusallığımızı ön plana çıkardı. CHP grup toplantısında Kılıçdaroğlu Medine sokaklarında gezdi Ebu Zer efendimizle. Cumhurbaşkanını savunanlar Onun, "bina meraklısı olmadığını" ispat için Başa gelir gelmez Millet vekili lojmanlarını sattırdığını, kendisinin 12 yıldır Ankara'da mütevazi bir evde kiracı olarak oturduğunu, zaten çalışmaktan evde oturmaya pek vakit bulamadığını... dile getirdiler. Karşı çıkanlar ise, "halkın bir bölümünün evsiz barksız olduğunu, fakirlik çektiğini, üç kuruş için maden ocaklarında can verdiğini..." Söylediler, yazdılar çizdiler. Her iki taraf da kendi fikirlerini güçlendirmek için dinden, sosyolojiden, tarihten epey bir malzeme yığdılar kamuoyunun önüne.
              İşi münazara gibi ele alınca her iki taraf da haklı gibi duruyor. Çünkü münazarada önemli olan hakikat değil fikri iyi savunmak ön plandadır. CHPnin yeni binaya itirazı pek fazla etkili olamaz. Çünkü tek parti döneminde de büyük binalar yapılmıştır, o zaman halk günümüze göre çok daha fazla fakirdi. İstanbul'un en lüks semtleri CHP ye oy verir. Ki en lüks ve pahalı binalar bu semtlerdedir. CHP lilere bu konuda Anıt Kabiri hatırlattığınız zaman hemen savunmaya geçerler ve Atatürk'ün yaptıklarını sıralamaya başlarlar. CHP lilere, CHP merkez binasını hatırlattığınız da ise başka başka görüşler ileri sürerler.
             Yeni binayı israf, lüks olarak görüp din adına eleştirenler Ebu Zer efendimizi kendilerine rehber yaparak fikir müsademesine başlıyorlar. Bu kardeşlerden lüks evi, lüks arabası, lüks cep telefonu olmayanlar, kendi tuttukları siyasi partilerin liderlerinin lükse karşı olduğunu ispatlayanlar haklıdırlar. Yalnız eline fırsat geçer geçmez marka giymeye, daha lüks bir eve taşınmaya, daha lüks bir otomobil almaya kalkışanlar samimi olamazlar. Bir Ebu zer efendimiz döneminde onun gibi yaşamayan zengin olan bir çok büyük sahabi de vardı. Bunu da unutmamak lazım 
           Bu tartışmada amaç hakikat değilde rakibini yenmek olunca iş çıkmaza varıyor. hakita şu: İslama, insanlığa, akla  göre LÜKS, İSRAF kötü ve haramdır. Yalnız bunların sınırlarını belirleyecek net bir kıstas yok. Yeni bina ihtiyaç değil de gösteriş için yapılmışsa bunu yapanlar hem suç, hem günah işlemişlerdir. Bu binaya sırf Erdoğan yaptırdığı için karşı çıkıp kendisi israfın ve lüksün en danıskasını yapanlar ise samiiyetsz kişilerdir. 

                  Allah tabiatı ve insanları farklı farklı yaratmış: Çöl, deniz, orman, bozkır...Zengin- fakir, güzel - çirkin, kadın-erkek... Dünyanın kanunu böyle. Yerine göre zenginlikte güzel fakirlikte. Peygamberlerin çoğu fakir olmasına rağmen zengin ve güçlü olanları da var.(Davut ve Süleyman gibi)
                   Başkasına değil de kendimize EBUZERLİK yaptığımız gün dünya - ahiret saadetini elde etmiş oluruz. Aksi durumda ise "Başkasına verir talkımı kendi yutar salkımı" atasözüne muhatap oluruz.