20 Temmuz Pazar akşamı herdaim uğradığım, Bahçelievler'de bir kafenin sahibi olan işletmeci bir arkadaşımı ikna ettim ve iknadan sonra işletmesindeki  bütün israil ürünlerini kaldırıp, satmama kararı aldı.

 

Ve derhal işletmesinin önüne " Bu mekanda Katil İsrail'in ürünleri satılmamaktadır." yazılı bir afiş asacağının sözünü verdi.

 

Müslümanlara zulmeden kafirlere ufakta olsa bir darbe vurduğum için içimde bir mutluluk oluştu.

 

Hadiseden sonra oturup çay içmeye başladım ve o an da rahmetli Erbakan hocanın "Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar" sözleri aklıma geldi.

 

Bir an durdum ve kendi kendime neden olmasın dedim.

Bu boykot neden daha fazla büyümesin?

 

Çevremdeki insanları toplasam; sokak sokak, mahalle mahalle, semt semt, şehir şehir gezip tüm insanlara, tüm işletmelere siyonistlerin yaptığı katliamları anlatıp, atmış olduğum bu adımın devamını getirsem dedim.

 

Gerekirse meydan meydan gezip, cebimdeki tüm para ile afiş bastırıp dağıtmak;

Gerekirse de ilçe ilçe, il il gezip bu konuda söyleşiler ve konferanslar düzenlemek.

 

Eminim ki bu sese kulak veren herkes, bu işe gönül de verecektir.

Biliyorum ki benim ülkemin halkı mazluma sahip çıkıp, kafire yumruk atmaya dünden hazırdır.

Biliyorum ki benim müslüman kardeşim müslüman kardeşleri için ellerinden geleni arkalarına koymaz.

 

Böylece tüm ülke tek yürek olup, hep birlikte mahallemizdeki bakkal, market ve diğer işletmelere meseleyi anlatıp, herkesi bu boykota davet edecek.

 

Allah'ında izni ve yardımı ile bu etkinlik Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanına yayılacak.

 

Ve ardından her yerde " BU İŞLETMEDE KATİL İSRAİL'IN ÜRÜNLERİ SATILMAMAKTADIR" yazılı afişler.

 

Sanırım dünyanın en güzel, en iç açıcı manzarası hiç birimize afişte yazacak olan yazı kadar huzur ve mutluluk vermez.

 

Ben şimdiden gazamız mübarek olsun diyeyim o vakit.

Ve hep birlikte bu zulme göz yummayıp, el ele vererek bu işe gönül koyduğumuza inanmaya başlıyorum.

 

Vesselam.