Hem Imam Hem Doktor

Hem Imam Hem Doktor

Kıymetli Okuyucularım,

Korona virüsünün bir faydası da aylardır yazı yazamayan ve sizleri bekleten bu satırların sahibine oldu bu vesileyle yeniden vira bismillah diyerek yazmaya başlamış olduk.

Değerli Dostlar,

Küçük ölçekli, yerel, ulusal veya global her musibetin aynı zamanda faydaları da vardır. En önemli faydalarından biri de; bu kriz dönemlerinde kişilerin tavinacaklari tavırlardır.

Uzmanların belirttiğine göre insanlık tarihinin en büyük ve dünya çapında en hızlı yayılan Korona virüs salgını dolayısıyla özellikle sosyal medya vasıtasıyla neredeyse tüm insanlık eteklerindeki taşları döker olduk.

İşinin ehli Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın ve devletimizin aldığı çok doğru kararlar neticesinde ülkemize girişi hayli geciktirlen virüs; tüm dünya ülkeleri gibi sonunda bize de ulaşıp doğal olarak ölümlerde başlayınca; o iflah olmaz bidon kafalı azgın azınlık yine başladı aynı teraneyi okumaya.

Başını Mr. Bidon Kafa ve Hatay’lı bir Zat’ın çektiği ve sosyal medyada da hızla yayılan ve maalesef sadece paylaşanlardan daha da fazla beğeni alan bir söz var son günlerde. Neymiş 150 bin Imam bir Doktor etmiyormuş.

Bu bidon kafalılara yine sosyal medyada muhteşem cevaplar verildi ve dut yemiş bülbüller gibi susup kaldı bu iflah olmaz, izansız güruh. Sadece Italya örneği yeterde artar. Su anda dünya genelinde en çok ölümün olduğu Italya’da hiç kimse 100 bin papaz 1 doktor etmiyor demedi ve Papa’ya da virüsün çaresini bulun diye de müracaat etmedi Italyanlar.

Sevgili Dostlar,

Oldum olası bir eser yapıldığında ya ne gerek var buna, onun yerine su olsaydı türünden ifadelerden nefret ederim. Aklı başında olan her insan şunu demeli. Türkiye genelinde okula, kütüphaneye camiye, yola, hastahaneye, köprüye, baraja, fabrikaya, hasılı herşeye ihtiyacımız var. Kim bunları yapıyorsa Allah hepsinden razı olsun.

Daha geçenlerde yakın bir akrabam Trabzonspor’lu eski futbolcu Gökdeniz Karadeniz’in yıllarca oynadığı ve ekmek yediği Rusya’nin Kazan şehrinde yaptırdığı camiye kafayı takmış ve ne gerek var bu camiyi Rusya’da yaptırmaya, onun yerine keşke Türkiye’de okul yaptırsaydı diyordu. Peki ne demesi gerekiyordu bu dostumuzun? Helal olsun Gökdeniz Karadeniz’e ekmek yediği Rusya’da kendisini destekleyen Kazan’li Müslümanlar için cami yaptırmış, inshaallah memleketinde de başka hayırlar yapar (Ki mutlaka yapıyordur da)

Sevgili Dostlar,

Baslıgımıza dönecek olursak; öncelikle sadece Turkiye’de değil tüm dünyada insanlık tarihinin bu en büyük salgını karşısında gece gündüz çalışan bütün sağlık personeline teşekkür ediyor ve şapka çıkartıyorum hepsine.

Bu hadise dolayısıyla gereksiz yere Imam/Doktor kıyaslaması yapan o azgın güruh için hem Imam ve hem de Doktor olan yakın arkadaşımla yaşadığım tarihi bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Mezun olduğum Kırklareli Imam Hatip Lisesinin mutad mezunlar günü toplantısı için 1995 senesinde Istanbul’daki arkadaşlar iki araba ile Mahmutbey Gislerinden buluşarak Kirklareli’ne doğru yola çıktık. Corlu’ya 10-15 km kala birden arkamdaki arkadaş yüksek sesle arabayı sağa çek solda kaza var dedi. Arabayı park ettikten sonra yaklaşık 10 arkadaş hep beraber karşı tarafa geçtik ve hayatımda yakından gördüğüm en korkunç kazayı görmüş oldum. Arabanın 4 tekeri resmen yukarıda idi. Insanlar yerlere savrulmuş, üstleri başları açılmış, konusamiyorlar ve elleriyle yardım işareti yapıyorlardı.

Defalarca cenaze yıkamış birisi olarak normalde bu manzara karşısında sakin olmam lazımdı ancak ben doktor değildim ve elimden de birşey gelmeyince şoka girmiştim. İçimden Allah’im bir doktor olsada bu insanlara bir yardım etse diye düşünürken; birden bir ses ben doktorum dedi ve yanlarına yaklaştı. Aaa bu arka arabadaki bizim Dr. Salih Arslan idi. Ben şoktan kafilimizde Kırklareli Imam Hatip Lisesi mezunlarından tarihindeki ilk doktor olan Salih Arslan’in bizimle birlikte olduğunu unutmuştum.

Peki Dr. Salih Arslan yerde inleyen kazazedelere ne dedi? “Hicbir şeyiniz yok. Hepiniz Allah’a şükredin. Bir kolonya verin bana” Doktor Salih’in bu keskin ve güven veren mesajı sayesinde kazazedeler yavaş yavaş kendine gelmeye başladılar. Yine Doktor Salih’in emri doğrultusunda hepsi karşı yöndeki bir minibüse taşınarak Çorlu Devlet Hastahanesine gönderildi. Kazazedeleri taşıyanların hepsi de Kırklareli Imam Hatip Lisesi mezunları idi. Hele Erzurum’lu Mevlüt Yazar ikişer ikişer onları kucaklayarak minibüse taşıdı.

Değerli Dostlar,

Burada vermek istediğim mesaj asla doktorlar arasında ayrımcılık yapmak değildir. Hastalarına dünyanın neresinde olursa olsun ayririm yapmadan hizmet eden tüm doktorlara canımız feda. Ancak 25 yıl önce şahsen yaşadığım bu olayda da görüldüğü gibi hasta ve kazazedelerin üzerinde maneviyatı yüksek doktorların tesiri kesinlikle çok daha fazladır. Dr. Salih Arslan’in ALLAHA ŞÜKREDİN sözünü hala dünkü gibi hatırlarım.

Sonuç;

Keşke tüm Doktorlarımız manevi ilimleri de okusalar

Keşke tüm İmamlarımız acil durumlarda en azından ilk yardım nasıl yapılır mutlaka ogrensiler

Keşke tüm vatandaşlarımız her türlü afetlerde günlük politika ve nefsi yorumlardan kaçınıp igililere her türlü desteği verip meslek ayırımı yapmasa.

Hulasa;

Koronavirus nedeniyle Yüce Allah’dan üç niyazım var.

1) Biz şanslı 2 Milyar Müslümana bu vesileyle yeniden kendimize gelmeyi nasib edip dünya ve ahiret seadetine, sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde muammer ömürler vermesi.

2) Müslüman olupda neredeyse ömrü hayatını müslümanlarla kavga ile geçirip ömür tüketenlere yeniden düşünme fırsatı vermesi

3) 6 milyar Islama aç diğer insanlara da bu vesileyle Iman nasib edip bizleri de tebliğle görevlendirmesi.

Yüce Mevlamiz hepimizi her türlü bela, musibet ve afetlerden korusun inshaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.