HATASIZ İNSAN KUSURSUZ SULTAN OLMAZ

         Dünyalılar olarak nasılda birbirimize benziyoruz. Asyalı, Afrikalı, Avrupalı, Amerikalı… Hangi kıtada doğmuş olursak olalım aynı madenin özellikleri var özümüzde. Sarımızda aynı, siyahımızda, buğday tenlimizde bir kumralımızda. Hristiyan olanda aynı duygularla doğuyor, Müslüman olanda. İlk çağda yaşayanlarla orta Çağda yaşayanlar arasında pek fark olmadığı gibi, Orta çağda yaşayanlarla günümüz de yaşayanlar arasında temel konularda hiçbir fark yok.  Hepimiz iki ayaklı, iki kulaklı, iki gözlü, tek ağızlıyız. Hepimizde öfke, kin, nefret gibi olumsuz duygular da mevcut, merhamet, şefkat, vefa gibi pozitif huylarda. Her dönemde her mekânda yaşayan tüm insanların, temel yapıları birebir aynı,  çünkü aynı mimarın projesi, aynı Yaratanın kullarıyız. Atamız Âdem(as) Annemiz Havva, abilerimiz Kabil ve Habildir. .                    

         Dünyada böyle olduğu gibi, Türkiye’de yaşayan bizlerde benzerlik çok daha bariz! Bu güzel ülkede yaşayan bizler aslında birbirimize çok daha fazla benziyoruz. Bu da normal çünkü aynı değirmenin unu, aynı ırmağın suyu, aynı bağın bülbülüyüz. Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi, sağcısı, solcusu, yerlisi, yabancısı… Fark etmez. Birçok konuda aynı tip davranış göstermemizin sebebi de zaten belli. Dediğim gibi istesekte, istemesekte hepimiz “aynı dağın yeli, aynı denizin dalgalarıyız.” Çelişkilerimiz, sevinçlerimiz,espri anlayışımız, öfkelerimiz aynı kaynaktan beslendiği için davranışlarımız birbirine zıt gibi görünse de temelde aynıdır. 

             ERDOĞAN HATALI DA ÖNCEKİLER SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK MI? 
        İşe siyasetten başlayalım. Muhalefette iken konuştuklarını iktidara gelince yapamama durumu her parti için geçerlidir. Şimdi muhalefet haklı olarak 15 yıldır iktidar olan Ak Partinin bu süre zarfında yaşadığı tutarsızlıkları, gösterdiği çelişkileri dile getiriyor.(Mesela İsrail, mesela Suriye, mesela AB, mesela ABD…)  Yanlış mı, hayır! Doğru. Lakin böyle yapmayan parti, böyle davranmayan siyasi düşünce ne Türkiye’de var ne de Dünyada. Ne tarihte var ne günümüzde. Çünkü iktidar koltuğunda oturanla, muhalefette duranın hadiselere bakışı bir olmaz, olamaz. Çünkü hadiseye bakılan yer ve açı çok farklı. Bu Osmanlıda da böyleydi İngiltere’de de. ABD’ de böyledir Rusya’da da Çin’de de. Koca koca Roma imparatorları, büyük büyük Osmanlı padişahları da aynı zıtlıkları yaşadı. Alparslan, Fatih, Yavuz  Atatürk’te bazen çıkmaz sokaklara girdiler. ismet Paşa, Menderes, Ecevit, Demirel, Erbakan, Özal... Birer dünyalı, birer insan olarak öyle veya böyle, büyük veya küçük hatalar yaptılar. Şimdi sıra Tayyip Erdoğan’da; çok mu anormal? Hayır. Çünkü liderlerde insandır, onlarda Âdem/Havva Oğullarıdır. Aynı zamanda siyasi olaylar durağan değildir.  Böyle olduğu içinde siyasi hadiselerle ilgili liderlerin  aynı yerde durması, sürekli aynı görüşleri savunması  mümkün değildir.              

         Siyasi liderler gibi büyük devletlerde aynı tezadın kulu olmaktan kendilerini kurtaramamışlardır. Büyük devletlerden bir kaç örnek verelim:  Mesela ABD yi ele alalım. Yıllarca bize Komünizmi en büyük düşman gibi gösteren ABD ve Batı işine gelince bu gün nasıl Komünist bir örgüt olan PKK /PYD ile ittifak kuruyor görüyoruz. CCCB hayatı boyunca kapitalizmi şeytanlaştırdığı halde 1. Ve 2. Dünya savaşlarında ABD ile ortaklık kurdu. Yıllarca İran’ı şeytanlaştıran Batı ve ABD, Ortadoğu’da İran’ın önünü nasıl açıyor, O'na Irak’ı, Suriye’yi nasıl (bence şimdilik) ikram ediyor görüyoruz. Avrupa’yı yazmaya zaten hiç gerek yok, her anı bin bir çelişki ile dolu bu yaşlı "moruğun". Çağdaşlık deyip, demokrasi deyip, insan hakları, deyip Asya’da, Afrika’da dün ve de bu gün katliamlar yapan onlar değil mi? Mısırdaki darbe karşısında tutumlarına bakın.15 Temmuzda foyları nasıl ortaya çıktı.  Çin’in Uygurlara yaptıkları, Rusya’nın Türk Cumhuriyetlerinde uyguladığı, İran’ın ABD karşıtlığı yaparak nasıl ondan en büyük faydayı sağladığı ayan beyan önümüzde. Bu benzerlik niye?  Çünkü aynı madenden tüm insanlığın özü.

         Krallar, padişahlar, sultanlar, hanlar, beyler, imparatorlar, başkanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları… Her yerde her zaman birbirine benzerler. Devletler, beylikler, imparatorluklar, demokratlar, komünistler, faşistler… Hep birbirlerine benzerler. Çünkü hepsinin kaynağı ezel gölüdür. Çünkü hepsi  zaman ırmağının, ebed okyanusuna akan farklı kollarından başkası değillerdir.Böyle gelmiş böyle akar bu nehir.  O zaman yapılacak olan şudur. Devleti yöneten insana bakacağız eğer yanlışları doğrularının üzerine çıkmaya başlamışsa, eğer hatalar sevapları sollamışsa Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna diyeceğiz, Tersi durumlarda ise, yani yaptığı doğrular yanlışlarından fazla ise, ülkeye  kazandırdıkları kaybettirdiklerinden çoksa o zamanda durmak yok yola devam diyeceğiz.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.