GELECEĞİN ATLASINDA

Hayata kalem vurduğumuzdan ve kelam koyduğumuzdan bu yana beden
ülkesine, ruh atmosferine  ve amel defterine kim bilir neler yazdık.
Güzelliğin izinde, mana elinde yürüyerek; aklını, kalbini ve ruhunu
istikamet üzerine besleyenler zamanını bereketlendirdiler. Karanlığın
içinde, şerrin izinde yürüyenler şeytanın istikametinde bulunarak;
dünyasını harap, hayatını berbat ve umutları serap olarak hüsrana
uğramışlardır. Ruh istirahatını ve kalp istikametini bulanlar boşluğa
düşmeyerek düşünceleri zarif ve duyguları arif olarak geleceğini
münevver hale getirir.

    Dünya yaratıldığından ve insanın yeryüzünde bulunduğundan bu yana
elbette menfi ve müsbet gelişmelerin çarpışması, iyi ve kötünün savaşı
sürmüş ve sürecektir.

    Zamanın ruhunda yaşadığımız şu anın toprağı. Bulutların yüzüne ve
suyun sesine kimi zaman; hüznün adını, rüyaların tadını, ufukların
yanını yüreğimize kazımıştık. Bilinmez bir fasıldı geldi ve geçti.
Geleceğin yakınlaştığı ruhumuz kim bilir nelere şahit olacaktır:
Mutluluğun remzine uzanan kaçak olacağız ya da  hüznün imtihan rengini
yüklenerek gözü yaşlı kalacağız.  ALLAH kimini yokluk ya da bollukla
sınar, kimini de sağlık ya da hastalıkla imtihan eder.

    Hayat tahtasına ve amel defterine yazdırdığımız bir rüyanın anında
donarak akıl odasına hapsolur. Geleceğin atlasına kazıyacağımız
hülyalar ve rüyalar ufkun ötesinde, uzaklığın örtüsünde bizi takip
ederek kalp adresine yerleşir.



Özkan Karaca

ozkankaraca@atlantikmedya.com


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.