Demliyazılar
Farklı Mustafa Kemaller…
Farklı Mustafa Kemaller…
Dün saat tam 09.05’te siren ve korna sesleri arasında vatandaşlar saygı duruşunda bulundu.
Unutmuştum bugünün 10 Kasım olduğunu.
Trafik durup, halk araçlardan çıkıp saygı duruşuna geçince anlıyorum ki bugün Mustafa Kemal’in ölüm yıldönümü.
Güzelim Türkiyem 72 yıldır Atamızı anıyor.
Ama anlıyor mu?
Ya da doğru anlatılıyor mu?
Onun hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?
Ve neden onun adından hemen her dönemde birileri nemalanıyor?
…
Türkiye’de üç grup insanın Mustafa Kemal anlayışı var.
Bunlardan biri gerçekten Mustafa Kemal’i seven, ona değer veren kişiler.
Bu kimseyi ilgilendirmez ama sevginin dozu iyi ayarlanırsa.
Genelde insanımızın karakteristik özelliği abartıyı sevmesidir.
Bu kim olursa olsun fark etmez.
İster bir peygamber olsun, ister evliya.
İster Mustafa Kemal olsun, ister herhangi bir siyasi lider.
Nasıl, dini bir temeli olmadığı halde türbelere çaput bağlayanlar varsa, Mustafa Kemal’i de Peygamber gibi, hatta neredeyse ilah gibi görenler bile var. Ya da bir zamanlar vardı.
Bunları yazmaya belki de hiç gerek yok.
Çoğumuz yüzlerce örneğini okumuşuzdur, dinlemişizdir.
Diğer bir Mustafa Kemal anlayışı da onu sevmeyenler hatta nefret edenler.
Her sevilen liderin mutlaka bir nefret edeni de vardır.
Ama bu nefretler kin doğurmamalıdır.
Eğer bir kimseden nefret ediliyorsa bu durum, kişinin kendisine ve topluma zarar vermemeli.
Sonuncu grup ise Mustafa Kemal adını kullananlar.
Kimileri var Mustafa Kemal’in adını kullanarak topluma dayatmalarda bulunmaya kalkıyor.
Bunun çok sayıda örneğini yakın tarihimizin sayfaları arasında görmemiz mümkün.
Bu halka en çok da laiklik adına acılar çektirildi.
İsmet İnönü zamanında dini yaşantıya dair nasıl yasaklar uygulandığı henüz unutulmadı.
Kur’an öğreniminin yasaklandığını, Camilerin ahır olduğunu bilmeyenimiz yoktur.
Ezan bir dönem Türkçe okutuldu.
Hatta namazın Türkçe mealle okunması için çaba sarf edildi.
Bu liste uzar gider.
Sadece bunlar mı Mustafa Kemal’in adı kullanılarak, onun ismi öne sürülerek yapılanlar?
Sadece bunlar değil elbet.
Gazeteler ve yazarlar da Mustafa Kemal’i kendine göre kullanıyor.
Bir resim karesinde bakıyorsunuz Mustafa Kemal’in yanında çarşaflı bir kadın görülse İslamcılar bile Mustafa Kemal başörtüsüne karşı değillerdir diye atıflarda bulunuyorlar.
Herkes Mustafa Kemal’i istediği pencereden gösteriyor.
Hiç kimse Mustafa Kemal’i rahat bırakmıyor.
Anlayacağınız herkesin kendine göre bir Mustafa Kemal’i var.
Halkın bir kısmında onunla ilgili bir sevgisizlik varsa bu sebepsiz ve temelsiz değildir.
Mustafa Kemal gerçeği doğru bir biçimde ortaya konmalı. Eleştirilecek yönleri uygun bir dille eleştirilebilmeli. Takdir edilecek yönlerinin altı çizilmeli. Ondan nemalananlara fırsat verilmemeli.
Kimlerin nasıl nemalandığını ise, Mustafa Kemal’i doğru bilgilerle tanıdıktan sonra anlayabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.