Sezai ÇİMEN
EN SON NE ZAMAN EY NEFSİM DEDİK
Aklın, bilginin, güzelliğin, zenginliğin, itibarın ve diğer her türlü imkanın kendilerinden kaynaklandığını zannedenler ziyanda olacaklardır.
Cenab-ı Hakk'ın engin rahmetine, ilahi lütuf, inayet, ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde insanların kendini yeniden gözden geçirmesi ve nefis muhasebesini yapması gerekiyor.
''Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. İslam'ın manevi ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya çalışalım. Dünyaya geliş gayemizi tekrar hatırlamalıyız.
İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım. Dedikodu, fitne ve hasetlik müminin kurdudur, hem dünyasını hem ahretini karartır. Bu hastalıklardan sıyrılmalıyız.
Kendimizden ve aile fertlerimizden başlayarak bütün akraba ve komşularımıza varıncaya kadar toplumun tüm kesimleri arasında sevgi, saygı ve hoşgörü ortamının kurulması, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin güçlenmesi, insani ve ahlaki meziyetlerin yaygınlaşması için azami gayret gösterelim. Bu gayreti gösterirken en yakınımızdan başlamalıyız, bireyleşmenin ve bencilliğin arttığı bir ortamda benliğine yenik düşen ve yaşadığı topluma benliği ve bencilliği nedeniyle türlü, türlü problemler yaşatan hastalıklı insanları alkışlamayalım, yüceltmeyelim… Her ne beklentimiz ve isteğimiz varsa, bizi yoktan var eden yüce Allah’tan istemeliyiz. İhtiraslarının, makamı ve mevkisinin kölesi olmuş insanlardan istemeyelim. Dünya nimeti ve bereketini isteyen bilsin ki, Dünya nimeti de âhiret mutluluğu da Allah katındadır. Allah, çok iyi işitir, çok iyi görür. Nisa Suresi Ayet 134
Alçakgönüllülük inananların ortak bir vasfıdır. Allah, ayetlerinde kendini büyük gören, kibirli insanları sevmediğini bildirmiştir. Allah’ın sevmediği insanları bizde sevmemeli ve şımartmamalıyız.
Mümin İnsanlar, kendilerine sayısız nimetler bahşedenin Allah olduğunu, her şeyin gerçek ve tek sahibinin de O olduğunu bilirler. Hiçbir şekilde kibirlenme içine girmezler. Allah'ın karşısında ne kadar aciz olduklarının farkındadırlar. Aklın, bilginin, güzelliğin, zenginliğin, itibarın ve diğer her türlü imkanın kendilerinden kaynaklanmadığını; bunların Allah'ın bir ihsanı olduğunu bilirler. İşte bu nedenle mütevazı davranırlar.
Allah, Kuran'da inananların tevazulu tavrını şöyle belirtmiştir:
O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçakgönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler. (Furkan Suresi, 63)
Diğer bir Kuran-ı Kerim ayetinde de mütevazı müminler cennetle müjdelenmiştir:
... İşte sizin İlahınız bir tek İlahtır, artık yalnızca O'na teslim olun. Sen alçakgönüllü olanlara müjde ver. (Hac Suresi, 34)
Cennetle müjdelenmek varken, neden bu kin,öfke,nefret,husumet,hasımlık,kibirlik,hırs,şımarıklık ve zalimlik… Ey nefsim seni dinlemiyorum demenin vakti gelmedi mi? …
Şimdiden Ramazan ayının hayırlı olmasını ve Ramazan Bayramınızı sevdiklerinizle birlikte geçirmenizi , nefis muhasebenizi yapmış olmanızı yüce Mevla’dan niyaz ederim. Selam ve Dualarımla
Sezayi Çimen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.