Dünya meşgalesi ve yaraları sarmak

Bir uzun sessizlikten sonra, Sİ Hamud elini kolumun üstüne koydu ve konuştu: Kıyametin nasıl kopacağına dair bir hikâye anlatılır. Dünyanın muazzam kalabalığı gırtlağına kadar cehalete, şiddete ve cinnete gömülmüştür. Kocaman milyonluk şehirlerden birinde iki halsiz ihtiyar kadın, unutulmuş, canlıcenazeye dönmüş görünüşleriyle bir köşeye büzülmüş bu bitip tükenmek bilmeyen korkunç sahneleri gözlemektedir. Kadınlardan biri ötekine döner ve şöyle der, 'Felaket. Şunlara bak. Herbirimize bir bak. Hiçbir şey anladığım yok. Nedendir? Bu büyük âlem neden, bu dünya, bu milyonlarca insan böyle aşağılık halde? Anlamı ne bunun? Bir bilen oldu mu hiç?’

Bir uzun sessizlikten sonra, öbür kadın elini arkadaşının kolu üzerine koydu, şöyle dedi: "Hatırlıyorum, henüz genç bir kızken, uzun, çok uzun zaman önce, dilenen bir garip adam gelmişti şehrimize. Bizim gibi paçavralar içindeydi ve sivri bir külâh vardı başında. Hâlâ hatırlıyorum elini kolumun üstüne koyduğu zaman gözlerinde doğan sükûneti, o anda bana şöyle fısıldamıştı, Lâ ilahe illallah.”

(Ian Dallas, Gariplerin Kitabı, s.7, Yeryüzü Yayınları, 1979)

6 Şubat 2023 sabahı 11 ili derinden etkileyen deprem sonrası Deniz Feneri Derneği’nin bütün birimleri alarm durumuna geçti. Depremin meydana geldiği günün erken saatlerinde ekipler deprem bölgesine sevk edildi. İlk etapta bölgeye götürülen giyim, gıda, battaniye ve ihtiyaç olabilecek her şey depremzedelere ulaştırıldı. İkram noktalarında sıcak çay ve sıcak çorba dağıtımları başlatıldı. Lojistik merkezleri oluşturuldu. Sıcak yemek dağıtımları başlatıldı. Kesilen adak ve şükür kurbanlarının etlerinden depremzedeler için kavurmalar yapıldı. Depremzedelerin saatler sonra ilk defa sıcak yemekle karnını doyurması sağlandı. Dernek merkezlerine ulaşan yardımlar tırlarla bölgeye intikal ettirildi. Afetzedelere bölgede oluşturulan lojistik merkezleri üzerinden düzenli yardım dağıtımlarına başlandı.

Deprem bölgesine gönderilecek yardımların sürekliliğini sağlamak için bağışçı aramalarına başlandı. Deniz Feneri’ne bağış yapmış hayırseverlere ulaşılarak bugüne kadarki destekleri için teşekkür edildikten sonra afet bölgesindeki ihtiyaçlardan bahsedilmekte ve yeniden bağış yapıp yapamayacağı sorulmakta…

Bağışçı aramaları yapan ekipten Diğdem Hanım bir sabah odama geldi. “Bu sabah olağan dışı bir şey yaşadım. Ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum. Desteğinize ihtiyacım var” dedi. “Buyurun oturun” dedim. Oturdu ve anlatmaya başladı. Gözleri dolu doluydu…

22.02.2023, Çarşamba günü bağışçı aramalarını yaparken karşıma Kahramanmaraş’ta yaşayan Mehmet Y. İsimli bağışçımızın ismi çıktı. Önce deprem bölgesinden bir bağışçıyı arayıp aramamak hususunda tereddüt yaşadım. Sonra aramaya karar verdim. Görüşme esnasında kendisinin de depremzede olduğunu anladım. Mehmet Bey, her şeyini kaybettiğini söyledikten sonra, “Elhamdülillah yaşıyoruz. Ölseydim, rahmetli son bağışını da bize yapmış diyerek beni anardınız. Şimdi sakın veren el iken alan el oldu demeyin, acil kumanya yardımına ihtiyacım var” dedi.

Mehmet Bey’e geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerimi ilettikten sonra, “Bizler sizlerin yaralarınızı sarabilmek için ekipçe çalışıyoruz. Şimdi arkadaşlarımızla konuşacağım, sizin için gerekli yardım en kısa sürede ulaştırılacaktır” dedim.

Mehmet Bey, bu sözlerim üzerine “Siz benim sıkıntımı giderirseniz, Rabbim de sizin gönlünüzdeki her türlü sıkıntıyı gidersin” duasıyla görüşmeyi sonlandırdı.

Bölgedeki Deniz Feneri ekiplerini depremzede vatandaşımız hakkında bilgilendirdim. Derneğimizin devam eden çalışmaları ve güncel projelerimizle ilgili bilgi vermek üzere başka bir bağışçıyı aradım. Bağışçı, deprem bölgesine ulaştırılmak üzere “kumanya” bağışı yaptı. O an gönlüme doğan hissiyat şu oldu; “Kederlenme ey kulum buradayım!

Bir ihtiyaç sahibi gıda istemiş, bir bağışçımız ise o gıdayı bizim aracılığımızla o insana ulaştırmıştı.

Eşim Şakir Bey günlerdir Hatay’da Deniz Feneri ekibi içerisinde koşturuyordu. Günler geçtikçe hem bizim için hem Şakir Bey için imtihan zorlaşıyordu. Kahramanmaraş’taki eski Deniz Feneri bağışçısı depremzede beyefendinin duası üzerinden sadece dakikalar geçmişti ki Şakir Bey aradı ve pazar günü eve döneceği haberini verdi.

Akşam eve gidince kızımı ve oğlumu karşıma aldım. Onlara gün içerisinde yaşadıklarımdan bahsettim. Onlara babalarının yakında eve geleceği müjdesini verdim. Dünyanın geçiciliğini, Allah’a iyi bir kul olmak için titiz bir hayat sürmenin önemini ve ihtiyacı olan insanların yardımına koşmanın güzelliğini anlattım. Allah bazı kullarını varlıkla, bazı kullarını yoklukla imtihan ediyor. Bazı kullarını ise o kullarının ihtiyaçlarının giderilmesinde görevlendiriyor. Ne mutlu her daim imtihanda olduğunu unutmayan kullara!

23.02.2023, Perşembe

Sabah saat 8.00’da işyerine gelmek üzere yola çıktım. Evimiz Zeytinburnu’nda, derneğe yakın. Yürürken karşıma 70-80 yaşlarında bir amca çıktı. Daha önce görmediğim, tanımadığım bir kişi. Elbisesi yeni ve temiz. Yüzlerinde kırışıklık yok. Bana selam verdi. Selamı aldı. Bunun üzerine amca, yol boyunca birçok kişiye selam verdiğini, kimsenin selamını almadığını, insanların dünya meşgalesine kapıldıklarını söyledi, şikâyet etti. Ben “Estağfirullah amca. Öyle demeyin. Büyük bir deprem yaşandı. İnsanlar o yüzden üzgün ve dalgın olabilirler” dedim.

Bunun üzerine amca sağ kolumu sıvazlayarak, “Hayırlı işleriniz olsun kızım, mesai arkadaşlarına selam söyle, daha fazla yaralara merhem olursunuz inşallah” diye dua etti.

Sonra 20 TL uzatarak, “Bu yaşlı amcanı yorma. Karşıdaki büfeden bana iki ekmek alır mısın?” dedi.

Parayı aldım. Yolun karşısına geçmek üzere yürüdüm. Amca yaşlı olduğu için bir yandan da onu takip ediyordum. Yolun karşısına geçtim, büfedeki görevliye iki ekmek istediğimi söylemek üzereyken tekrar amcayı kontrol etmek için kafasımı çevirdiğimde amcanın yerinde olmadığını anladım. Sokak boyunca yolun sağına soluna, her yanına baktım ama amca yoktu.

Derin düşünceler eşliğinde derneğin yolunu tuttum, “Yaşadığım neydi? Amca kimdi? Benim yaraları saran bir kuruluşta çalıştığımı nereden biliyordu?” gibi soruların cevabını arıyordum…

Amcanın verdiği 20 TL’yi deprem bölgesine ulaştırılmak üzere ortak kumbaramıza attım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum