Recep KOÇAK
Dünya insani zirvesi ve kardeş güvercinler
BM’nin 71 yıllık tarihinde ilk defa Dünya İnsani Zirvesi yapıldı. Zirve’nin ev sahipliğini Türkiye yaptı. 60’da fazla devlet başkanı ve başbakanın, dünyanın dört bir yanından binlerce temsilcinin katıldığı toplantıda yoksulluk karşısında dünyanın takındığı tavır ve insanlığımızın ne halde olduğu konusu masaya yatırıldı. Durum iç açıcı görünmüyor.
Gayri safi milli gelirimizle oranladığımızda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi Türkiye. Cömertlikte şampiyon olmuş ve halen 3 milyon muhacire ensar olmaya çalışan bir ülke olarak Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapmamız doğal karşılandı. Misafir ettiğimiz insanların ihtiyaçları için sadece devlet eliyle 10 milyar dolar harcanmış durumda. Misafirlerimize en az o kadar da ülkemizin sivil toplum kuruluşları yardım yaptı.
Zirve’nin açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan herkesi taşın altına elini sokmaya davet etti. Kapanış konuşmasında ise şöyle diyordu; “Akan gözyaşları, yaralı yürekler, kanayan vicdanlar, kelimelerle, kuru sözlerle, arkası gelmeyen taahhütlerle değil, ancak güçlü eylemlerle teskin edilebilir. Bunun için siyasi, ahlaki ve mali sorumluluklarımızı küresel olarak paylaşmalı ve süratle harekete geçmeliyiz. Dünya ülkeleri, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, verilen sözler yerine gelmedikçe bu insani ve vicdani görevimizi yapmış sayılmayız. Bunu da ortaya koymak durumundayız. Boşa geçirdiğimiz her dakika, her gün yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine, binlercesinin yeni acılar çekmesine neden oluyor.”
Zirveye ev sahipliği yapmak elbette en çok bize yakışırdı. Zira ecdadımız bu topraklarda sadece insanlara hizmet için binlerce vakıf ve cemiyet kurmakla kalmamış, hayvanların tedavisi için, şiddetli kış şartlarında yabani hayvanların açlıktan ölmemeleri ve yerleşim alanlarına saldırmamaları için ormanlara yiyecek bırakan vakıflar kurmuş.
Deniz Feneri Derneği Ankara Şubesi’nin ortaokul ve lise öğrencilerini iyilikte yarıştırmak için başlattığı “İyilik projeleri yarışması” da ecdadımızın izinde yürüyen bir nesli yetiştirmeyi amaçlayan zarif bir çaba.
Okullardan çok sayıda uygulanmış iyilik projesinin katıldığı yarışma yarınlara dair umutlarımızı yeşertiyor. Bir projede yer alan, “Başlangıçta amacımız yarışmak ve ödül almaktı; ama şimdi biz yarışmayı geçtik, artık tek bir amacımız var: o da iyilik yapmak” şeklindeki öğrencilerin değerlendirmesi, aslında bu projenin amacını ve ruhunu ortaya koyan ve bunun öğrencilerimiz tarafından da benimsendiğini gösteren güzel bir yaklaşım.
Projeye hazırlayan okullardan birisi de Dumlupınar İmam Hatip Ortaokulu. Bu okulun güzel öğrencileri yarışmaya Kardeş Güvercinler isimli bir proje ile katılmışlar.
“Siz Muhacirseniz Biz Ensar Olalım” sloganıyla yola çıkan Kardeş Güvercinler proje grubu; Sümeyye Bal, Seher Arslan, Asude Yılmaz isimli öğrencilerden ve Proje Danışmanı öğretmenleri Hatice Gök’ten oluşuyor. Efendimiz s.a.s’in ensar-muhacir yolculuğunun ilk durağındaki mağarada, kendilerine ev sahipliği yapan ve bugün bütün dünyada barışı sembolize eden güvercini, iyilik projelerinin de rumuzu ve logosu yapmışlar.
Okuldaki istişareler sonucunda Peygamber Efendimiz (SAV)in: “İyilik yapmaya önce yakınlarınızdan başlayın” hadisinden ilham alarak, okullarında eğitim gören 15 Suriyeli, Iraklı ve Filistinli öğrenci ve onların ailelerine yardım etmeye ve onları bir parça da olsa mutlu etmeye karar vermişler. Amaçlarını, “misafir öğrencilere, yalnız değilsiniz, yabancı hiç değilsiniz diyebilmek ve “ensar-muhacir” bilincini geliştirerek okulumuzda ve toplumumuzda kardeşliğin, yardımlaşmanın ve iyiliğin yayılmasına katkıda bulunmak.” şeklinde ortaya koymuşlar.
Projelerini tanıtmak ve bilgi vermek için, “Haydi, hep hayırlara koşun, yarışın. (Bakara-148)” ayetinden ilhamla “Hayırda Yarışıyoruz” başlıklı bir pano hazırlayarak işe başlamışlar. Ardından yardım zarfları bastırıp gönüllülük esasına uygun olarak velilere ulaştırmışlar. Sonra okulun bütün öğrencilerini kaynaştırmak ve projeyi tanıtmak için öğretmenlerin de katıldığı ikramlı bir “Tanışma Toplantısı” düzenlemişler. Misafir öğrencilerin kendilerini değerli hissetmeleri için üzerlerinde isimleri yazılı davetiyeler bastırmışlar. Öğrencilerin yakalarına takılmak üzere “Biz Kardeşiz” yazılı kokartlar hazırlamışlar. Bütün sınıfları misafir öğrencilerin isimlerinin ve ülkelerinin yazılı olduğu renkli kartonlarla ve balonlarla süslemişler. Öğrencilerin hepsi üzerlerine “Siz Ensarsanız Biz Muhacir Olalım” yazılı tişörtler giymişler ve aynı sloganın yazılı olduğu büyük bir pasta bile yaptırmışlar. Toplantının sonunda da misafir öğrencilere hediyeleri takdim edilmiş.
İlk toplantıdan aldıkları sinerjiyle faaliyetlerini hızlandıran Kardeş Güvercinler, misafir öğrencilerin aileleriyle tanışmak ve ihtiyaçlarını tespit edebilmek amacıyla yaptıkları ziyaretlerden sonra okulda açtıkları kampanyaya ve kermese veliler ve öğrenciler yoğun bir ilgi göstermişler. Velilerden gelen yardımların bir kısmı bir marketle anlaşma yapılarak alış-veriş çekine dönüştürülmüş ve muhacir ailelere teslim edilmiş. Okuldaki kampanyaya o kadar yoğun ilgi gösterilmiş ki, gelen yardımların ihtiyaç fazlası Bayır-Bucak Türkmenlerine gönderilmiş.
Yaşadıkları çevreyi daha iyi tanımaları ve kaynaşmaları amacıyla misafir öğrencilerle beraber Ankara’daki çeşitli tarihi ve kültürel mekanlara gezi düzenlemişler ve sinemaya gitmişler. Misafir öğrencilerden birinin düğün hazırlığı yapan ablasına çeyiz yardımı yapılmış, ayrıca düğünde giymek üzere bir de gelinlik hediye edilmiş.
“Daha çok yapılacak iş var!” diyen Dumlupınar İmam Hatip Ortaokulunun Kardeş Güvercinleri, projenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve ihtiyaçları karşılamaya devam etmek için, ecdadımızın yardım etme kültürünün en güzel örneklerinden biri olan bir “Sadaka Taşı” yaptırıp okulun girişine koymuşlar. Böylece hem iyilik kültürünü canlı tutmak ve hem de öğrencilerin iyilik ve yardımlaşma duygusunu her daim zinde tutmayı hedeflemişler.
İyiliği yaşatanlara selam olsun.
recep.kocakk@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.