İnsan'ın düşündüğü ile söylediği bir ise o kişi doğru insandır.
Doğru kişi içi ile dışı bir , dışı ile içi bir olandır.
Şöyle ki ;
İnsanın kıymetini tayin eden insanın iç yüzüdür.

İç yüzünün değeri ise kalben ciddi bir gayretle Allah'ın rızasını esas dayanak noktası yaparak, yaşadığı topluma karşı insani ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmek ve bu yüksek bilinç ile manevi değerlere sancaktar olmak ve onları yüceltmek ile anlaşılır.

İstikamet üzere, insan gönlünü çıkarıp avucunun içine koyarak ben şeffaf bir insanım diyerek,minnetsiz dolaşabilmelidir.

Saadet basamaklarından yükselmek için doğruluk hazinesinde insanlık biriktirmek bu çağda nadirat'dan olmuştur.

İnsan çok,fakat insanlık ve doğruluk azdır.

Diğer bir deyişle;

"insan nadir değil , insanlık nadirdir"

Şu bir gerçektir ki, akıl ve vicdan daima doğru ve dürüst insanları övmüştür...

Üzerinde misafireten yaşadığımız şu geçici dünya hayatında, Ebu cehil ruhlu ve Ebubekir ruhlu insanlar, kıyamete kadar her daim ,her muhitte var olmuş ve olacaklardır.

Doğrudan doğruya iyilik yolunu tutanlar,
Güzel ve iyi düşünme kabiliyetlerini geliştirmiş ve daima doğru ve dürüst bir hayat sürerek, arkalarında müsbet iz bırakmışlardır.

Kötülük dünya için bela, milletler için felakettir.
Kötülük insanın üzerine yapışan bir lekedir, ölünceye kadar temizlenmez.
Yaşam sürdüğümüz şu Asrı ahir mevsiminde kötülüğün etrafında yuva yaparak civciv yapanlar, iyi ve güzeli mağlup etmek için, müthiş bir ittifak hâlindedirler.

İyilik hareketi değerli bir iştir.
Onu topluma yaymak emek ister.
Mesela, bir haneyi yeniden imar etmek epeyce bir zaman alır.
Ama onu yıkmak dakikalar içinde gerçekleşir.
Toplumun Mesut bahtiyar olması ancak iyi insanların sayısının artması ile mümkün olabilir.

Nitekim binlerce yıllık medeniyetimizin bize miras bıraktığı en önemli sermaye iyilik üzere hareket etmektir.
İnsanların gönlünde ve en itinalı yerinde taht kurmak peygamberden yadigardır.

"Dünya doğruluk ve iyilikle değişir"

Kötülük haddizatında kıymetsizdir.
O fiili gerçekleştirende değersizdir..
Fena iş her zaman zihinlerde kötü bir iz bırakmıştır.

Eğer bir kimse anasının ak sütüne hellalik bir vesile ile karışmışsa bu yol ile iyilik insanın ruhuna girer.
O insan ölünceye kadar doğru yoldan çıkmaz.

Onun için âlimler çok defa helal rızık konusunda daima telkinlerde bulunmuşlardır.

"Haram rızık başa beladır "

Bozuk bir nesli netice verir..

İnsanın yaratılışına güzel ahlâk bulaşmışsa o kişi daima hayırla yad edilir.
Bu güzel huy ancak ölümle son bulur.

Ana karnında temeli atılan bu güzellik dünya meydanın'dan kabre kadar devam eder.
Bu terbiye kaideleri kara toprak altına kadar insana arkadaşlık eder.

Kabirde,berzah'ta sırat üzerinde bir nur olur.
Cennet gibi bir mükâfatın yolunu açar.

Kötülük kelepçelerini kırarsa, toplumda huzursuz'luğu, emniyetsiz'liği yayar ve iyiliği esir alır.
Tam tersi bir durum'da iyilikler toplumda hakim olursa kötülerde iyilere benzer iyi davranmaya mecbur olurlar.

Şüphesiz Kötünün dünyası zindandır.

Dünya iyilikle değişir sloganına uygun bir hayat yaşamak umuduyla.

Vesselam...