Hüseyin DERVİŞOĞLU
DİRİLİŞ (THE REVENANT)
Hugh Glass kürkleri için hayvanları avlayan bir kuruluş için çalışan deneyimli bir tuzakçıdır. Fakat avlandıkları bölgelerde kendilerinden başka hem yerli Kızılderililer hem de Fransız birlikleri kol gezmektedir. Bir av ertesinde bir boz ayı tarafından ölümcül bir biçimde yaralanan Glass’ı, yavaşlamamak adına ekibi ölüme terk eder. Fakat bölgeyi herkesten iyi bilen avcı Glass hayata tutunur ve yavaş da olsa yaraları iyileşir. Zira yaşama tutunması için oldukça geçerli bir sebebi vardır...
Oscar ödüllü yönetmen Alejandro G. Iñárritu efsanevi Hugh Glass’i Diriliş filmiyle beyazperdeye taşıyor. 19. Yüzyıl Amerika sınırında yaşanan destansı hayatta kalma mücadelesini konu alan Diriliş, seyirciyi 1823 Amerika’sının benzersiz güzelliğine, gizemine ve tehlikesine çekiyor. Film sadece hayatın değil, onurun, adaletin, inancın, yuvanın ve ailenin içgüdüsünü keşfediyor. Michael Punke’ın kaleme aldığı The Revenant: A Novel Of Revenge kitabından beyazperdeye uyarlanan filmin başrol oyuncusu ise Leonardo DiCaprio.
Diriliş filmini anlatmaya nasıl başlamalı? Klavyenin başına oturunca inanın uzun süre yazıya nasıl başlayacağıma karar veremedim. Diriliş tersten okuma ile seyredilirse modern Robinson Crusoe hikâyesi olmuş. Gerçek mekânlarda, gerçek ve çok zorlu iklim şartlarında, doğal ortamında çekilmiş. Filmi sıcacık koltuğumda izlerken, bu filmde yer alsaydım (oyuncu olmanız şart değil, teknik ekipte de yer almanız yeterli) ne yapardım diye düşünmedim değil. Öylesine gerçekçi bir atmosfer sizleri bekliyor.
Film yazısı yazarken, en nefret edilen şey, film hakkında sürpriz olabilecek bilgiler vermektir. Bunu bildiğim halde bir cümle söylemeden geçmeyeceğim: Filmde bir ayının başkahramana saldırısı var ki, hayatım boyunca bu kadar gerçekçi bir sahne görmedim desem yalan olmaz. Uzun süre etkisinde kalıyorsunuz. Sanki ayı size saldırmış gibi.
Film, gerçek olayların dramatize edilmiş halini sunuyor bize. Gerçekte Hugh Glass Amerikan tarihinin en ilginç ikonlarından birisi. Fakat filmdeki gibi oğlu öldürülen babanın intikamını almış birisi değil. Ölüme terk edilmiş bir insanın yaşama içgüdüsünü, seyircinin inanması açısından senaristlerin uydurduğu bir ayrıntı baba-oğul bağlılığı. Bence buna gerek bile yok aslında. Çünkü Diriliş’in en önemli yönü, intikam değil, ölmek üzere olan bir insanın vahşi doğa şartlarında ayakta kalabilmesi.
Leonardo başta olmak üzere emeği geçen herkesin Oscar’ı hak ettiğine inanıyorum. Bu seneki Oscar törenlerinde, en iyi aktör, en iyi film veya en iyi yönetmen ödüllerinden ikisini alması benim için sürpriz olmayacak.
Son bir not: Filmi mutlaka sinemada, mümkünse perdesi en büyük salonda izleyin. Görsel bir şölenden sersemlemiş vaziyette çıkacağınıza eminim.
Künye
Orijinal Adı: The Revenant
Senaryo: Mark L. Smith, Alejandro Gonzales Inarritu
Orijinal Fikir: Michael Punke
Tür: Western, Macera
Ülke: ABD
Süre: 156 dak.
Kostüm Şefi: Jacgueline West
Makyaj Sanatçısı: Sian Grigg, Duncan Jarman
Yapım: Anonymous Content, New Regency Pictures
Yapımcı: Keith Redmon, Steve Golin, Alejandro Gonzalez Inarritu, Arron Milchan, James W. Skotchdopole, Megan Ellison, Mary Parent
Türk Dağıtımcı: TME (The Moments Entertainment)
Basın Sorumlusu: Jean-Pierre Vincent, Alexis Rubinowicz
Besteci: Ryuichi Sakamoto
Görüntü Yönetmeni: Emmanuel Lubezki
Kurgu: Stephen Mirrione
Sanat Yönetmeni: Laurel Bergman, Jack Fisk
Cast Direktörü: Francine Maisler
Yapım Tasarımcısı: Jack Fisk
Oyuncular: Leonardo DiCaprio (Hugh Glass), Tom Hardy (John Fitzgerald), Domhnall Gleeson (Andrew Henry), Will Poulter (Bridger), Paul Anderson (Anderson), Kristoffer Joner (Murphy), Brendan Fletcher (Fryman), Lukas Haas (Jones), Joshua Burge (Stubby Bill), Duane Howard (Elk Dog), Robert Moloney (Dave Stomach Wound), McCaleb Burnett (Beckett)
Yönetmen: Alejandro Gonziles Inarritu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.