Haşim AKIN
Cuma Mescidi Nasıl Olur?
Büyüklerden biri âmâ (kör) bir misafiri evine yemeğe davet etmiş. O kadar güzel, zarif ve gösterişli bir sofra hazırlamış ki... Öğrencileri, bu kadar itina ile yapılan hazırlığı fazlaca bulup itiraz etmişler. “Efendim gelen misafirimizin zaten gözleri âmâ... Sizin hazırladınız bu görselliği, bu güzelliği göremeyecek. Neden bu kadar zahmet ediyorsunuz?” Cevap büyüklere yakışır cinstendir: “Evet, o âmâdır. Ancak onun Rabbi görüyor.”
*****
Bizim diyarlarda yani Türkiye'de Cuma namazının bir camide kılınabilmesi için il veya ilçe müftülüklerinden izin alınır. Camilerde çerçeve içinde bir “Cuma beratı” bulunur. Verilen bu izin, orada Cuma namazının kılınabileceğini gösterir. Elbette bu durum, Hanefi mezhebinin olaya bakışı ile alakalıdır. Yani “ulu'l emr” mevzusu...
Ancak şimdi içinde bulunduğum Burkina Faso’da şartlar böyle cereyan etmiyor. Zira burada bir ulu'l emr kavramı hiç olmamış. Cuma namazının kılınabilmesi için ona bu beratı verecek müftülük gibi bir müessese mi? O da yok... Öyleyse ne olmalı? Buranın âlimleri bu işe “ümmetin şahitliğini ortak kılma” gibi bir çözüm bulmular. Bunu hangi gerekçelere dayandırarak mı uygulamışlar? Onu da bana sormayın. Merak edenler için adres Burkina Faso...
Herhangi bir beldede bir mescit yapılır ve bu mescitte Cuma namazı kılınmak istenirse bunun için yapılması gereken; büyükçe bir tören düzenlenerek burada Cuma namazı kılınacağının ilan edilmesidir. O köy veya mahalle ile beraber çevredeki Müslümanlar bir Cuma gününde buraya davet edilir. Kur'an okunur, vaazlar yapılır, Cuma vaktinde törenle mescit açılır ve ilk namaz böylece eda edilir. Sonra da yemekler ikram edilir ve artık burası bir Cuma mescidi olmuştur. Bundan sonra Cuma namazları burada eda edilir.
Burada aklınıza bir soru gelebilir? Merak edeceğinizi sanırım. Merak etmeyenler, bu paragrafı geçede bilir. Neyse siz gene de okuyun. İlk Cuma namazını kim kaldıracak? Bu soruyu önemsiz sanmayınız. Bu ülke açısından hayati önem taşır. Daha önce ülkede diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumun olmadığını ve her caminin bir sivil organizasyona / cemaate tabi olduğunu yazmıştım. Yapılan bu mescit de doğal olarak bunlardan birinin gölgesinde olacak. Bu durumda ilk Cuma namazını o grubun büyük imamı veya vekili kıldıracak.
Geçen haftalarda yaklaşık dört buçuk saatlik zorlu bir yolculuk sonunda böyle bir köye ulaştık. Bu köye ilk kez mescit inşa edilmiş. Yaklaşık bir yıldır vakit namazları kılınıyor. Ancak Cuma namazı için açılışı yeni yapmaya karar vermişler. Biz de davetli olarak bu törene katıldık. İşin güzel tarafı erkekler, kadınlar, çocuklar çok kalabalık bir katılımcı var. Burada özellikle de kadınların kıyafetleri ile pişti olma gibi bir endişeleri yoktur. Bu tip törenlerde aynı kumaştan kıyafet alma ve aynı kıyafetleri giyme alışkanlıkları vardır. Böylesi bir kıyafet, onları daha çok mutlu eder. Tören alanındaki kadınların hatta çocukların birçoğunun kıyafeti aynı desen kumaştan yapılmıştı.
Köy kralı, hükümet temsilcisi, komserya, belediye yetkilisi derken birçok protokol konuşmaları yapıldı. Değişik birimlerden buraya katılanların hepsi de Müslüman olmayabilir bile... Ama bu törene katılır ve konuşma sırasında birkaç cümle söylerler. Sonra da vaazlar verildi. Mescit, kardeşlik, Cuma namazının önemi ve en önemlisi de bu mescidin banileri için bolca dualar... Arkasından köy kralı yarım metrelik beyaz bezden yapılma kurdeleyi kesti ve Cuma namazımızı kılmak için içeri girdik.
Buradaki en önemli güzellik, bugün beraberce Cuma namazı kıldığımız Müslümanların bir kısmı hayatında ilk kez Cuma namazı kıldılar. Çünkü onların birçoğu zaten yakın zaman önce Müslüman oldu. Cuma namaz kılabilmek için gitmeleri gereken en yakın merkez, çok uzak. Buranın namüsait şartları içerisinde herkes, her hafta Cuma namazı için gidip gelemez.
Bu coğrafyada kadınların da mutlaka Cuma namazına iştirak ettiğini, onların da düzenli olarak ve bir bayram havasında camiye koştuklarını söylemesek ayıp olur. Bu nedenle özellikle de kadınlar ilk kez Cuma kıldılar.
Bundan sonra da ilanihaye kılacaklar inşallah...
Cuma namazı cem ediyor hepsini... Bir de kalpleri...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.