Sinema icad edileliden beri çok sayıda film çekildi, halen de yüzlerce film çekilmeye devam ediyor. Ölümlülerin çektiği bu filmleri milyarlarca kişi izliyor. Hepsi hayal, hepsi kurgu, hiçbiri gerçek değil.

Bunlara karşılık bir film varki baştan sona gerçek.Bu filmde her canlıya ve her varlığa bir rol verilmiş.
"Başlangıcı olmayan zaman" dediğimiz Ezelin ve "sonu olmayan zaman" dediğimiz ebedin sahibi olan Allah, ezelde bir senaryo yazmış, bu senaryonun oynanacağı bir sahne yaratmış. Sahnenin adı: Evren. Allah, bu senaryoda canlı cansız her varlığa ( Galaksiden zerreye, zamana ve mekana, güneşten aya, sudan toprağa, insandan maymuna ...) bir rol vermiş. Baş role ise insanı koymuş.

Rabbimiz bu senaryoyu ne zaman yazmış, nasıl yazmış, niçin yazmış...? tam bilemiyoruz. Çünkü bu küçücük aklımız bu büyük sorulara cevap verecek kapasiteye sahip değil.

Süresini bilmediğimiz
zamanın, büyüklüğünü kavrayamadığımız
mekanın içinde, iğne ucu kadar bile yer tutmayan bizleri, yani insanları diğer varlıklardan ayırarak, akıl dediğimiz nimet ile mükafatlandıran Rabbimiz, insana düşünmeyi, tasavvuru, icad etmeyi lütfetmiş, bununlada yetinmemiş, O'na kendisini tanıtmak, varlığın ve hayatın, dünyanın ve ukbanın özünü öğretmek için peygamberler ve kitaplar göndermiş, ona demiş ki, " Ey insanoğlu tüm zamanları, tekmil mekanları, galaksileri, arşı, kürsü.... Hepsini senin için, seni de kendim için yarattım" Bu söz insanların omuzlarındaki yükün ağırlığını, büyüklüğünü göstermekte. Bu nedenle insan dediğimiz varlık Allah'ın kendisine verdiği bu büyük nimete karşılık hem zamanı hem mekanı anlayıp kavrama sorumluluğunu üstlenmiş durumda. Yaratan ona demiş ki, "Ey insan! Senin vazifen kendini, Beni, ezeli, ebedi ve tüm varlığı tanıman ve bilmendir. Yazdığım bu senaryoda baş rolü sana verdim. Rolüyün hakkını ver.
Ezeli bil ama ebedi unutma. Dünyayı bil, varlığı bil, kendini bil ama kıyametten sonra kurulacak ve sonu olmayan, ( içinde cennet ve cehennemin de bulunacağı) hayatı unutma.

DÜNYA PENCERESİNDEN BAKIP GEÇECEGİZ
Dinimize ve 'sönmez hakikate' göre hayatın gerçeği budur. Bu senaryoyu Allahımız böyle yazmış.
(Evreni ve ruhları yaratmış ruhlardan sırası geleni dünyaya geçici bir süreliğine göndermiş, rolü biteni dünya sahnesinden alıp ahiret sahnesine yollamış, yollamaya da devam ediyor. ) Şairin dediği gibi yani,

"Sular hep aktı geçti,

Kurudu vakti geçti,

Nice han nice sultan,

Tahtı bıraktı geçti,

Dünya bir penceredir,

Her gelen baktı geçti..."

Rabbim! Bizleri önce Allah'ı, sonra kendini, dünyayı, ukbayı bilen, ona göre yaşayan, Cenneti kazanıp cemali görenlerden eylesin. Amin