Demliyazılar
Ben Bu Valiyi Sevdim..!
Dursun Ali Şahin, Giresun Valisi.
Kendisi ile tanıştığımızda Yalova Valisi idi.
Sadece ben değil tüm Türkiye o zaman ismini duymuştu.
Dursun Ali Şahin Bey, Yalova Valisi iken İçişleri Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu ve 81 il valisinin katıldığı değerlendirme toplantısında, 19 Mayıs törenlerinde öğrencilerin karton kullanarak yaptıkları gösteriler ile kentlerin yerel kurtuluş günü törenlerinin kaldırılmasını istemişti.
Sayın Vali o toplantıda bir gazetecinin sorusuna karşılık, “19 Mayıs törenlerinde tablolarla yapılan gösteriler var. İşte bayrak çıkıyor, sözler, yazılar çıkıyor. Bu dönemler geçti. Çocukları robot gibi kullanmak hoş değil. İnsanların beyinlerinde güzel şeyler oluşturmak gerekli. Zarfın içi önemli, beyin önemli” demişti.
Bu konuyu 20 Ocak 2011 tarihli yazımda ele almıştım.
Sayın Vali, Giresun’a 13 Mart tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla atanmış ve üç hafta sonra da göreve başlamıştı.
Giresun’da göreve başladığında çok iddialı bir konuşma yaparak şunları söylemişti: “Benim müdürlerim, idarecilerim, belediye başkanlarımız güleryüzlü olmalıdır. Hayat üç gün. Bugünümüz mutlaka dünden ileri olacak yarınımız da mutlaka bugünden ileri olacak. Eğer iki günümüz birbirine eşitse demek ki 'Biz bir şey yapmıyoruz' demektir. Tabi ki hizmette aksaklıklar ve hatalar olabilir. Bu takdirde sizlerin ikazlarına ve önerilerinize muhtaç olacağız. Yatan aslandan yürüyen karınca daha hızlıdır. Biz buraya yatan aslan ve karınca olmak için gelmedik. Doğuda ve batıdaki illerin seviyesine en kısa sürede çıkmak için geldik. Önceliğimiz yol ve su olacak. Çünkü yol medeniyet, kalkınmadır, su da hayattır. Özellikle çevre konusundaki hassasiyetimizi göreceksiniz. Yaylalarımızın sahibi olacağız. Eksikliklerini en seri şekilde tamamlamaya çalışacağız."
Takip ettiğim kadarıyla Vali Dursun Ali Şahin Bey çok aktif. Gününü Valilikte oturarak geçirmiyor. Giresun’un her yerini geziyor.
İşte bu hizmet aşığı Vali Bey ulusal gündeme okullardaki kılık – kıyafet genelgesiyle tekrar oturdu.
Yayınladığı bu genelgede “Yapılacak olan kutlama programlarına mülki, askeri ve yerel yöneticiler, okul aile birliği, vakıf ve koruma derneği, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, eğitime katkı sağlayan gönüllüler, ilin eşrafı davet edilerek törenlerin birlik-beraberlik içerisinde toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Mezuniyet törenleri ve kutlamalarda özellikle kız öğrencilerin ilgi yönetmeliğin 12.nci madde (a) bendinde belirtildiği şekilde eteklerin diz kapağını örtecek boyda olmasına, kolsuz ve askılı giydirilmemesine dikkat edilecektir. Öğrencilere aşırı masraf yaptırılmayacaktır. Önemli olan eğitimde başarıdır. Okul aktiviteleri hep ikincil olarak düşünülmelidir” demesi bazı kişileri rahatsız etti.
Toplumumuz çok acayip bir şekilde dejenere oluyor. Hele ki kızlarımız kendini karşı cinse beğendirmek için kıyafetlerindeki açıklığı gün geçtikçe artırıyor. Bu rüzgara sadece başı açık kızlarımız değil, başındaki örtüyü aksesuar olarak kullanan kızlarımız bile kapılıyor.
Böyle törenlerde kılık kıyafet konusunda dikkatli olunmaması halinde gençlerin ahlâki değerleri zarar görüyor.
Her ne sebeple olursa olsun kısacık eteklerle dolaşan kızlarımız erkeklerin cinsel dürtülerini aktif hale getiriyor.
Zamanımızda Hz. Yusuf gibi insanları arasak bile bulamayız. Zira o bir peygamberdi.
Mezuniyet törenlerinde ateşle barutu yan yana koyduğunuz zaman sonucun ne olacağını tahmin etmek zor değil.
Vali Bey, toplumun hassasiyetlerine tercüman olarak tedbir almış ve bu tedbiri de yasal dayanaklara bağlamış.
Durum tamamen ortadayken bazı medya organlarının olayı peçe ile boyutlandırmaya kadar vardırması kendi hayal dünyalarının genişliğini ortaya koyması bakımından ilginçti.
Biz her ne kadar muhafazakâr bir toplum olsak da artık gençlerimize hâkim olamadığımızdan muhafazakârlığımız git gide tartışılır hale gelmektedir.
Her zaman dediğimiz gibi devlet mutlaka bu konuda tedbirler almalı ve toplumumuzun tamamen dejenere olması önlenmelidir.
Bir toplum dejenere olursa orada ahlaki çöküntü kaçınılmazdır. Bunun vebali de çok ağırdır ve sorumlular öncelikle yetki sahipleridir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.