Anne başa tâç imiş,

 Her derde ilâç imiş,

 Bir evlât pir olsada,

Annneye  muhtaç imiş,

        Başbakan Erdoğan’ın  annesinin vefatı üzerine sergilediği davranışlar tüm evlatlara fakat özellikle erkek çocuklara örnek olacak nitelikte.

           Anadolu insanı yıllar var ki Batının o meşum kültürü ile kirlenmekte. Tanzimattan beri Batı;  okumuşlarımız, eli biraz para , mabadı bir makam koltuğu görmüşlerimiz için vazgeçilmez ölçü kaynağı  oldu. Bu sebeple okumuşumuzun, bürokratımızın, zenginimizin  gözü,  maddeden başka gerçek;  aklı çıkardan başka hakikat tanımamaya başladı. Bu hal ise Anadolu insanını büyük bir komplekse itti.  

        Köyünden, kasabasından okumak için, ticaret için çıkan Anadolu çocuklarının çoğu emellerine nail olduklarında neredeyse unuttular babalarını, annelerini. Hele de kendini modern ve batılı zanneden bir hanımla  evlenmişlerse  onun da etkisi ile hepten yok saydılar ebeveynlerini.Bunun istisnası İslamın Hakiki Tasavvufi anlayışı ile  ( ahlakı öne çıkaran tarz) hemdem olmuş bir cemaat içinde yoğrulanlar oldu. İslamın anlayışına göre, vatana, millete hizmet! etmek için evlatlık vazifesini unutanlardan ne köy olur ne kasaba. İslama hizmet etmek için ebeveyn rızasına gerek duymayanların çalışmalarından ne bir bereket hasıl olur  ne de bir hayır.

        Allah Buyurdu;   “Allah’a ibadet edin, ona hiçbir şeyi ortak koşmayın ve valideyne iyilik edin.”Nisa/36

          “Ondan başkasına ibadet etmeyesiniz ve valideyne iyilik edesiniz diye Rabb’in hükmetti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında eğer yaşlanırlarsa onlara öf deme, onları azarlama ve onlara hoş/güzel söz söyle. Onlara merhametten tevazu kanadını ger ve de ki: Rabb’im! Küçükken beni besleyip yetiştirdikleri gibi, onlara rahmet et””İsra/23-24

Resülülleha, Allah katında en efdal(üstün) amel soruldu O;

“Vaktinde kılınan namaz” ondan sonra “Ebeveyne iyilik etmek” daha sonra “Allah yolunda Cihad”dır buyurdu."

                   BU CENAZEDEN SONRA KİMSENİN BAHANESİ KALMADI

        Türkiye şu anda bir geçiş dönemi yaşıyor. Dindar insanların para, makam, eş ve çocukları ile  imtihan edildiği bir dönemden geçiyoruz. Daha önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Maliye Bakanı Ali Babacan’ın babalarına gösterdikleri samimi saygıları yansımıştı medyaya. Başbakanımız Erdoğanın sağlığında iken annesine gösterdiği sevgi, saygı, merhamet ve bağlılık,  vefatında doruk noktasına ulaştı. Bir dervişin annesi  vefat etse o dervşin annesine olan sevgisi saygısı dikkat çekmezdi. Ama Allahü Teala; Tüm dünyaca tanınan, güç ve kudret sahibi, Müslüman bir Başbakanın annesinin vefatı ile, Müslüman bir erkek çocuğun annesine karşı olan vazifelerininin neler olduğunu, onlara karşı davranışlarının nasıl olması gerektiğini  tüm Türkiye’ye, tüm İslam Alemine ve Tüm Dünyaya anlattı. Böylece Müslüman bir evladın annesine karşı nasıl davranması gerektiğini de açıkladı.

        Bu apaçık misalden sonra, Kompleks içinde yaşayan Anadolu insanı(kadın erkek farketmez),  hanımının/kocasının, makamının, çevresinin, şöhretinin, parasının etkisinden sıyrılarak gerçek bir mümin/mümine bir evlat gibi davranabilmeli ebeveynine. Çünkü Allahü Teala’nın bu mevzudaki emirleri bu cenaze hadisesi ile apaçık ortaya çıktı.

          Bu cenaze töreni,  bir kaç kelam öğrenip kendini alim sanarak ebeveynine saygısını yitiren evlatlara;  bir kaç kuruş görüp içinden çıktığı yumurtayı beğenmeyen tavuk misali ortada gezinip, çevresini ve ebeveynini unutanlara, aldığı "süslü hanımın" tesiri ve korkusu ile annesinden uzak duran erkek evlatlara ibretlik bir vesika oldu.  

         Cenazenin başka önemli bir mesajı da şu oldu: “Alkış, çelenk Anadolu kültürünün, islam geleneğinin bir ürünü değildir.” Maalesef bazı cenaze merasimlerinde alkış ve tezahürat yapılıyor. Sanki tabutun içindeki şahıs  ebedi istirahatgahına doğru yol alan ve biraz sonra ömrü boyunca yaptığı iyiliklerin ve kötülüklerin, işlediği günahların, sevapların hesabını vermek üzere hazırlanan bir ölü  değil,  maça çıkacak bir sporcu. İşte bu merasim bu bedbahtlara ; “kendinize gelin! Allahü teala ve Resülü zişan böyle davranmanızı istemiyor” mesajını vermiştir.  

        Bu cenaze merasimi  Dünyayaya da bir mesaj verdi. Bu mesaj; İslamın, Evlatlarla, anne baba arasındaki  ilişkilerde ne denli büyük ve güzel ölçüler getirdiği bilgisidir.

            Allah,  cümlemizi evlatsak hayırlı bir evlat, anne isek ayaklarının altında cennetler  taşıyan kutlu bir anne, baba isek Lokman Hekim dualı bir baba eylesin.(AMİN)