Bir fotoğraf düştü internette önüme, o kadar çok hoşuma gitti ki bunu paylaşmalıydım. Evet, evet bunu herkesin duyması gerekti. Gereksiz o kadar çok adetlerimiz var ki! Önce görmüş olduğum fotoğrafı siz değerli okurlarıma anlatayım. Kız istemeye giden bir damat var damadın elin de kitap dolu bir sepet. Hayal ettiniz öyle değil mi? Çok hoş şekilde tüllerle süslenmiş bir sepet. Kitaplar da keza öyle gül yaprakları dökülmüş üzerine.

Artık sıradanlaşmış kız isteme adetlerimizi, erkek tarafına hazırlanan bohçalama işlerini bıraksak diyorum. Çeyiz işini de bırakın artık; yastıklar, yorganlar verilmesiyle evlilik daim olmuyor. Evlenmeden önce gerçek ihtiyaç bireylerin kalplerinde ki boşluktur. Bunun sebebi de beyinlerin boş olmasıdır. Gerçek manada bunu doldurmadan evlerimizi eşyalarla doldurduğumuz vakit. Evliliklerin ömrü uzun olmuyor.

Çiftler birbirine kitaplarla gitseler. Damadın okuyacağı eserler, gelinin okuyacağı eserler. Bu eserler kurallaşsa mesela. Eskiden askere gitmeyene kız verilmezdi. Bu da güzel bir kuraldı. Bunun yanında birde bu kitapları okumayana kız verilmez dense hiç fena olmaz. Elbette sadece erkekler için değil söylem kızlarımız için de geçerli okumayan genç kız evlenemez.   

Evlenmeden önce ailelerin tanışma aşamasında, çikolata vs. hediyelerin yanında iki çiftin aileleri arasında kitap alışverişi olsa nasıl olur? Kayınvalideler birbirlerine kitap taktim ediyorlar. Evet, o gözler sadece kitap okurken görmez, doğrusunuz. Tek dantel, oya yaparken görür.

Evlilikle ilgili kitaplar, âlimlerin eserleri okunsa. Çiftler aileleri ile ilgili dedikodulara zaman bulamazlar. Her akşam okudukları eserler ile ilgili birbirlerine sorular sorsalar. Bugün de şu sayfada bu nükte biraz kafama dolaştı bunu konuşalım mı deseler. Ne güzel olur öyle değil mi?

Evleniyorsunuz evliliğinizin sayılı günlerinde evlenmeden önce yaptığınız düğün masrafları önünüze bir bir geliyor. Borçlar tavan yapmış. Siz mutluyuz evlendik hu demeden. Bıkkınlık, yorgunluk nasıl ödeyeceğim gibi düşünceler yanınıza önceden oturmuş, kederden bir sıgara yakmıştır bile.

Tartışmalar ben bu kitabı istemiştim. Bu ay bu kitabı alacaktık almadın diye çıksa. Düşünsenize boşanma davalarına bana saygı duymuyor hep kendi kitaplarını alıyor benim kitaplarımı almıyor. Boşanıyorum saygısız bu kadın!.

İnsan bazen tartışmak ister, tartışmak demek edebiyatta fikir teatisi deriz. Görüş alış verişi, düşüncelerin sunulması. İki tarafın da görüş bildirmesi gerek bu alışverişte olması için. Yoksa tartışmalar yavan kalır. Bazen boşanan insanlar da sorun şu tartışmanın hazzını yaşayamamaktır. Söylenilen kelimelerin basite kaçmasındandır.

Artık aileler kızına çeyiz, oğluna sağlam bir meslek için çaba sarf ettirmesin. Evlatlarınızın gönül defterlerini doldurun. Gönül defterine yazacakları mürekkebi ve dolduracakları defteri satın alın. Bu iki şeyi aldığınız vakit evlilikler asla ve asla bitmez. Defteri ve gönül kelamı eksik olmayan insanlar çıkarsın Rabbim karşımıza İŞTE O ZAMAN KİTAPLAŞIRIZ.