Meltem KAVAK
Ankara ve Türbeler
AHİ MESUD TÜRBESİ
Hafta sonu güzel bir mekânda demlendim. Allah nasip ederse elimden geldiğince siz değerli okuyucularıma ara ara gittiğim tüm türbeleri sizlere tanıtacağım. Zaman buldukça onların yanında demlenmek bana huzur veriyor.
Mezarlıklar arasında dolaşmak, el açıp dua etmek insanı farklı hissiyatlar gebe bırakıyor. İnsan geçmişini unutmak istemiyorsa eğer derviş, ulema, âlim ve veli sıfatları ile anılan adına türbeler inşa ettirilmiş kimselerin mekânına uğrasınlar. Geçmiş aynı zamanda sizi içinde bulunduğunuz zamanın nasıl bir zamanda olduğunu da hatırlattırıyor.
Sözü fazla uzatmadan gittiğim, mekânı tanıtayım istiyorum. Ankara’nın Etimesgut İlçesine bağlı Bağlıca semtinde bulunan bir türbeden bahsedeceğim. Sizi tarihin derinliklerine Ankara’nın Etimesgut isminin gerçek sahibesine götüreceğim. Öncelikle ahilik nedir? Bu konu hakkında birazcık bilgi verelim.
Ahilik nedir?
Ahilik, Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah'in tavsiyesiyle Anadolu Selçuklu Devleti'nin Fütüvvet Teşkilatına destek vermesi sürecini takiben Ahi Evran tarafından kurulan esnaf dayanışma teşkilâtına verilen isimdir.
Asya içlerinden Anadolu’ya gelen mutasavvıflardan biri olan Ahî Evran, bir müddet Denizli, Konya ve Kayseri’de ikamet ettikten sonra birçok şehir ve kasabayı gezerek ahîlik teşkilâtının kuruluşunda ve yayılışında önemli bir rol oynadı. Sonradan Kırşehir’e yerleşti ve ölümüne kadar burada kaldı.
AHİ MESUD KİMDİR?
Ahi Mesud, 1300’lerin başlarında Ankara’da yaşayan “Ahi Baba” denilen bir ahi reisi olup şehirdeki diğer meslek erbabı da ona bağlıdır. Mesleği debbağlık(derici) olan Ahi Mesud’un Ankara’ya Kırşehir’den geldiği kabul edilmektedir. Bilgilere göre Ahi Mesud Bağlıca köyünü kurduğu oğlu Ahi Sinan’a ait Ahilik şeceresinden öğrenilmektedir. Kayıtlar da 1463 tahririnde Ahi Mesud Zaviye’si vakfının kaydı görülmektedir. Ahi Sinan, sahip olduğu şeceresi ile babası Ahi Mesud’dan daha meşhur olmuştur. Kırşehir’de Ahi Sinan’a Ahi Mahmud tarafından 1471 yılında Farsça ve Türkçe iki şecere verilmiştir.
Osmanlı arşivlerindeki muhasebe defterlerinden, Etimesgut’un bulunduğu yerin Ahi Mesud’a ait bir vakıf arazisi olduğu ve burada tarımsal ürünler ile tiftik keçisi yetiştirildiği öğrenilmektedir.
AHİ MESUD ZAVİYE VE TÜRBESİ
Çok sayıda arşiv belgesinde ismi geçen Ahi Mesud Zafiyesinin hiçbir kalıntısı günümüze gelmemiştir sadece arşiv kayıtlarında ismi geçmektedir. Ne zaman doğup ve vefat ettiği bilinmemektedir. Ahi Mesud Zaviyesinin Miladi 1462 yılında oğlu Minnet’in tasarrufunda olduğu babasının da bu tarihten önce vefat ettiği düşünülmektedir. Ahi Mesud’un Sinan, Minnet ve Turud isminde üç oğlu olduğunu, Zaviyenin yanında bulunan mezarlığa defnedildiği çevre halkı tarafından söylenilmektedir.
Ahi Mesud Zaviyesinde konaklama hizmetinin olduğu ihtiyaç sahiplerinin bedelsiz konakladığı bir yer olduğu, yardımlaşmanın sınırsız olduğu vergilerle bu hizmetlerin karşılandığı söylenilmektedir. Ahi Sinan olarak anılan aynı zaman da Ahi Çelebi Sinan diye hitap edilen, oğlunun Fatih Sultan Mehmet zamanın da Ahi Evranın önderliğinde yapılan hizmette şâhitci olarak isminin geçtiği yine arşiv kayıtlarından çıkmaktadır.
Kaynakça: Etimesgut Belediye Başkanlığı wep sitesi.
Etimesgut Belediye Başkanlığı Tarihte Etimesgut
Kültür Yayınları
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.