Mehmet Y. ULUTAŞ
Amerika’da Ölmek de Pahalı - 2
ABD’de yaşadığım bölge olan Florida’da vefat eden Türklerin geride kalan yakınlarından bilgi soranlara, rehberlik isteyenlere, dini vecibelerin yerine getirilmesi konusunda yardım isteyenlere yardımcı oluyorum. Dolayısıyla da bir çok şahit olduğum cenaze var ve bunlardan birkaç örnek vermek istiyorum.
Birkaç sene önce Florida’da kaçak olarak çalışan 50’li yaşlarda olan bir vatandaşımız iş yerindeyken kalp krizi neticesinde vefat etti. Vatandaşımız Türkiye’de gömülmeyi vasiyet etmiş. Ama para bırakmamış. Amerika’da yaşayan ailesi veya 10 bin $ verecek arkadaşı da yok. Türkiye’deki ailesi de paramız yok diyor. Aileye şu teklifi yaptım. “Gelin merhumu Miami’deki müslüman mezarlığına defnedelim. Yaklaşık 4 bin $ tutacak masrafını buradaki Türk ve Müslüman toplumu olarak aramızda yapacağımız bir kampanya ile karşılayalım ve cenazeyi bir an önce kaldıralım. İçiniz rahat etsin diye size cenazeye ait video ve fotoğrafları yollayalım.” Aile kabul etmedi. Türkiye’ye nakil için gerekli paranın toplanabilmesi için yardım kampanyası haftalar sürdü. Ardından yapılan cenaze nakil işlemleri falan derken vefat eden kişinin vefat ettiği gün ile Türkiye’de gömüldüğü gün arası yaklaşık bir ay sürdü. Bu süreçte Türkiye’deki akrabalar hemen her gün arayarak cenazemiz niye gelmiyor diye şikayetçi oldu. Hatta içlerinden bir tanesi vefat eden kişinin cebindeki 20 $’a ne olduğunu ve gönderip gönderilmeyeceğini sordu!
Birkaç yıl önce yaşlı bir hanım vefat etti. Beni arayan kızı cenaze için bir imam bulup bulamayacağımı sordu. Ben de burada dostum olan Suriyeli bir imamdan rica ettim. Sağolsun ricamı kırmadı ve cenaze namazını kıldırmayı kabul etti. Cenazeye toplam katılan sayısı orada görevli olanlardan daha azdı. Nitekim imam dahil 3 kişi kıldık cenaze namazını. Bu durumu anlattığım annem çok üzüldü ve hiç tanımadığı bu hanım için günlerce dua etti.
Aslında bu durum genel değil. Yani tüm müslümanlar böyle çok küçük kalabalıklarla gömülmüyorlar. Örneğin Pakistanlı bir dostumun eşinin cenaze törenine en az üç yüz kişi gelmişti. Peki fark nereden kaynaklanıyor?
- Amerika’ya ilk gelen Türk nesil kendi başına yaşamış ve zaten sayıları az olan diğer Türklerle sosyalleşmemiş.
- Bugün belki ömürlerinin son demlerini yaşayan nesil 1940’lı yıllarda neredeyse devlet rejimi haline gelmiş olan materyalizm ve pozitivizmden oldukça etkilenerek yetişmişler ve İslam hayatlarında pek yer almamış.
- Amerika’da iş ve sosyal hayatlar o kadar hızlı ilerliyor ki ölüm hatırımızdan çıkıyor. Hele cenaze hafta içi olursa katılanların sayısı oldukça azalıyor.
Amerika’da yaşayan Türkler olarak birbirimizi tanımamız, dostluklar kurmamız, etrafımızda samimi bir arkadaş halkası oluşturmamız, yani doğamızın gereği olarak sosyalleşmemiz lazım. Sosyalleşme Türk toplumunun gelişimi için de oldukça önemli. Unutmayalım ki hangi meslek olursa olsun çevresi geniş olan insanlar daha aktif, daha bilgili ve daha başarılı olurlar. Neticede başarılı Türkler Amerika’daki Türk toplumunun bireylerine rol model olurlar ve gelişimlerinde faydalı olurlar.
Yalnızlık sadece Allah’a mahsus bir haslet. Ölüm her an yakınımızda. Allah hepimize hüsnel hatime (güzel son) nasip etsin. Candan Erçetin ‘Yalan’ şarkısında ne güzel söylüyor:
Geri döndüren gördün mü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Tüm bunlar ışığında benim naçizane tavsiyem ölülerimizin öldükleri memlekette gömülmesidir. Eğer ABD’de yaşıyorsak ve vefat edince illa Türkiye’ye gönderilmeyi istiyorsak, bir kenara 10 bin $ koyalım ve geride kalan kimseye yük olmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.