Mehmet Y. ULUTAŞ
Ameliyat Oldum
Geçen hafta uzun zamandır muzdarip olduğum burun nefes yollarından ameliyat geçirdim ve yeni yeni iyileşiyorum. Aslında ben bu ameliyatı 20 küsür sene önce olmuştum ama ne yazık ki çok kötü bir ameliyat geçirmişim. Çok uzun senelerdir sadece ağzımdan nefes alıyordum ve o da ağız kuruluğu, nefes darlığı, çarpıntı, düzensiz uyku, sindirim sistemi bozuklukları gibi sağlığımı bozan ve yaşam kalitemi düşüren sıkıntılar veriyordu.
Nihayet geçen Pazartesi günü için randevu alıp KBB doktoruna gittim. İnanır mısınız doktor sadece 30-40 saniye muayeneden sonra ameliyat olmam gerektiği kanaatine vardı. Ucuna bir kamera yerleştirilmiş metal bir çubuğu iki burun deliğime de sokarak nefes kanallarını tetkik etti ve sorunlu olan kanalı görebilmek için iyice dürtmesi gerekti. Hemen gerekli testler yapıldı. Şanslıymışım ki takvimi müsaitti ve Çarşamba günü ameliyat oldum.
Ameliyat yaklaşık 4 saat sürmüş. Operasyon sonrası yaşadığım 6 gün benim için bir kabus gibiydi ve geçmek bilmedi. Neden mi?
- Yüzüm gözüm davul gibi şişti ve kısmen morardı.
- Burnum sızlayıp durdu ve ıstırap verdi.
- 6 gün boyunca burnum %95 tıkalıydı ve ağzımdan nefes almak zorunda kaldım. O yüzden devamlı ağzım kuruyordu ve yetersiz hava kalp çarpıntısına ve uyku bozukluğuna sebep verdi.
- 6 gün içerisinde toplam 6 saat uyumamışımdır. 15-30 dakika arası “göz kapanmaları” da denebilir bunlara.
- 6 gün boyunca doğru dürüst bir şey yiyemedim ve yaklaşık 2 kg verdim.
- Normalde dikişler 3 gün sonra alınırken benden 6 gün sonra alındı. Doktorum: “Bir önceki ameliyat o kadar kötü yapılmış ki 4 saat boyunca onu düzeltmeye çalıştık. Bir rekonstrüksiyon operasyonu olduğu için 3 günde dikişleri alınacak kadar iyileşmesi mümkün değildi.”
- Uyku düzeni bozulunca stres seviyesi artıyor, psikolojik denge sarsılıyor. O yüzden beni seven, bana hizmet eden ve benim için üzülen insanlara bile en ufak bir şeyde patlama noktasına geldim.
- Kendi deyimimle “huylu”, doktorumun deyişiyle “tikli” bir insanım. Güneş gözlüğüm vardır ama ağırlık yaptığını düşündüğüm için takmayı sevmem. Nitekim 6 gün boyunca burnumun içinde ve üzerinde duran plakalar ve sargılar beni müthiş rahatsız etti.
- Her gün defalarca burnunu suyla temizleyen birisiyim ve bunu yapamamak çok rahatsız etti.
- Dişlerimi günlerce fırçalayamadım ki fırçalama hareketleri burnuma zarar vermesin.
Nihayet 6. gün dikişlerim alındı. İki de silikon plaka alındı. Aman Allah’ım o plakaların alınması anında resmen sanki canım çekildi. Eşim “yüzün bembeyaz oldu ve boş boş bakıyordun” dedi. Nitekim aynı ameliyatı olan biraderim plakalar alınırken bayılmış. Ama ardından burnumla aldığım ilk nefesler o kadar kıymetliydi ki tüm bu çektiğim ıstıraplara değdi.
Ağızdan nefes almak toplumumuzda oldukça yaygın bir hastalık. Nüfusun 3 de 2'si bu probleme sahip. Sağlığımız için oldukça zararlı bir durum ve bunun farkında olmak ve düzelttirmek çok mühim. Kendi başımıza bile tespiti mümkün: Ağzını 1-2 dakika kapa. Eğer normal bir şekilde nefes alıp verebiliyorsan sıkıntın yok demektir. Fakat rahatsız oluyorsan burundaki nefes kanallarından biri veya ikisi kısmi veya tamamen kapalı demektir. Hemen bir KBB uzmanına gitmeli ve muayene olmalısınız.
Biraz da yaşadığım olayın psikolojik boyutları hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. İnsan hasta olduğu zaman sabrı inanılmaz zorlanıyor. Çünkü hasta olduğunuz için normalde yaptığınız faaliyetlerin çok büyük kısmını yapamıyorsunuz. O yüzden moraliniz bozuluyor ve psikolojik dengeniz sarsılıyor. Hele yaşadığınız uzun süreli veya şeker ve yüksek tansiyon gibi ömür boyu sürecek hastalıklar ise sabır ve metaneti muhafaza etmek daha da zorlaşıyor.
O yüzden derim ki Allah tüm hastalara şifa versin ama önce bolca sabır versin. Çünkü eğer sabır yoksa ve tedavi de uzadıysa o süreçte insanlar intihar etme noktasına bile gelebilir. O yüzden olsa gerek dinimiz sayısız ayet ve hadisle sabretmeyi tavsiye etmiş ve sabredenlere müjdeler vermiştir. Nitekim eğer İslam’ı referans alırsanız bilirsiniz ki yaşadığınız hastalıklar kefaret yerine geçer. Kefaret dinin yasak ettiklerinin ihlal edilmesi halinde bunlara tekabül eden cezanın telefisi için yapılabilecek mali veya bedeni ibadetlere denir. Hastalık boyunca yaşanan sıkıntılara karşı sabretmek ve Allah’a olan imanı/güveni muhafaza etmek bir kefarettir.
Bu vesile ile çok başarılı bir iş çikaran kıymetli doktorlarım Dr. Öğr. Üyesi Altuğ Özagar’a ve Dr. Öğr. Üyesi Kahraman Berkhan Yılmaz’a, süreç boyunca ilgisini ve yardımlarını esirgemeyen eşim Derya Ulutaş’a, yengem Sinem Ulutaş’a ve tüm diğer Acıbadem Kadıköy Hastanesi personeline teşekkür etmek isterim. Rabbim’den tüm hastalarımıza sabır ve tez zamanda şifa vermesini diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.