Tüm İslam Dünyası, daha özelde de Türkiye, büyük bir haçlı- Siyonist saldırısının hedefi durumunda.  Şeytanın askerleri her dönem ve devirde olduğu ve kıyamete kadar da olacağı gibi efendilerinin emriyle barışa, huzura, adalete, selamete karşı hücuma geçmiş durumdalar.  Onlara,” yapmayın, etmeyin, fitne – fesat çıkarmayın!” denilince de dünya kurulalıdan beri yaptıklarını yapıyorlar ve , ““Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, “Biz ancak ıslah edicileriz” derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir lâkin anlamazlar….”(bakara 11-14)

Bizler, bu gün Kuranın bu ebedi hükmünü çok net bir şekilde görmekte ve      yaşamaktayız.    Şeytanın yandaşları,  askerleri İslam dünyasına ve tüm mazlum dünyaya karşı tarihte eşi olmayan bir saldırıya imza atmakta, büyük bir zulmü irtikâp etmekteler. Çünkü eskiden silahlar bu kadar gelişmediği, iletişim bu kadar ilerlemediği için işgaller, zulümler, sömürüler katliamlar daha az ve daha sınırlıydı. Bu gün öyle mi ya hayır,  nasıl ki 2. Dünya savaşı birincisine göre daha fazla insanın ölmesine sebep olmuşsa(silahların gelişmişliğinden dolayı) bu gün henüz ilan edilmemiş 3. Dünya savaşının hazırlık döneminde ölenlerin sayısı, işgal edilen ülkelerin oranı, parçalanan devletlerin büyüklüğü devasa boyutlarda. Bu kötü duruma bir de Şeytanın  temsilcilerinin pervasızlığını eklerseniz tehlikenin büyüklüğü apaçık ortaya çıkar.

Tarihte güçlü devletler (Pers, Roma İskeder imp, Cengiz imp)  bu günkü ABD, Rusya, İsrail, Almanya ve Çin’in hiç gizlemeye gerek duymadan yaptıkları gibi zulüm yapmamışlardır. ABD ye bakalım: ABD Başkanları ellerine bir fırça almışlar sevmedikleri, sömürmek istedikleri, diz çöktürmeye niyetlendikleri ülkelere, devletlere, liderlere “Terörist” damgasını vurdu mu iş bitiyor. Velev ki bu ülkeler, bu devletler, bu liderler, bu örgütler daha düne kadar kendisinin desteklediği ülke, devlet, lider, örgüt olsun. Bir gün önce en büyük antlaşmalara imza attığı bir devleti veya lideri çıkarına aykırı bir şey vukua gelmişse, “ bu devlet, falan lider teröre yardım ediyor, bundan dolayı teröristtir veya teröre yardım etmektedir ambargo uyguluyorum” Dedi mi iş bitiyor.  Ardından tüm dünya ahfeşin keçisi gibi aynı şeyi söyleyip aynı eyleme katılıyor.

Bu kepazeliği en son Katar örneğinde yaşadık.(Irak’ı Libya’yı, Afganistan’ı Mısırı, kırım’ı El Kaideyi PYD yi  göz önüne getirelim)   ABD başkanı, daha düne kadar hedefinde olan (11 eylülün saldırısının faili sensin dediği)  ve parçalamaya karar verdiği Suudi Arabistan’a yapılan ziyarette, kralla yapılan görüşmelerden sonra  - kapalı kapılar ardında ne olduysa-birden hedef değiştiriyor ve “Katar teröre yardım ediyor” hükmü çıkıyor.  “Kime yardım ediyor?” denince de, “İhvana ve Hamasa” diyor. İyi de İhvan eline silah almamış İslami bir grup. Hamas halkın oyu ile Gazze’yi yönetmeye çalışan ve sürekli İsrail’in zulmü altında yaşayan bir bölgenin oy ile başa gelmiş legal bir parti. Olsun ben terörist diyorsam öyledir. Katar da ABD nin en büyük üssü varmış, daha dün Bu devletle büyük ticaret yapıyormuş… Hiç önemli değil. “Ben kralım ve ben ne dersem o olur” havasında Büyük şeytan. Aynı şeyleri Rusya, Kafkaslarda Kırımda, Orta Asya’da  Müslümanlara/Türklere, Çin, Uygurlara karşı yapıyor. Almanya gücü yettiğince balkanlarda ve Ortadoğu’da yapmaya çalışıyor.Tüm dünya ise bu hukuksuzluk, adaletsizlik, zulüm karşısında adeta "AHFEŞİN KEÇİSİ" OLMUŞ SÜREKLİ BAŞINI sallıyor.