Ürdün'deki Salt şehrinin Osmanlı döneminden kalma eserleri ziyaretçileri tarih yolculuğuna çıkarıyor
Eski Ürdün Üniversitesi Tarih ve İslam Medeniyeti Bölümü Öğretim Üyesi Muhammed Abdulkadir Hureysat: - "Salt şehrinin kentsel karakteri Şam, Nablus ve Kudüs'tekiyle aynı, sanki eski İstanbul'un ara sokaklarına giriyormuşsunuz gibi"
SALT (AA) - LEYS EL-CUNEYDİ - Ürdün'ün Salt kentindeki Osmanlı mirası tarihi yapılar, sokak ve mahalleler, kenti ziyaret edenleri Osmanlı tarihine doğru yolculuğa çıkarıyor.
Başkent Amman'a 30 kilometre uzaklıkta bulunan Salt kenti kendine has mimarisiyle ön plana çıkarken, şehir çeşitliliğe katkısı sebebiyle 2021 yılında “hoşgörü ve medeniyet şehri" kabul edilerek UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edildi.
Kentin ev sahipliği yaptığı en önemli medeniyet olan Osmanlı'dan kalma eserler de zamana meydan okumaya devam ediyor.
- Salt klasik Osmanlı şehir yapısının özelliklerini taşıyor
Eski Ürdün Üniversitesi Tarih ve İslam Medeniyeti Bölümü Öğretim Üyesi Muhammed Abdulkadir Hureysat AA'ya yaptığı açıklamada, "Salt şehrinin kentsel karakteri Şam, Nablus ve Kudüs'tekiyle aynı, sanki eski İstanbul'un ara sokaklarına giriyormuşsunuz gibi." dedi.
Osmanlı döneminde inşa edilen yapılarda malzemelerin ahenkli bir şekilde kullanıldığını aktaran Hureysat, Salt'taki binaların yapımında kesme taş, kireç taşı ve ahşap kullanıldığını anlattı.
Hureysat, sözlerine şöyle devam etti:
"Tarih ve saha araştırmaları, Salt'ın 15. yüzyıldan itibaren yerleşime sahne olduğunu gösteriyor. Kent 1867 yılında ilçe haline geldi ve bu tarihten sonra Osmanlı sarayını temsilen devlet kurumları inşa edildi. 1880 yılında Salt'ın Nablus Belediyesi'ne bağlandı, 3 yıl sonra da belediye başkanı şehirden seçilmeye başlandı."
Ürdünlü akademisyen, Osmanlı'nın kentteki idari yapılanmasının sürekli değiştiğini ve bunun güvenlik durumuna ve ekonomiye bağlı olduğunu ifade etti.
- Kent "Küçük Nablus" olarak da biliniyor
Hureysat, Salt'ın "Küçük Nablus" olarak da adlandırıldığını belirterek, bunun da şehirlerdeki kentsel dokunun benzerliğinden kaynaklandığını dile getirdi.
Kentteki Osmanlı izlerinden söz eden Ürdünlü akademisyen, şunları kaydetti:
"Osmanlı'nın rolü inkar edilemez. 1870 yılında bölgemizde belediyeler kurmaya başladılar ki bu da şehir örgütlenmesinin bir göstergesidir. Geçmişten günümüze Osmanlı mirası içinde yaşıyoruz."
- Salt, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde
Salt kentinin bağlı olduğu Balka Vilayeti Konsey Üyesi Şaha en-Nusur ise "Salt'ın UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınmasının sebebi şehirde 756 tarihi yapı bulunması. Yapıların hepsi de Osmanlı standartlarına uygun İslami tarzda." diye konuştu.
Şehir içinde Salt Belediyesi'ne ait iki katlı, 400 metrekarelik bir Osmanlı binasında restorasyon akademisi açılacağı bilgisini veren Ürdünlü yetkili, bu projenin amacının da restorasyon alanında yerel bir topluluk oluşturmak olduğunu ifade etti.
Nusur, yerel yetkililerle görüştüğünü kentte hem turizmi canlandırmak istediklerini hem iş fırsatları oluşturmak istediklerini anlattı.
Salt kenti, Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlere karşı ülkelerini savunan 300 Osmanlı askerinin mezarının bulunduğu Salt Türk Şehitliğine ev sahipliği yapıyor.
Şehitlik ve anıt yapı, 1994 yılında eski Ürdün Kralı Hüseyin bin Talal ve eski Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel döneminde inşa edildi ve 2004 yılında restore edildi.
Türkiye Savunma Bakanlığına bağlı Salt Türk Şehitleri arazisi Ürdün'deki Türkiye Büyükelçiliği tarafından denetleniyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.