Üniversiteye göre değişiklik gösteren ücretler; 'hizmet bedeli, etkinlik ve sosyal faaliyet bedeli, zarf ücreti' gibi adlar altında alınıyor. Yetkililer, söz konusu paranın zorla alınmadığını, isteyen öğrencinin bağış yaptığını öne sürüyor. Öğrenciler ise talep edilen ücreti yatırmadan bankalarda işlem yaptıramadıklarını, katkı paylarının da alınmadığına dikkat çekiyor. 

Üniversitelerde 2010-2011 eğitim dönemi kayıtları başladı. Bu yıl üniversiteyi kazanan yüz binlerce öğrenci de kayıt için üniversitelerin kayıt bürolarına koştu. Her eğitim öğretim dönemi öncesinde ilk ve orta dereceli okullarda yaşanan 'kayıt parası' iddialarının bir benzeri de üniversite kapısında yaşanıyor. Kayıt için sadece katkı payı ödeyeceğini bilen yüz binlerce öğrenci, ek ücret talepleri karşısında neye uğradığını şaşırıyor.

Üniversiteler, YÖK'ün 'Katkı payları dışında kayıt için öğrencilerden her ne ad altında olursa olsun mevzuat dayanakları olmayan hiç bir ücretin istenmemesi' genelgesine rağmen öğrencilerden katkı payı dışında değişik adlar altında para talep ediyor. Söz konusu uygulama, hemen her üniversitede olmakla birlikte ücretler ve gerekçesi değişkenlik gösteriyor.

Rize Üniversitesi, ilk kez kayıt yaptıran öğrencilerden 'etkinlik ve sosyal faaliyet' adı altında 100 TL, Karadeniz Teknik Üniversitesi 'hizmet bedeli' olarak ilk kez kayıt yaptıranlardan 100, devam eden öğrencilerden ise dönem başına 25 TL, Ordu Üniversitesi de 'dosya ücreti' adı altında 130 TL ek ücret alıyor. Benzer şekilde ülke genelindeki çok sayıda üniversitenin öğrencilerden 'bağış' adı altında para aldığı bildiriliyor.

Söz konusu ücretler, bankalar aracılığı ile katkı payı ile birlikte tahsil ediliyor. Bu bedeli yatırmadan da katkı payı yatırılamıyor. Devam eden öğrenciler ise parayı ödemeden internet üzerinden yaptıkları ders kayıtlarını yapamıyor. Paralar, üniversiteler bünyesinde kurulmuş vakıf veya dernekler hesabında toplanıyor. Bu hesaplarda toplanan yüksek miktardaki paraların nasıl ve nerelere harcandığına ilişkin ise bazı tartışmalar yaşanıyor. Yıllardır devam ettiği öğrenilen uygulamanın, YÖK'ün yasaklamasına rağmen devam ettirilmesi ise dikkat çekiyor.

"ZORLA ALINMIYOR, İSTEYEN BAĞIŞ YAPIYOR"

Konuyla ilgili görüşülen üniversitelerin yetkilileri, ücretlerin zorla alınmadığını, isteyen öğrencilerin bağışta bulunduğunu öne sürüyor. Ek ücretlerin öğrenciler için verilen bazı hizmetlere harcandığını belirten yetkililer, hizmetlerin yürümesi için de buna ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Zorla para alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını iddia eden yetkililer, "İsteyen öğrenciler bağış olarak yatırıyor. Bize de bankaya dekontunu getiriyorlar. Bu ücret de yine öğrencilere verilen dosya, evraklar, kimlikler, çanta, kırtasiye, sosyal faaliyet gibi hizmetlerine harcanıyor." diye konuştu.

ÖĞRENCİLER TEPKİLİ

Katkı payı ücretlerinin yüksekliğinden dert yanan öğrenciler ve veliler ise bir de sürpriz ek ücret talebiyle karşılaşınca neye uğradığını şaşırıyor. Belirlenen katkı paylarının kendilerine verilecek hizmetin bedeli olduğuna vurgu yapan öğrenciler, 'hizmet bedeli, dosya bedeli' için ikinci kez para istenmesinin doğru olmadığını savundu.

Yetkililerin 'isteyen yatırıyor' açıklamalarının ise gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan öğrenciler, "Bankaya gittiğimizde katkı payı ve istenen ek ücretin toplamı isteniyor. Katkı payının o kadar olmadığını söylediğimizde ise harç parasını eksik verdiğimizi, ücretin tamamı yatırılmadan işlem yapamadıklarını söylüyorlar." iddiasında bulundu.