Lemanyak Dergisi'nin ünlü karikatüristi Bahadır Boysal'ın 'Türbanlı Kız Büşra' adlı çizgi romanı, beyazperdeye uyarlandı. Absürt, dengesiz ve marjinal türbanlı kız Büşra'nın hikayesini sinemaya taşıyan Boysal "Film için iki buçuk yıldır çalışıyoruz. Yaratım aşamasında, ekiple büyük kavgalar ettik ama namuslu bir iş çıkardık" dedi. 'Türban açılımı'na yeni bir yorum getiren 'Büşra' filmini tartışmaya açık bırakan Bahadır Boysal; "Tabii ki tepki gösterenler olacaktır. Biz bu tür durumlara çok alışkınız. Filmin tartışılmasını isterim" şeklinde konuştu. Mine Kılıç'ın 'Büşra'yı canlandırdığı; Tayanç Ayaydın, Kaan Urgancıoğlu ve Çiğdem Batur'un rol aldığı film, 19 Mart'ta vizyona girecek.

BU FİLM HEPİMİZİN İLK GÖZAĞRISI
'Büşra' çizgi karakterini filmde nasıl konumlandırdınız?
BAHADIR BOYSAL: Çizgi romandaki 'Büşra' daha marjinal bir karakterdi. Filmde karakterin ayakları biraz daha yere basıyor tabii ama tipin tuhaflığı, ilginçliği ve marjinalliği devamlılık gösteriyor. Dengesiz, değişik ve problemli bir tip Büşra. Senaryo kısmında başka karakterler de katıldı ama benim çizdiğim tip, tiplikten çıkmadı.

Bu karakterin film olma fikri kimden çıktı?
B.B.: İlk fikir yapımcımız Alper Akman'dan çıktı. Bana böyle bir teklifle geldiler. 'Büşra', hepimizin ilk göz ağrısı aslında... Yapımcımızın ilk filmi, benim yazar olarak ilk filmim. Yönetmenin ilk uzun metrajı, oyuncu Mine Kılıç'ın da ilk filmi. Namuslu bir iş yaptığımız için sonucun çok iyi olmasını diliyoruz. Ekibimiz gayet iyiydi. Bu film için en doğru ekip buydu kesinlikle.

Büşra'nın gerçek hayatta karşılığı var mı?
B.B.: Yola çıktığımız dönemlerde gerçek hayatta karşılığı olan bir karakter değildi. Bizim iki buçuk yıldır bu film üzerinde çalıştığımızı düşünürsek, o dönemlerde sokaklarda Büşra'lar yoktu. Ama bugün çok Büşra var tabii. Kozmopolit türbanlı kız tiplemesini çok dikkatli dengeledik filmde. Ortada kimseyi kızdıracak bir durum yok. Büşra aslında kendi içinde çok eğlenceli bir karakter... Gerçek yaşamda karşılığı olan insanlar da son derece keyifli, hayattan keyif almasını bilen, neşeli ve gülümseyen insanlar.

ÖRNEKLEME ŞANSIM OLDU
Mine Hanım, siz role hazırlanırken kimlerle örnekleme yaptınız?
MİNE KILIÇ: Bu karakteri sadece tekstten yola çıkarak ortaya çıkarmak mümkün değil tabii ki. Büşra gibi olan tipleri gözlemlemek, aramak, bulmak ve onlarla konuşmak durumunda kaldım. Benim için çok rahat bir çalışma değildi. 'Büşra'; bir sürü model arasından rahatça tutup, alıp, seçerek üzerine kendi yorumumu da katıp, sunabileceğim kadar kolay biri değil. Karakterin rengini oluştururken türbanlı kesimden bana malzeme verecek bir sürü insan buldum. Onları örnekleme şansım oldu. Daha çok üniversitelerdeki türbanlılarla konuşmayı denedim. Onların daha açık fikirli olabileceklerini düşündüm.

Oyuncunun çizgi romandaki Büşra'ya benzemesini önemsediniz mi?
B.B.: Tabii ki çok önemsedik. Filmin mantalitesinde, akışında, tekniğinde bir çizgi roman havası var. Dolayısıyla oyuncumuz da tip olarak Büşra'ya benzemeliydi. Bunun için insanlara türban takıp, denemeler yaptık. Sonunda uzun araştırmalardan ve deneme çekimlerinden sonra oyuncumuzu bulabildik. Türbanlı oyuncu olsaydı, onu oynatırdık...

TÜRBAN ÇOK SIKINTILI BİR ŞEYMİŞ
Türbana alışma süreciniz oldu mu?
M.K.: Evet bir alışma süreci geçirmek gerekiyordu. Çok kolay bir durum değil. Türbanı ilk taktığımda çok garipsedim ama sonra alıştım. Aslında sıkıntılı bir şey... Biz filmi yaz aylarında çektiğimiz için sıcaktan da çok bunalıp daraldığım anlar oldu.

Büşra çizgi romanını daha önce okumuş muydunuz?
M.K.: İtiraf etmek gerekirse, bu proje gelinceye kadar 'Büşra'dan haberim yoktu. 'Büşra'yı görüp okuduktan sonra ondan etkilenmemek mümkün değil tabii. Türbanlı ve absürt bir kadın...

Muhafazakar kesim, "Bizim kızlarımız bu kadar marjinal yaşamaz" diye tepki gösterir mi?
B.B.: Onlardan da tepki gelir ama ben bu tür şeylere alışkınım. Bizim bu konularla ilgili çok başımız ağrıdı, çok davalar açıldı. Bu yaklaşımlar bana değişik geliyor.
M.K.: Fragmanlar döner dönmez tepkiler gelmeye başladı. İnternetten saydırmaya başlayanlar oldu. "Siz kimsiniz, ne anlatıyorsunuz, gecenin bir vakti kapalı bir kız sokaklarda gezer mi?" gibi tepkiler geliyor. Bana kişisel mesajlar da geliyor. "Normal hayatta türban takıyor musun?" diye soruyorlar. Ben genelde engellenemeyecek tartışmalardan ve insanları kutuplaştıran durumlardan korkarım ama yine de "İyi iki bu filmde oynadım" diyorum.

KİMSEYİ GÜCENDİRECEK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL
Filmin asıl meselesi nedir? Ne anlatmak istediniz?
BAHADIR BOYSAL: Aslında "Türban meselesini tartışalım" durumudur bu film. Terazinin bir kefesinin ağır basmasını istemedik, taraf tutmadık. Çalışırken kavgalarımızın en büyük nedeni de budur. Çok özen gösterdik bu meseleye. Film zaten karakterlerin de sivriliğiyle harmanlanıyor. Böylece dengeyi tutturduk.

'Büşra' yoksul mu, yoksa varlıklı bir genç kız mı?
Büşra fakir ve türbanlı bir kız değil, çok zengin bir ailenin kızı. Filmde "Türbanlılar daha özgür olmalı, daha rahat davranabilmeli" gibi tuhaf dikteler yok. Büyük bir aşkın gölgesinde geçen modern bir kent masalı... Sonuçta özünde aşkı anlatan bir film çektik. Tabii diğer yandan da bir meseleyi tartışmaya açtık.

'Büşra'nın izleyiciye vereceği mesaj cümlesi nedir?
B.B.: Hoşgörülü olmayan toplumlarda insanlar yalnızlığa mahkumdur... Filmde bütün temalar eşit ağırlıklı yayıldı ve dengeli bir şekilde dağıtıldı. Bu projede kimsenin fikri daha ağır basmıyor. Ama ben yazar olarak tabii ki karakterimi savunuyor ve ona odaklanıyorum. Durumun kendisine dair bir film bu... Bir taraf darılsın, bir taraf gücensin, diğer taraf haklı çıksın gibi bir durum yok.

İÇİME DOĞMUŞTU
Filmin hazırlıklarının türban meselesi tartışmalarına denk gelmesi tesadüf mü oldu?
B.B.: Tesadüf oldu ama yıllardır, bu, bir şekilde bizim gündemimizdedir. 'Büşra' çizgi romanını çizerken de bir şeylerden etkilenmedim. Tamamen içime doğan bir hikayeydi. Ben çizdiğim dönemde Büşra'nın örnekleri yoktu sokaklarda. Bence 'Büşra' türbanlı modern kadın portresini en gerçekçi haliyle ortaya koyan bir karakter oldu.

KONU KRİTİK AMA İTİCİ OLMASIN DİYE İNCE AYAR ÇEKTİK
'Büşra' filminde mizah var mı?
B.B.: 'Büşra'yı mizah dergisinde de çok kikir kikir bir tip olarak çizmemiştim zaten. Genel olarak durumun kendisinde bir absürtlük ve tuhaflık var. Mizah da zaten biraz böyle bir şeydir. Olayın içindeki tuhaflık ilgini çeker ve bu duruma gülersin... 'Büşra' çok kikir kikir komik bir film değil ama içinde komik unsurlar da var. Aslında kült bir havası var. Kaybedilmiş Yeşilçam'ın nostaljisini hissediyorsunuz. Kaybettiğimiz bir aşkı anlatıyor. Dizilerdeki aşkların çok uzağında bir aşk...

DEĞİŞİK OLSUN İSTEDİK
Sizce izleyici filme nasıl yaklaşacak? Tepki gösterenler olacak mı?
M.K.: Sanırım önce çok tepkili olacaklar sonra bir normalleşme sürecine girecekler. Daha sonra da filmin ne demek istediğini anlayacaklar diye düşünüyorum. Bizim film taraf tutmadığı için bence önce herkes bir üzerine çullanacak sonra normalleşecek.
B.B.: Filmden sıkılmıyorsan bana göre iyi filmdir... Ben izlerken hiç sıkılmadım. Çizgi romanlar baz alınarak yapılan bir sürü iş var. Bu filmi ilginç hale getiren durum bu... Konu kritik ama itici olmasın diye çok ince ayarlar yaptık. Hem eğlenceli olsun, hem kimse alınmasın, hem değişik olsun istedik.

(Sabah)