ÖSS PUANLAMASINDA SON DURUM
Yarımağan,“6. Gençlik ve Rehberlik Sempozyumu”na gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, ÖSS'nin yeni baraj puanları olan 165 ve 145'in belirsizlikleri ortadan kaldırmak için belirli başarı yüzdelerine sabitlendiğini belirterek, “Buna göre, ön lisans programları için yüzde 15, lisans programları için yüzde 25 başarı aranacak” dedi.
Yarımağan, Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “6. Gençlik ve Rehberlik Sempozyumu”na gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“ÖSS'de baraj puanlarının düşürüldüğünün anımsatılması” üzerine, Yarımağan, önlisans ve açık öğretim fakültelerine giriş için aranan en küçük taban puanın 160'tan 145'e, lisans programlarına giriş için aranan taban puanın da 185'ten 165'e düşürüldüğünü hatırlattı. Ünal Yarımağan, hesaplama yönteminin gereği olarak 165 ve 145 puanlarda oluşabilecek belirsizlikleri gidermek için de değişiklikler yapıldığını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü bugünkü mevcut puan hesaplama sisteminde en küçük puana göre, en küçük puanı alan adayın puanının kaç olduğuna bağlı olarak bütün puanlar etkilenebiliyor. Taban puanlar da biraz aşağı yukarı gidebiliyor. Bu belirsizliği ortadan kaldırmak için yeni taban puanlar olan 165 ve 145 puanlar belirli başarı yüzdelerine sabitleştirildi. Buna göre, ön lisans programları için yüzde 15, lisans programları için yüzde 25 başarı aranacak. 'Bu ne getirecek' derseniz, bu eski sisteme göre geçen yıl ve önceki yıllarda uygulanan sisteme göre, ön lisans programlarına tercih yapma hakkını elde eden aday sayısının yüzde 20 ile yüzde 40 dolayında artmasına, lisans programlarına tercih yapma hakkı elde edecek aday sayısını da puan türüne ve soruların zorluk düzeyine göre yüzde 40 ile yüzde 60 arasında artmasına neden olacaktır.” Prof. Dr. Ünal Yarımağan, son iki yılda kontenjanlarda oluşan açığın “öğrenci başarısızlığından çok 2006 yılında sistemde yapılan değişiklikten kaynaklandığını” söyledi.
"ORTALAMA BAŞARI DÜZEYİ DİYE BİR KAVRAM GELİŞTİRDİK"
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, bir gösterge olarak geliştirdikleri “Ortalama Başarı Düzeyi”ne göre ön lisans programları için yüzde 15, lisans programları için yüzde 25 başarı aranacağını belirterek, “180 soruda ortalama yüzde 25 net başarı gösteren bir adayın üniversitede okuyacak düzeyde birikimi olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu öğrenciler başarısız olurlarsa üniversiteden mezun olamayacaklardır” diye konuştu.
Bir gazetecinin, ÖSS'de baraj puanlarının düşürüldüğünü anımsatması üzerine, Yarımağan, YÖK programına tercih yapabilmek için iki taban puan olduğunu, eski sisteme göre ön lisans ve açık öğretim programlarını tercih etmek için en az 160, lisans programlarını tercih etmek için de 185 puan almak gerektiğini anlattı. Son yıllarda “bir iki sorunla karşılaşıldığını” belirten Yarımağan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunlardan bir tanesi 2006 yılında sistemde yaptığımız değişiklikten sonra özellikle 185 puan alan öğrenci sayısında bir azalma oldu. Bu yapılan değişikliğin bir sonucudur, öğrencilerden kaynaklanan bir durum değildir. Alanlara yönelik bir sınav yaptığımız için sayısal-2, sözel-2 ve eşit ağırlık-2 puanlarında 185'i geçen aday sayısı azalmıştır. Buna ek olarak bu yıl kontenjanlarda çok ciddi bir artış ve öğrenci sayısında azalma oldu. Bunun hepsi birleştiğinde bu yıl sistemde bir değişiklik yapmadığımızda sistemden kaynaklanan nedenlerle kontenjanlarda önemli ölçüde boşluk kalacağı izlenimi edindik. Buna çözüm olması için arayışlara giriştik, YÖK'e önerilerde bulunduk. YÖK'te benim önerilerim kabul edildi.”
Buna göre, ön lisans ve açık öğretim fakültelerine giriş için aranan en küçük taban puanın 160'tan 145'e, lisans programlarına giriş için aranan taban puanın 185'ten 165'e düşürüldüğünü anımsatan Yarımağan, hesaplama yönteminin gereği olarak 165 ve 145 puanlarda oluşabilecek belirsizlikleri gidermek için de değişiklik yapıldığını söyledi.
Yarımağan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü bugünkü mevcut puan hesaplama sisteminde en küçük puana göre, en küçük puanı alan adayın puanının kaç olduğuna bağlı olarak bütün puanlar etkilenebiliyor. Bu taban puanlar biraz aşağı yukarı gidebiliyor. Bu belirsizliği ortadan kaldırmak için yeni taban puanlar olan 165 ve 145 belirli başarı yüzdelerine sabitleştirildi. Şöyle ki, bu yıl 145 puan alabilmek için ilgili testlerden en az yüzde 15 başarı göstermek gerektiği aranacak. Bu şu demek; örneğin sayısal-1 puanında 145 alabilmek için, bu puanın hesaplanmasında devreye giren Türkçe, matematik 1-, sosyal bilgiler-1 ve fen bilimleri-1 testinden en az yüzde 15, dördünden de yüzde 15 veya eşdeğeri bir başarı göstermek gerekecek. Bu da kısaca her testten en az 4,5 net yapmayı getiriyor yani öğrencinin 4 çarpı 4,5 net, en az 18 net ortalama bir başarı göstermesi gerekiyor. Buna fikse edildi...
Lisans programlarına girmek için yeni taban puan olan 165'i elde etmek için ilgili testlerden en az yüzde 25 başarı gösterilmesi gerektiği karara bağlandı. Bu da şu demek, 165 almak için ilgili 6 testin her birinden ortalama yüzde 25 veya eşdeğeri başarı göstermek gerekiyor. Bu da net açısından söylemek gerekirse 6 çarpı 7,5, 45 net ediyor.”
“BU ORTALAMA BİR GÖSTERGE”
“Bunun ortalama bir gösterge olduğunu” anlatan Yarımağan, “165 puan almak için mutlaka her testten 7,5 almak şart değildir. Birinden 15, birinden 5 almakla aynı puanı elde etmek mümkündür” dedi.
Bir gösterge olarak “ortalama başarı düzeyi” diye bir kavram geliştirdiklerini ifade eden Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu her testten eşit oranda soru çözen bir adayın başarı oranıdır. Ön lisans programları için yüzde 15, lisans programları için yüzde 25 başarı oranı aranacak. 'Bu ne getirecek' derseniz. Bu eski sisteme göre, geçen yıl ve önceki yıllarda uygulanan sisteme göre, ön lisans programlarına tercih yapma hakkını elde eden aday sayısının yüzde 20 ile yüzde 40 dolayında artmasına, lisans programlarına tercih yapma hakkı elde edecek aday sayısını da puan türüne ve soruların zorluk düzeyine göre yüzde 40 ile yüzde 60 arasında artmasına neden olacaktır. Bu da bu yıl bir rahatlık getirecektir ve adayların daha çoğunun tercih yapma hakkı elde etmesini ve kontenjanların doluluk oranının daha yüksek olmasını sağlayacaktır.”
Yarımağan, “son iki yılda kontenjanlarda oluşan açığın öğrenci başarısızlığından çok 2006 yılında sistemde yapılan değişiklikten kaynaklandığını” ifade ederek, “Önceki yıllarda tüm adaylar tüm puan türlerinde değerlendirmeye alınırken, yeni sistemde herkes kendi alanında değerlendirmeye alınıyor” dedi.
PUANLARA YANSIMASI
ÖSYM Başkanı Yarımağan, “Yetersiz olmasına karşın öğrenciler bu sene üniversiteye girebilecekler” diyen bir gazeteciye de şu yanıtı verdi:
“Böyle diyemeyiz. Bugünkü yaptığımız sınav sistemine göre, 180 soruda ortalama yüzde 25 net başarı gösteren bir adayın üniversitede okuyacak düzeyde birikimi olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bu öğrenciler başarısız olurlarsa üniversiteden mezun olamayacaklardır. Bunların üniversite için yetersiz olduğu kanaatinde değilim.” “Bunun puanlara yansıması olacak mı?” şeklindeki bir soruyu Yarımağan, şöyle yanıtladı:
“Puanlara yansımasının minimum düzeyde olması için çalıştık. Bu değişikliği yaparken puanları, 185'i eski yerinde bırakabilirdik ama 185'i eski yerinde bıraksaydık, yüzde 25 net başarıya bağladığımızda puanların hepsi yükselecekti, yani geçen yılla karşılaştırmada zorluk çıkacaktı. Mümkün olduğu kadar puanları geçen yılki değerlerine getirmeye çalıştık. Yani bu sene her testten yüzde 25 başarı gösteren bir aday 165 alacak, geçen sene de aynı başarı düzeyi ile 165 almıştı ama bir puan türünde 168 almıştı, bir puan türünde 164 almıştı, ortalama yaklaşık olarak 165 almıştı. O yüzden puanlarda, aynı başarıya karşı gelen puanlarda çok farklı bir durum ortaya çıkmayacak.”
ÖSS SONUÇLARI
“ÖSS sonuçları ne zaman açıklanacak?” sorusu üzerine Yarımağan, sonuçları 10 Temmuzda açıklamayı amaçladıklarını ancak not yükseltme sınavların nedeniyle bir hafta kadar bir gecikme olacağını belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığı söz verdiği tarihte diploma notlarını verirse, ki vereceğini umuyorum, 15-17 Temmuz tarihlerinde sonuçları açıklayacağımızı tahmin ediyorum” dedi.
Yarımağan, bir soru üzerine, bu sistemin gelecek yıl değiştirilmesine gerek olmadığını ifade ederek, “Fakat yeni getirdiğimiz bu sistemde, ortalama başarı düzeyi kavramıyla bunu aşağı yukarı çekerek gerekirse değişiklik yapılabilir ama ben önümüzdeki bir kaç yıl içinde değişiklik yapılmasına gerek olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“TABAN PUANLARIN HEPTEN KALDIRILMASI DA GÜNDEME GELDİ”
Yarımağan, dün yapılan YÖK Genel Kurulu'nda taban puanların hepten kaldırılması konusu ile hiç kaldırılmaması konunun da tartışıldığını belirterek, “Bir diğer seçenek bu taban puanların hepten kaldırılması olabilirdi. Ben oylamada bulunmadım, bu öneri kabul edilmiş. Bunun oldukça rahatlık getireceğine inanıyorum” diye konuştu. Yeni sistemin, lisans programlarına tercih yapma hakkı elde edeceklerin geçen yıla göre ortalama yüzde 50 artmasına neden olacağını belirten Yarımağan, puanların çok daha aşağılara indirilmesine üniversitelerde kaliteyi düşürmesi açısından karşı çıkıldığını ve istenmediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: