Necip Fazıl sömürülüyor mu?
Bir yazarın asıl varisleri okurları değil midir? Neden onlar için anlamlı çalışmalar yapılmıyor? Genç arkadaşlar, neyi bekliyoruz? İktidar nimetlerini mi?
Necip Fazıl Kısakürek (1905-1983), Türkiye’de muhafazakâr kesim üzerinde sanatta ve siyasal düşüncede etkili olmuş bir şairdir. Solcuların Nazım Hikmet’i varsa, sağcıların ve muhafazakârların Üstad Necip Fazıl’ı vardır. Onun, hece ölçüsüyle yazılan şiirin Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi olduğu neredeyse genel kabul görmüştür. Metafiziği, tasavvufu, yalnızlığı, korkuyu şiirlerinde bu nicelikte işleyen bir başka şair var mı?
Lafa gelince “üstad” deniyor ama…
Günümüzde birçok sağ, muhafazakâr çevre Necip Fazıl’ı üstad olarak anıyor ama aslında onu üstad olarak kabul etmiyor. Çünkü ortada bu kabulün somut delilleri yok. Hiçbir müslüman şaire “Necip Fazıl Ödülü” verilmedi. Bir Necip Fazıl Kısakürek Enstitüsü, Müzesi, Vakfı yok. Onun adını kullanan hiçbir çevre, anma günleri düzenlemek dışında Necip Fazıl için değer üretmeye yönelik işlevsel bir adım atmıyor. Yoksa bu tutum, Türkiye’deki muhafazakârlığın bir gereği midir diye sormadan edemiyor insan. Hamasette ileri, icraatta geri bir muhafazakârlık…
Birkaç yıldır kitap sayısında patlama!
Necip Fazıl’ın sağlığında yayımladığı kitapların birkaç katı vefatından sonra yayımlandı, yayımlanıyor... Büyük Doğu dergisinde yayımladığı günlük yazıları, nükteleri bile kitaba dönüştürüldü, dönüştürülecek. Bulunan her yazısını ticarî değeri olan bir metaya, kitaba çeviriyorlar. Oysa merhum, hayatında bunları kitaplaştırmamıştı. Acaba kitaplaşmasını uygun mu görmemişti, yoksa fırsat mı bulamamıştı? En son, müellifi Necip Fazıl olan Nasreddin Hoca kitabı bile çıkarıldı!
Merhumun kitap bütünlüğü içerisinde düşünmediği, dolayısıyla üzerinde yeterince titremediği gazete yazıları bile konularına göre tasnif edile edile birçok kitaba dönüştürüldü. Bunun, savunmasız bir yazara yapılabilecek çok büyük bir vefasızlık olabileceği geliyor akla ister istemez. Ben böyle düşünsem neye yarar; demek ki ilgili kitaplar satılıyor, nitekim birkaç baskı da yapıyorlar.
Bütün yazdıklarımın en kısa özeti: Bu kitapların geliriyle hiç olmazsa yılda bir kez Necip Fazıl Şiir Ödülü de mi verilemez?
İşte Necip Fazıl’ın en ilginç kitaplarından bazıları: Nasreddin Hoca, Savaş Yazıları 1 (1939 – 1940), Savaş Yazıları 2 (1940 – 1943), Bediüzzaman Said Nursi.
Piyasada kaç kitabı var?
89’u “Bütün Eserleri” dizisi içinde, 7’si de dizi dışında olmak üzere 115 eseri içeren toplam 96 kitabı var Necip Fazıl’ın. Birkaç eseri başka yayınevlerince de yayımlanıyor ama bütün eserleri b.d. Yayınları’ndan çıkıyor.
Mehmet Sait Çakar - dunyabizim.com