Koru, Ahmet Hakan'ın yanıtını beğenmedi!

Koru, Ahmet Hakan'ın yanıtını beğenmedi!

"'Sığıntı' olmak, kapıya yakın oturmak zor bir konumdur. 'Sığıntı çocuk' bu yüzden yanlışta.Cevabı yetkili birinden bekliyorum."

İsrail askerlerini ağlarken görüntüleyen fotoğraflar, Fehmi Koru ile Ahmet Hakan'ın arasını fena bozdu.

Koru, fotoğrafların İsrail askerlerini haklı çıkarmak için servis edildiğini yazmış, dün de Ahmet Hakan Koru'ya yanıt vermiş ve "Hürriyet takıntısı seni bitiriyor Fehmi Abi" diye yazmıştı.

 

STAR YAZARI ŞAMİL TAYYAR DA "FOTOĞRAFLAR İHH'DEN DİYE" YAZDI

Star gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar da bugün köşesinde fotoğrafların kaynağının neresi olduğunu açıkladı.

İşte Tayyar'ın kaleminden o fotoğrafların öyküsü:

"Önceki gün İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ı aradım , "Araştırıyoruz" dedi. Kısa süre sonra kendisi aradı bu kez, "Hürriyet fotoğrafları yayınladıktan sonra bizim arkadaşlarımız da başka karelerle birlikte basın kuruluşlarına göndermişler" dedi.Araştırdım, gazetemiz yazı işlerine de basın bürosunca aynı kareler gönderilmiş. Fotoğrafları dünyaya servis eden Reuters ise önce Hürriyet'i aramış, alamayınca İHH'yı aramış, fotoğrafları oradan temin etmiş, İsrail basını da buradan almış.

REUTERS'İN DE KAYNAĞI İHH

Hürriyet'e o çekimleri götüren bir İHH gönüllüsü, dünyaya duyuran Reuters'ın kaynağı ise İHH basın merkezi... Elbette, bu durum, İsrail'in haydutluğuna meşruiyet kazandırmaz, ancak herkesin aklını başına devşirmesi, ayaklarının yere basması gerekir. Lütfen, iğneyi başkasına batırırken çuvaldızı kendinizden eksik etmeyin."

Koru hem yanıtı beğenmemiş hem de yanıtı veren Ahmet Hakan'ı yeterli bulmamış olacak ki Taha Kıvanç ismiyle yazdığı bugünkü köşesinde "Fotoğrafların kaynağı hâlâ belli değil" diyor ve  "Sığıntı olduğunun ve kapıya yakın oturduğunun farkında olmayan çocuğun takılmasını 'cevap' saymıyorum elbette..." diyerek Hakan'a yeniden savaş ilan ediyor.
 

İşte Koru'nun bugün Yeni Şafak'ta yazdığı yazı...

Mavi Marmara gemisinde bulunan bir ihh gönüllüsü tarafından çekildiği iddiasıyla Hürriyet'te yayımlanan fotoğraflarla ilgili beklediğim açıklama Enis Berberoğlu'ndan gelmedi. 'Sığıntı' olduğunun ve kapıya yakın oturduğunun farkında olmayan çocuğun takılmasını 'cevap' saymıyorum elbette...

Hürriyet yayın yönetmeni, "Evet, fotoğrafları bize İsrail servis etti" dese sesimi çıkarmayacağım. Eğer tahmin ettiğim gibi, İsrail ordu sansür heyeti, işine yarayacağını düşündüğü kareleri her ülkede seçtiği gazetelere ilettiyse, buna benim ne itirazım olabilir ki?

İtirazım, gazetenin fotoğrafları yayımlarken kaynağını "Bir ihh gönüllüsü" diye açıklamasına... Gazetenin en çok satışa ulaştığı pazar günü yayımlanan haberde birkaç kez "Bu fotoğraflar ihh'dan geldi" anlamına cümleler yerleştirilmişti.

İz şaşırtma, eğer yapılmışsa, Hürriyet'e yakışmıyor...

Dolduruşa gelince insan hangi siteye baktığını şaşırabilir; bunu özellikle fotğrafların ilk önce ihh sitesinde yayımlandığını ileri sürenler için kayda geçiriyorum.

Önceki günkü 'Fotoğrafların öyküsünü merak ediyorum' yazım üzerine sorulara muhatap olan Hürriyet yönetimi, ihh internet sitesi ile ihh ile irtibatlı birini 'kaynak' olarak göstermiş; "Fotoğrafları Adem Özköse'den satın aldık" diyerek...

İyi ki öyle yapmış, çünkü bu sayede kuşkuları tazeleyecek yeni bilgilere ulaşabildik...

Olayın doğrusu şu: Türkiye'ye gönüllülerle ulaşmış bazı kareleri Adem Özköse Tv-NET kanalına ve ihh sitesine iletmiş gerçekten; site de onlardan yararlanmış... Ancak, Hürriyet "Bize o sattı" dediği halde, Özköse, "Ne satması, ben fotoğraflarımı kimseye satmadım" diyor.

Bir şeyi daha söylüyor: Çektiği ve Türkiye'ye ulaştırabildiği fotoğraflar arasında İsrailli askerlerle ilgili sadece bir tek kare varmış, o da yaralı bir askere tıbbi müdahaleyi gösteriyormuş; "O kareyi de üzerine logosunu basan 'Gerçek Hayat' gazetesine teslim ettim... " diyor...

Ya Reuters?

Hürriyet kökenli bir iddia da fotoğrafları çektiği iddia edilen ihh görevlisinin İngiliz haber ajansına para mukabili sattığı... Adem Özköse'yi kızdıran da bu iddia; Haber-7 sitesine, "Bu da Hürriyet'in fotoğraflarla ilgili ikinci çakma haberi" demiş ve eklemiş: "O fotoğrafları ben çekmedim, çektiğim fotoğrafları da hiç kimseye para mukabili vermedim... "

İşte bu sebeple, Hürriyet'in yeni yayın yönetmeni benim de aralarında bulunduğum okurlarına fotoğrafların kaynağı ile ilgili doyurucu bir 'açıklama' borçlu.

Açıklamasında, tabii eğer İsrail tarafından servis edilen fotoğrafları kullandılarsa, karelerdeki görüntülerin 'sıhhati'nden nasıl emin olduklarını da mutlaka belirtmeli... Mavi Marmara'da çekilmiş süsü verilen dandik görüntüler de olabilir onlar çünkü...

Bir dostum, "Fazla üzerlerine gitme grubun" uyarısında bulundu. Meramı şu: Kuruluşunda Hürriyet'i İsrail'in çıkardığı yolundaki iddia geçerli olmayabilir, ama içiçe geçmiş sermaye ilişkileri yüzünden, grubun bu tür yayınları yapmaya eli mahkum olabilirmiş... "Alman Axel Springer Grubuyla ortak değiller mi?" diye sordu ve ekledi: "Springer Grubu'nun ana sözleşmesinde 'İsrail aleyhine yayın yapma yasağı' olduğunu yıllar önce yazdığını unuttun mu yoksa?"

"Sığıntı olmak, kapıya yakın oturmak zor bir konumdur; 'sığıntı çocuk' bu yüzden yanlışta. Cevabı yetkili birinden bekliyorum." diyen Koru'nun bugünkü yazısını buradan okuyabilirsiniz.
 

gazeteciler.com

Etiketler :