Asistanlar, tüm özlük haklarını, iş güvencelerini ve üniversite özerkliğini hiçe sayan 50/d maddesinin kaldırılması için açtıkları davanın kazanılmasının ardından, kararı uygulamayan İstanbul Üniversitesi’nde sevk alarak iş bırakma eylemi yaptı


İstanbul Üniversitesi asistanları 1 Temmuz günü, yargı kararlarına uyulması, 50/d’li asistanların 33/a’ya geçirilmesi ve 50/d maddesinin ilga edilmesi, üniversite özerkliğine sahip çıkılması talepleriyle sevk eylemi yaptı.

Saat 10.30’da İstanbul Üniversitesi Beyazıt Merkez Kampüs içindeki Rektörlük Binası’nın önünde toplanan asistanlar, “Yargı kararları uygulansın”, “Doktoralı işsiz olmayacağız”, “Yusuf Ziya Özcan istifa”, “Asistan düşmanı YÖK başkanı”, “Ferman YÖK’ün üniversiteler bizimdir”, “YÖK gitsin biz kalıyoruz” sloganlarıyla üniversite kapısına kadar yürüdü.

Kapıya “Bu üniversitede iş güvencesi yoktur” yazılı pankartın asılmasının ardından, basın açıklaması yapıldı. Hukuk Fakültesi asistanlarından Cemil Ozansu tarafından okunan basın açıklamasında danıştayın 50/d maddesiyle ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından YÖK’ün Dokuz Eylül ve Ankara üniversitelerinde atama işlemlerine başlamasına rağmen İstanbul Üniversitesi’nde adım atmadığı ifade edildi.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet’in fakülteleri tek tek gezerek mücadelenize sonuna kadar destek olacağım demesine rağmen asistanlara soruşturmalar yağdırdığını ve idari birimler üzerinden mücadeleye katılan asistanları yıldırmaya çalıştığını iddia eden Ozansu, “Bizler Üniversitenin çalışanlarıyız. Ancak emeklerimiz hiçe sayılıyor. Emeğimizele, ekmeğimizle, geleceğimizle oynanıyor. Çalıştırmaya gelince memur, güvenceye gelince burslu öğrenci muamelesi yapılıyor” dedi. Ozansu son olarak asistansız bir üniversitenin nasıl olacağını göstermek için sevk eylemi yaptıklarını söyleyerek açıklamayı bitirdi.

Asistanlar basın açıklamasının ardında Mediko Sosyal önüne yürüyerek sevklerini işlettikten sonra eylemi sonlandırdı.