Aşırı milliyetçi Yahudiler ise bir İsrailli askere karşılık 1027 Filistinlinin serbest bırakılacak olmasını eleştirirken, kimileri de teselli hissi veren "1 Yahudi 1027 Müslüman yapıyor" yorumunda bulunuyorlar.

 

Filistin cephesinde ise hem Gilad Şalit'in daha önce "Müslüman olduğu" iddialarının bulunması hem de ailesinin Filistinlilere karşı hoşgörülü tavrı nedeniyle serbest bırakılması rahatsızlık oluşturmadığı gibi, 1027 Filistinlinin serbest kalıyor olması onbinlerce Filistinliyi kan bağı nedeniyle doğrudan ilgilendirdiği için bayram havasında karşılamalarına neden oldu.

 

Gilad Şalit'in aslında binlerce Filistinli ile takası İsrail hükümeti için büyük kazanç. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in anlaşmayı "büyük başarı" olarak yorumlamasının da aslında iki nedeni bulunuyor. İsrail için sembol isim hâline gelmiş olması Gilad Şalit'i kamuoyu nazarında sıradan biri yapmıyor. İkincisi ise İsrail ve Hamas arasındaki takas görüşmeleri için arabulucuların devreye girdiği haftalardan itibaren İsrail askerinin yaptığı tutuklamalar. İsrail askeri tarafından farklı bahanelerle yapılan gözaltı ve tutuklamaların, arabuluculuk faaliyetleri başladığı günden bu yana şiddetle arttığı, adeta "fatura çıkmadan bedelinin hazırlanmaya başladığı" görülüyor. Çok daha önce Gilad Şalit'e karşı binlerle zikredilen Filistinli mahkum sayısı olacağını bilen İsrail hükümeti sadece Eylül ayı içinde 500 Filistinli işçiyi "çalışma izninin olmadığı" bahanesiyle tutuklamıştı.

 

Trafik polislerine yönelik bazı ülkelerde halen uygulamada olan "zorunlu trafik cezası limiti"nin benzerinin "Gilad Şalit ile takas" süresince İsrail askerlerine de şart koşulduğu iddia ediliyor. İsrail'in Eylül ayı içinde tutkukladığı 500 Filistinli işçiden 50’sinin çalışma iznine sahip olması, İsrail'in "Gilad Şalit'e karşı 1000 Filistinliyi toplanma" zorunluluğu iddiasını da güçlendiriyor.

 

500 İŞÇİYE NE OLMUŞTU?

 

Eylül ayı içinde gösteri ve kontrollerde gözaltına alınanların sayısı bilinmezken, sadece 500 kişiyi çalışma izni olmadığı bahanesiyle tutuklayan İsrail askerlerinin gerek tutuklama sırasında gerekse tutuklama sonrasında işçilere işkence yaptıkları  belirtiliyordu.

 

Filistin İşçiler Birliği Genel Sekreteri Haydar İbrahim, "İsrail polisiyle sınır muhafızları defalarca Filistinli işçileri yollarda, çalıştıkları yerlerde ve kurumlarda takip edip kovaladılar. İşgal askeri ve polisi onları tutuklamakla kalmadı, tutukladıklarını dayaktan geçirdi. Bazılarının yaralanması ve hastanelerde tedavi görmesi işçilerin gördüğü insanlık dışı muameleyi gözler önüne seriyor" demişti. İbrahim'in bu ifadeleri de aynı şekilde İsrail askerine verilen emirle ilgili iddiaları güçlendiriyor. İsrail askerlerinin elinden kurtulan bir Filistinli işçinin ifadeleri ise aslında her şeyi özetliyor: "Tüm elbiselerimizi çıkardılar. Hakaret ve tehditler arasında işkence gördük. Askerler önüne geleni alıyordu. Yolda ve iş yerlerinde hemen tutuklama yapıyorlardı"

ROTAHABER