Hürriyet'te şimdi 'sıra sende moruk'!
Valla 'moruk' kelimesi bize ait değil. Kendisi diyor; "sıra bende mi?" diye ve 'ince' bir sızı gibi içini kemiren korkuyu döküyor...
Kanal D'nin üç sezondur bitmeyen Yaprak Dökümü dizisine döndü iş...
Doğan Grubu'nda da "yazar dökülmesi" yaşanıyor ne zamandır.
Emin Çölaşan ile başladı, Bekir Coşkun ile sürdü...
En son Oktay Ekşi kendi kendinin ipini çekti...
Peki şimdi sıra kimde?
Hürriyet yazarlarını içten içe bu sancı sarmış galiba.
Baksanıza Özdemir İnce "Sıra bende mi?" diye ortaya atlamış.
Şairlikten, edebiyatçılıktan kimse atamazmış onu...
İstifa da etmezmiş...
Ama diyor;
"Gazeteden istifa edebilirim, (ağzımdan yel alsın) kovulabilirim"...
Satırlarına bakılırsa Özdemir İnce'yi "inceden" bir korku sarmış...
"Sıra gerçekten bende olabilir mi?" diye sormaya başladığına göre...
Hele hele, "Vuslat Hanım beni görünce pek sevindi" diyerek kendini ferahlatması yok mu? "İnce ince (ne olur) beni kovmayın" mesajı sanki...
İŞTE 'İNCE' MESAJLAR
"Başyazarımız, çok değerli Oktay Ekşi gazeteden ayrıldı ya, kimi yazıcı ve okur taburları göbek atıp “zılgıt” çekiyor. Oktay Ekşi’yi kınadıktan sonra hem ona hem de bana küfrediyorlar: “Şimdi sıra sende moruk! Sıra sende bunak!” diye tepiniyorlar.
VUSLAT HANIM SEVİNMİŞ
Sıra gerçekten bende olabilir mi? Köyden iki gün önce İstanbul’a dönünce, Genel Yayın Yönetmenimiz Enis Berberoğlu ve Vuslat (Doğan Sabancı) Hanım’a nezaket ziyareti yaptım. İkisi de beni gördüklerine pek sevindiler. Ben de sohbetimizden memnun ve mutlu oldum!
SIRA BANA GEL(E)MEZ
(...) Sıra bana da gelsin isteniyor ama gelmeyecek! Cumhuriyet, Demokrasi, Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik erdemlerine hizmet edenlere sıra hiçbir zaman gelmez. Oktay Ekşi bir “sıra dışı” idi! Sıra dışı olduğunu da vakar ve onur ile kanıtladı. Beni sevdiğini, beğendiğini iddia eden okur, sadece gazetedeki yazılarımı değil, kitaplarımı da okur. Okursa, sıranın bana asla gel(e)meyeceğini görür ve içi rahatlar.
gazeteciler.com