Kanaltürk ekranlarında son günlerin popüler spor programı 'Son Kale' bu hafta da sıradışı tartışmalarıyla dikkat çekti. Serhat Ulueren'in moderatörlüğündeki programa Ahmet Çakar ve Reha Muhtar da yorumlarıyla katılıyor.

Son Kale bu hafta ilginç bir konuyu tartışmaya açtı. Spor camiasının önde gelen iş adamı, yönetici, gazeteci, menajer ve diğer profesyonellerinin sürekli belli mekanlarda bir araya gelmesi doğru mudur? Bu toplantıların gizli bir gündemi mi var? Bu toplantılarda hakim olan eğilim Türk futboluna yön mü veriyor?

Ancak Ahmet Çakar ve Reha Muhtar bu konuyu getirip Fehmi Koru'ya bağladı. Yok yok, ironi falan yapmıyoruz. Cidden bu konuyu Fehmi Koru üzerinden tartıştılar.

Fehmi Koru'nun bir dönem gündeme getirdiği Bilderberg toplantılarını bilen bilir. Koru bu toplantıların dünyaya şekil veren bir kulis ve yönlendirme gücü olduğunu iddia etmişti. Toplantıya katılan genç siyasetçiler zamanla başbakan, bakan oluyorlar, genç gazeteciler de genel yayın müdürü oluyordu Koru'ya göre. ‘Tapınak Şövalyeleri’ tadında bir komplo teorisi kısacası!

Son Kale'nin yorumcuları Türk futbol dünyasının güçlü aktörlerinin belli mekanlarda bir araya gelerek yemek yemesi ya da toplanmalarının Bilderberg toplantılarına benzeyip benzemediğini tartıştılar. İşte tam burada söz Fehmi Koru'ya geldi.

Reha Muhtar adeta Fehmi Koru'nun GBT'sine girerek Bilderberg toplantılarını anlattı. Hatta Koru'nun daha sonra bu toplantıya davet edildiğini ve iddialarından vazgeçtiğini söyledi. Muhtar, Türk futbolunun güçlü adamlarının toplanmalarının da aslında masum olduğunu, altında bir şey aranmaması gerektiğini anlattı.

Ahmet Çakar ise Federasyon Başkanı, gazeteci, klüp yöneticisi, iş adamı gibi kişilerin katıldığı yemeklerin  iyi niyetli ve sosyal amaçlı toplantılar olmadığında ısrarlıydı.Diyalog yine Fehmi koru^ya geldi.

Ahmet Çakar: Bu tür yemekler Türk futbolunun Biderberg'idir.

Serhat Ulueren: Çağırılsanız gider miydiniz? Mesela Şansal büyüka telefon açtı davet etti...

Ahmet Çakar: Beni lütfen sayın Fehmi Koru durumuna düşürmeyin. Hani yıllarca çağırılmadı sonra... değil. (Yıllarca çağırılmadığı için atıp tuttu. Çağırılınca da 'Bunlar masum toplantılarmış dedi' anlamında kocaman bir DEĞİL!)

Biz de anlamadık açıkçası. Hangi taşı kaldırsak altından Fehmi Koru çıkıyor.